Geç gelen bölüm için özür dilerim. Yazım hatalarım vardır kesin, o yüzden görmezden gelin lütfen 🙏 ve iyi okumalarrrr!!
][][][][][][][][][][][][
"Jimin hadi gel yanımıza!!" Tae oturduğu yerden ellerini sallayarak seslendi. Jimin ise daldığı yerden anca çıkmış ve gülümseyebilmişti.
Hoseok hala Yoongi'yi azarlıyor, Tae küçük bir çocuk edasıyla gülümseyerek el sallıyordu. Seokjin içecekleri sayıyor, eksik var mı diye düşünüyordu. Jungkook ise nasıl gizlice cipsleri çalsam diye geçiriyordu içinden. Namjoon? O zaten buraya yıldızların güzelliği için gelmişti. Ve şuan Seokjin'in dizine kafasını koymuş, uzanıyordu.
Namjoon yerinde kıpırdandı, "seokjin yerinde dur azcık"
"adama bak ya... Hem kucağına yatıyor hem söyleniyor." Jimin yanlarına geçerken, gülerek söylenmişti. Onlarla geçirdiği zamanı seviyordu
"her neyse..." şimdi yoongi ve hoseok da onlara dahil olmuştu. Seokjin'de hepsine teker teker içeceklerini uzatmıştı.
"Namjoon, Wonpil diğerlerini bulabildi mi?" Namjoon başını olumsuzca salladı. Hala aklına yatmıyordu çoğu şey... Tae'nin kaşları havalanmıştı
"Wonpil? Kim Wonpil? Hani okulun zorbalarından olan?"
"evet" Yoongi elindeki cipsi ağzına atmadan önce onaylamıştı onu.
"Namjoon hyung, senin onlarla ne işin var?"
"Bir sorun mu var TaeTae yoksa?" Hoseok'un sorusuyla bütün gözler, yerinde rahatsızca kıpırdanan gence çevrilmişti.
"Hayır, sadece zorbalarla ne işimiz olduğunu merak ettim. Sonuçta..." Jimin Tae'yi anlamış ve sıkıca sarılmıştı. Tae zorbaları sevmezdi. Küçüklüğünden beri bir çok insandan, yersiz yere zorbalık görmüşken. Sevemezdi...
"Bir sorun yok Tae. Wonpil'in arkadaşları kayıp. Benden de yardım istedi, o kadar" Namjoon onu rahatlatmak istercesine cevaplamıştı. Oda aynı Jimin gibi bilirdi olanları.
"bende bir türlü bir şeyler bulamadım. Her şeye baktım ama yok. Cidden yok olduklarını düşünmeye başladım" Seokjin içkisinden yudum almadan önce konuşmuştu.
"bulunurlar ya, merak etmeyin. Bir şeyleri yoktur..." Hoseok'un son sözlerinden sonra ortam sessizliğe bürünmüştü.
Jimin sessizliği bozmak istercesine atıldı,
"bu arada yarın bana gelinnn! Ödevimi size tatıracağım" heyecanla zıplayınca herkes oflamıştı. Jimin'in Gastronomi okuması bazen bu gibi olaylara sebep olabiliyordu. Ve son günlerde bu ödev olayı artmıştı...
"bizi ne zaman deneme tahtan olarak kullanmayı keseceksin?" Jimin'in yüzü Yoongi'nin sözleriyle asılırken, Seokjin diğerinin kafasına geçirmişti. Yoongi ise kafasını ovuştururken, hyunguna 'ne var?' dercesine bakıyordu.
Seokjin bir abi edasıyla Jimin'in koluna uzandı ve ona gülümsedi. "elinden zehir olsa içerim Jimin. Ben gelirim o yüzden"
"Seokjin hyung haklı. Bende aynısını düşünüyorum. Bende gelirim" Kook'ta söze atılınca Jimin burukça gülümsemişti.
Namjoon ise sesten rahatsız olmuş olsa gerek, söze atılmıştı.
"Susun artık. Yıldızlara odaklanın" buraya yıldızlar için gelmişlerdi nede olsa. Ve bu mükemmel manzarayı heba etmek istemiyordu... Herkes susmuş ve Namjoon'un dediği gibi yıldızları seyre durmuşlardı.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Secrets Game
FanfictionBilinmeyen numara -Bir oyun oynamaya var mısın? ______________ Görmek ve bakmak bir değildir. Anlayabilmek için görmek gerekir...