Taehyung sinirliydi. Jungkook ona yüz yüze konuşalım demesine rağmen bunu yapmamış, üstüne ondan köşe bucak kaçıyordu. Mesajlarına tek tük ve kısa cevap veriyor, sürekli meşgul olduğunu söylüyordu. Bugün dışarıda olduğunu söylemişti ama evdeydi aslında, böylece Jungkook eğer Namseon ile takılmak için gelirse onu kıskıvrak yakalayabilirdi.
İşler tam da düşündüğü gibi olmuştu. Ablası, Jungkook ile film izleyeceklerini söyleyip mısır patlatmıştı ve Taehyung tam odasına sıvışacakken Jungkook gelmiş, ikisi yüz yüze öylece kalakalmışlardı.
"Sen evde miydin?" Taehyung aniden ne diyeceğini bilemedi. Önce biraz etrafa baktı, sonra dudaklarını ıslattı ve hafif öksürmeye başladı.
"Evet, biraz hasta hissediyorum." Yalandı, az önce evde üstsüz geziyordu oysa.
"Hm..." Jungkook içeri geçip öylece koltuğa geçti. Gergindi, Taehyung'un evde olduğunu bilse kendisini odasına kilitler, gelmezdi. Taehyung tam lafa girecekken Namseon elindeki koca mısır kasesi ile yanlarına geldi.
"Taehyung, film açıyoruz. Gel sen de."
"Yok, siz izleyin. Jiminlerle oyuna gireceğiz." Bu da yalandı, Jungkook'un tepkisini ölçmek istiyordu. Ama umduğunu bulamadı.
"Başka zaman oynarsınız ya, gel işte." Jungkook uzanıp mısırdan birkaç tane aldı ve ağzına attı. Onun bu umursamazlığı Taehyung'u çileden çıkarıyordu. Kaşlarını çattı ve sesini yükseltti.
"Keyfinizi bozarım falan, gerek yok. Bazı kişiler benimle muhatap olmak istemiyor ne de olsa."
"Ha?" Namseon, elindeki kumanda ve mısır kasesi ile bakakaldı. İkisinin anlaşamadığını biliyordu elbette ama son zamanlarda iyi gibiydiler, öyle düşünmüştü. Bunun üzerine Jungkook da arkasına yaslanıp kollarını bağladı iyice.
"Ne düşüncelisin Taehyung, böyle ince şeyleri düşünür müydün? Genelde pat diye konuşursun da çünkü." Taehyung da bunun üzerine kollarını beline koydu.
"Belki belirsizlik sevmiyorumdur, belki içim dışım birdir!"
"Hiç sanmıyorum. Çocuk gibi istediğin şey hemen olsun istiyorsun ama ne istediğinden emin bile değilsin!" Bunu söylerken Jungkook ayağa kalkmış, Taehyung'un karşısına dikilmişti. Aralarında, koltukta büzüşen Namseon da sonunda ayağa kalkıp ikisini birbirinden uzaklaştırdı.
"N'oluyor ya size? Filmden ne ara buraya geldik? Oturun, çay getiriyorum." Namseon aradan çekilince birbirine deli bakışlar atan bu iki kişi, aynı anda mesafeli bir şekilde koltuğa gömüldüler. Namseon tam kapıdan çıkacakken geriye bakıp, parmağını sallaya sallaya konuştu.
"Kavga etmeyin!" O çıkınca Jungkook Taehyung'a döndü.
"Ne yaptığını sanıyorsun? Namseon'un yanında yaptığın şeylere bak, anlayacak her şeyi!" Fısıltılı bir bağırış bıraktı ortaya Jungkook. Taehyung da ona doğru yaklaştı, aynı tonda konuştu.
"Ne yapmışım ya? Her şeyi yapan sensin! Ayrıca nunam beni biliyor, açılmıştım ona ben."
"Hala ne diyor ya. Gerçekten maymun iştahlısın sen, inanamıyorum." Taehyung sinirlense de daha çok kırılıyordu. Fakat Jungkook'un bunu anlamasını istemiyordu. Onu anlamıyordu, hisleri belki çok azdı ama denemek istiyordu. Jungkook ile denemek, ikisini birlikte hayal etmek istiyordu.
"Ben de sana inanamıyorum. Sözünde durmuyorsun, beni engelliyorsun."
"Neyini engellemişim? İstediğin her şeyi yapıyorsun hala!" Taehyung buna daha fazla katlanmak istemedi. Sinirden neredeyse ağlayacaktı, şu an burada olmak istemiyordu. Ayağa kalktı, odasına gitmeden önce de Jungkook'un yüzüne yüzüne konuştu.
"Engelliyorsun. Senden hoşlanmama izin bile vermiyorsun!"
Jungkook, Namseon ile kalıp filmi izlemişti fakat filme dair hiçbir şey bilmiyordu. Taehyung'un gözlerindeki kırgınlığı görmüştü, bu olmamış gibi yapamazdı. Ama anlayamıyordu. Yıllardır yan yana olduğu çocuk ne oldu da birden ondan hoşlanmaya başlamıştı ki? Taehyung ne zamandan beri gaydi? Bu acelesi neydi, neden her şey olsun bitsin istiyordu? Jungkook, eğer Taehyung işe işler yolunda gitmezse onu üzmek istemiyordu. Taehyung hep hayatında olsun, saçlarını karıştırdığı küçük çocuk olarak kalsın istiyordu. Onu kaybetmeyi göze alamazdı ama Taehyung bunu anlamıyor, Jungkook da buna oldukça sinirleniyordu.
Film neredeyse bitmek üzereydi ama Jungkook Namseon'a birkaç bahane sayıp eve gitti. İçindeki sinir, şüphe ve heyecan, eski duygularının da uyanması ile birlikte onu çileden çıkarıyordu. Bu haliyle bir daha Taehyung ile konuşmamalıydı.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
temmuz ve bisiklet
Fanfiction🚲 "Yaz günü fırtına çıkmasının sebebi senmişsin meğer." Taehyung, ablasının en yakın arkadaşına aşık olur. texting & düz yazı, side ship yoonmin TAMAMLANDI