SJ

21 6 0
                                    

Iyi okumalar...

][][][][][][][][][][][

"efendim Yoon"

"..."

"bu akşam mı? Diğerleri ne diyor?"

"..."

"tamam öyleyse bende gelirim. Bana mekanın ismini ve zamanı mesaj atarsınız" Seokjin telefonu kapatmış ve önündeki bilgisayara dönmüştü.

2 gündür, Namjoon ondan yardım istediğinden beri bunla uğraşıyordu. Bulamamak ise kendi egosunu yıkıyordu. Ve bu kesinlikle sinir bozucuydu.

Kamera kayıtları, son görüşmeler, onları son görenler, en son görüldükleri mekanlar... Hepsine bakmıştı. Kesinlikle kaçırdığı bir şey olmalıydı. Yada çok ince düşünülmüş bir plana dahil olmak üzereydiler kim bilir...

Gelen bildirimle telefonuna baktı.

Min Yoon

- 21.30 gibi buluşucaz
-mekan ise her zamanki bar (görüldü)

Seokjin saate baktı. 20.10 geçiyordu, duşa girmek için epey vakti vardı.

_______________

Seokjin belinde havlu, omzunda bir başka havluyla çıkmıştı duştan. Bir yandan da elindeki havluyla saçını kurutuyordu. Gelen kapı sesine kadar,

"Kim o?"

"Jiminshiii tabikide" Jin gülümsemiş ve kapıyı açmıştı.

"seni buraya ne getirdi minik civciv" Jimin kaşlarını çatmıştı. Yalandan siniri bile tatlıydı oysaki, ve bunu biliyordu

"beraber gideriz diye düşündüm..." Hyungunu süzdü ve konuşmasına devam etti,

"Ama anlaşılan birileri hazır değil daha" Seokjin göz devirmiş ve kıyafatlerinin bulunduğu odaya geçmişti.

Eline aldığı siyah kumaş pantolona uzunca bir süre baktı. Ardından ise odadaki pufa fırlatıp dolaptan başka şeyler aramaya koyuldu. En son ise elinde siyah deri bir pantolon tutuyordu.

Pantolonu giydikten sonra aklına gelen şeyle içeri geçti, Jimin'e de sorabilirdi.

"Jimin"

"efendim Hyung?" Jimin yarı çıplak bedene merakla dönmüştü

"Wonpil'in grup kayıp. 3 haftadır haber alınamıyor. Onlarla hiç görüştün mü?" Jimin kaşlarını çattı

"Wonpil'in grup? Dowoon, jae, Young K ve Sumgjin mi? Eğer öyleyse, hayır. Görüşmedim"

Seokjin başını sallamakla yetindi. Tam üstüne birşeyler geçirmek için geri döneceği sırada Jimin onu durdurmuştu.

"Hyung burana ne oldu?" Jimin geniş omzundaki kızarıklığı göstermişti. Jin ise kafasını kaldırmakla yetindi.

"Sence jimin?" Jimin aklına gelen şeyle alnına vurdu. Hyungunun boynunu ve kulaklarını görene kadar aklına gelmemişti.

"Sen ve kızarıklıkların... Ne zaman geçer?"

"duştan yeni çıktım sayılır. Birazfan filan geçer. Bende giyinitim o sırada" Jin içeri geçmişti.

Dolaptan siyah yakası hafif açık bir gömlek seçip, giyindi. Arabasının anahatarınıda cebine atıp Jimin'in yanına geçmişti.

"hadi gidelim"

__________________

"Kook yerinde dur! Ağzına bir tane geçiricem haa!" Tae, Kook'un davranışlarına daha fazla katlanamamış olacak ki konuşmuştu.

Şuan bardaydılar. Kafaları daha güzel değildi.

Kook birilerine sarkıyor, diğerleri onu engelliyordu. Tabi Kook bu arada onlara bile yürüyordu

"Tae Hyung sende çok hoşsunnn. Versene bir alt du-" Tae'nin kafasına geçirmesiyle susmak zorunda kalmıştı.

Namjoon, Hoseok ile hocaların verdiği projeler hakkında konuşuyordu.

"Hoca ne dedi dün, proje hakkında?" bir yandan elindeki içkiyle oynarken konuşmuştu Joon. Hoseok ise gerginlikle viskisini dikti kafaya

"yavaş oğlum. Başımıza dert olma sonra" Yoongi, Seokjin ve Jimin ile olan konuşması arasından atılmıştı. Hoseok tınlamadı onu

"eh işte. Daha iyi olabilirmiş"

Onların karşısında oturan üçlü ise kendi arasında konuşuyordular.

Taki bildirim sesine kadar. Seokjin hızla telefonu eline almış ve bildirimlere bakmıştı.

Bilinmeyen numara

-benimle bir oyun oynamak ister mi acaba Kim Seokjin hazretleri?

-kimsin?

-hiç eğlenceli değilsin seokjin.
-her neyse, konuya geçelim.
-benimle bir oyun oyna. Bende sırlarını saklayayım.

-?

-hadi ama seokjin. Ben her yerdeyim.
-şuan düzgün durmassan canının acıyacağını bile biliyorum.
-veyahut, oyunumun bir parçası olmassan sonunun geleceğini

-inanmam için bir sebep söyle. Bende oyununun bir parçası olayim

-yakında göreceksin zaten

-peki öyleyse

-bunu evet olarak kabul ediyorum
-iyi eğlenceler

-...


Seokjin cebine telefonu koyacakken, refleksle aniden eğilmiş ve kısıkça bir küfür ağzından kaçırmıştı,

"iyi misin Hyung?" seokjin kendisine bakan altılıya bir şey yok dercesine başını sallamıştı. Ardındansa canının acımasını umursamadan içkisini dikledi.

bir bokluk seziyordu ve bu hiç iyi değildi...

][][][][][][][][][][][

Kaldı geriye jimin...

Bu adam nasıl 29

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

Bu adam nasıl 29...

 Güzelliğinize ağlamak isterim bayım

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

Güzelliğinize ağlamak isterim bayım...

Secrets GameHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin