V

196 12 4
                                    

4 Rebiyülevvel

Hakikati isterseniz itinayla kalemimi ortak etmedim sırrıma. Aylardır kaçmama rağmen bir tenhada kıskıvrak yakalandım ve teslim oldum kan rengi mürekkebe.

Yokluğunuzda anladım ki bende can bulan bir takım hisler sizin yüreğinizin eşiğinden adım atmamıştı içeri. Eğer aksi olsaydı bir haber gelirdi sizden.

Oysa atımı iade ettiğiniz gün içimde ayaklanan ümitten malumunuz yoktu şayet olsaydı bir mektup göndermediğinizden mütevellit haya ederdiniz zira benim kendime en büyük mahcubiyetim bu hadisedir. Bir genç kız kendini ancak bu denli küçük düşürebilir.

 Gönderilen bir sandık dolusu hediyeyi didik didik etmiş tek bir harekenin yazdığı bir yaprak dahi bulamamıştım. Gözüm ne kumaşları ne değerli takıları görmüyordu. Yalnızca bana hususi olarak anlam veremediğim bir hediye gönderilmişti. Kehribarın içinde hayli müşkül durumda olan yavru bir semender... Bir manası var mıydı bir fikrim yoktu, bir manası olsa dahi şimdiye kadar aşikar olurdu.

Keder içindeyim, hiçbir vakit bu denli naçar, bilakis aciz olduğumu hatırlamıyordum. Bu masmavi sema ve yemyeşil yer sevdalanmış mı zira nezrimde her geçen gün aralarındaki mıntıka daralmakta. Bense tıpkı semenderin kehribara esir oluşu gibi esir oluyorum bu sevdaya.

18 Rebiyülevvel

Sana dargın kalmak, kinin zehirli tohumlarından körpe fidanlar yetiştirmek istesem de muvaffak olamıyorum. Bir kelamınla malumun olmayan bu hatanı affedeceğimi bilmek onurumu ziyadesiyle zedeliyor.
Erkenden mumları bir bir söndürdüm zira bu gece aydınlık gözlerimi yakıyor. Belki de çareler içinde ki çaresizliğimi hazmetmeye uğraşıyorum. Bu muğlak vaziyeti bertaraf edebileceğim çareler elbette mevcut. Lakin ben henüz bu çarelere başvuracak kadar düşkün değilim. 

Aşıkların serdarı Mecnun'da çöllere düşüp Leyla'yı arayacak bir akıl mevcutken ben de bugünlerde o akıldan dahi eser kalmadı. Şayet bendeki hislerin kırıntısının dahi sizde olduğu bilseydim yine ümitsizlikler içinden bir ümit peyda eder alnı kırçıl bir atın gelişini beklerdim. Bir teşekkür mektubu dahi lütfetmediğinizden, bana bu kadar az ehemmiyet vermiş olmanızdan mütevellit kırgınım size. Bir ah etsem gökteki irili ufaklı nice yıldız dökülecekti başınıza. 

28 Rebiyülahir 

Bugün uzun bir vakitten sonra ilk defa bu denli heyecanlıyım zira babam aylardır bir vazife için ziyaret ettiği payitahttan yola revan olmuş bugün varacakmış bu haneye. Hakikati isterseniz babamın gelişi kadar beni sevindiren bir hadise daha yaşandı bugün.

Günlerce elimde tutup bir mana vermeye uğraştığım kehribar içindeki semender hiç ummadığım bir anda tekrardan dikildi karşımda.

Kızların dersi bitmiş çoğu dağılmıştı. Hifa adındaki bir talebe ile her ders sonrası mutlaka muhabbet ederdik. Bugün bana bir şiirden bahsetti. Geçen günlerde evlerine saraydan bir misafir teşrif etmiş sizin yazdığınız bu beyti dillendirmişti. 

"Âteşde karâr eyledi gerçi ki semender

Sûz-ı dil ü cân ruk'asına olmaya hâmil."

(Semender gönlü ve canı yakan aşkın ateşten gömleğini giymemek için yaşam yeri olarak ateşte karar kıldı. Semender ateşte yanmadığına inanılan bir hayvandır. )

Deryalar akıtduğum adına iki gözden
Mümkin ola mı sineden ol od ola za'il"

(Gönlümde bıraktığın ateş için iki gözümden deryalar misali gözyaşı akıttım
Acaba sinemde olan ateşi söndürmeğe mümkün olacak mı?)

Bu muydu hakikat yoksa ümitlerimle alay eden bir tesadüf müydü? Eğer hakikat buysa, şayet o ateşin içindeyseniz; malumunuz olsun ki ben de çok ırakta değil yamacınızdayım.

4 Cemaziyülevvel 

Hayli bir vakitten sonra ilk defa babamla muhabbet ettik bugün. Evvela sizden mütevellit düştüğüm vaziyeti izah ettim, hoşuna gittiğini söyleyemem lakin kızacak hakkı da bulamamıştı kendinde. Daha sonra payitahttan bahsettik uzunca. Paşalar da erler gibi sizi münasip görürken üzülerek söylüyorum ki babanızın gözdesi ağabeyinizmiş. O günün gelmemesi için sizi bir daha ömrüm izin verdikçe görmemeye razıydım zira bu vaziyette sizin bir yerlerde nefes aldığınızı bilmek bir nebze huzur oluyor bana. Fakat korktuğum hadise vuku bulursa ne yapardım ben, bu esrarlı derdi kendi içimden nasıl söker atardım, sizin kalbiniz durursa benimki de duracaktı.

 Fakat korktuğum hadise vuku bulursa ne yapardım ben, bu esrarlı derdi kendi içimden nasıl söker atardım, sizin kalbiniz durursa benimki de duracaktı

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
Semender 'Tamamlandı' Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin