3.4.2015

185 22 0
                                    

Sabah güneşliydi hava. Gülümseyerek uyandım sensiz bir güne. Sanki yanımdaymışsın gibi. Hiç gitmemişsin gibi. 

Boş boş biraz etrafa baktım. Sonra sana olan ''sana aşığım.'' adlı cümlem geldi aklıma. Ne ara bu kadar açık olmuştum sana karşı?

Şaşırmıştın, benden böyle birşey beklemiyordun. Bende beklemiyordum ki. Ben bir tek seni beklerdim.

İnanmadın bana. Seni bu kadar severken, nasıl anlatırdım ki seni sana?  Anlatmaya çalıştım. En azından denedim.  İnanıp, inanmadığından hala emin değilim.

Sonra kendime bir bardak süt koydum.Sana gülümseyerek mesaj attım o sabah. 

Akşama doğru da yağmur yağdı zaten. Bize yağan yağmurlarda ıslandım ilk kez. Dinmiyor yağmurlar.Özlemin de dinmediği gibi.

Biliyorsun , ben kısayım sevgilim. Bu aşk uzun geliyor bana.

Berfinle Mustafanın aşkını konuşmuştuk seninle hani.Ayrılmışlardı. Sana '' Biz demi böyle olacağız?'' demiştim .

Çok geçmedi, birkaç dakika sonra bana ''Seni seviyorum.'' dedin. En çok da bu iki kelimeyi sende severdim. Öyle yakışırdı ki sana.

Her söylediğinde, bende tuhaf bir etki bırakırdı. Aptal aptal gülümser, kızarır, elimi kolumu biryerlere vururdum. Kamera açtığımız zamanlar ise gülerdin bana. Hoş, gülünmeyecek gibi de değildim. Karşımda sen olunca daha fazla kırıp döküyordum herşeyi.

Böyle sevdim seni ben.

Nasıl başladığını bilmiyorum, veya biter mi, hiçbir fikrim yok. Ama istediğim birşey daha var.

Yüzünü avuçlarımın arasına alabilmek. Bilirsin, bu öyle sıradan bir eylem değil.

 

        

Bay Gökyüzü'ne MektuplarHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin