yetmiş üç

409 35 3
                                    

Hava kararalı çok olmamıştı. Aslında Jimin epey yorgundu, Taehyung ve Hoseok havuzda canına okumuşlardı. Eve gidip duş almalı, uyumalı, yarınki dans provasına dinlenmiş hali ile gitmeliydi. Yapmadı, Yoongi'nin kapısını çalıyordu şu an. Çünkü aklı bu kadar karışıkken, kalbi ona hükmediyorken, Yoongi'nin sesi kulaklarında çınlıyorken hiçbir şey yapamazdı. 

Yoongi, bu saatte kapıyı kimin çaldığını elbette biliyordu. Onun ziyaretçisi olmazdı, bir siparişi falan da yoktu. Günlerdir içi içini yiyordu, onunla konuşmak istiyordu fakat cesareti yoktu buna. Gelmişti, artık kaçamazdı. Tuttuğu nefesi bırakıp kapıyı açtı.

"Jimin?"

"Benden hoşlanıyor musun?" Jimin, kapı açılır açılmaz dilindekini ortaya döktü. Bunu sormazsa, bu soruya cevap alamazsa hayatına normal bir şekilde devam edemeyecekti çünkü. Yoongi, bir  cevap vermeden önce kapıyı tamamen açıp onu içeri davet etti. Jimin, çabucak ayakkabılarını çıkarıp girdi. Yoongi'nin gözlerine bakamıyordu bile, ağlayabilirdi çünkü. Ayakta duruyordu, Yoongi geçip yatağın köşesine oturdu.

"Benden hoşlanıyor musun?" Tekrar sordu, nefes nefeseydi sanki. Yoongi, eğdiği bakışlarını Jimin' çıkardı ama Jimin ona bakmıyordu bile. Yavaşça başını salladı.

"Evet ama bu hiçbir şeyi değiştirmez." Jimin, hayır derse bile kızmayacağını biliyordu. Onu sinirlendiren, Yoongi'nin bu tavrıydı. Bu kadar keskin oluşu, onu parçalıyordu. Küçük odada gezinmeye başladı.

"Neden? Niye değiştiremiyor? Seni neden sadece Yoongi olduğun için sevemiyorum? Queer ilişki yaşayamazsın diyorsun ama sen kendini erkek olarak ifade etseydin bu yine queer bir ilişki olurdu!" Yoongi ayağa kalkıp bir bardak su doldurdu kendisine. Jimin hala ona bakmadan konuşuyordu.

"Ben eşcinsel bir ilişki de yaşamadım daha önce ama asla yaşamam demedim. Eşcinsellik, biseksüellik, cinsiyet tanımama, niye bu kadar çok şey var? Senin kadar katı değilim belki de, bilmiyorum. Her halükarda zor olacaktı bu, niye bunu yaşamaktan korkuyorsun?" Jimin, en sonunda Yoongi'nin tam önünde durup gözlerinin içine baktı.

"Neden seni, sen olduğun için sevmeme izin vermiyorsun?" 

"Aynı şey değil çünkü."

"Olmasın, ne fark eder?" Yoongi düşündü. İnsanlardan bu denli kaçmasının, köşe bucak saklanmasının nedeni neydi? Onu tanıdıklarında kaçacak olmaları düşüncesi. Jimin onu tanıyordu, kimsenin tanımadığı gibi. Hayatını görmüş, buna rağmen hala yanındaydı. Daha fazlasını da istiyordu, Yoongi bunu yapabilir miydi? Jimin eğer haklıysa, kendisini biraz olsun gevşetebilir miydi? Jimin'e baktı. Gözlerindeki his saftı. O gözlere istediği kadar, istediği gibi bakabilmeyi düşündü sonra. Yapabilirdi gayet de. Bu hayata yalnız başlamıştı ama bunu devam ettirmesi gerekmiyordu. 

İçindeki bir şey onu dürtüyordu. Gözlerini yere indirdi, ağladığını görsün istemiyordu. Ama Jimin'in niyeti onun bir saniyesini bile kaçırmamaktı. Yaklaştı, Yoongi'nin yüzünü tutup alnına yaslandı.

"Lütfen, hiç olmazsa deneyelim. Ben bundan hiç pişman olmam, Yoongi. Seni sevdiğim için hiç pişman olmam." Yoongi çoktan gözlerini yummuştu. Elleri, istemsizce sarmıştı Jimin'i. Bir fısıltı gibi çıktı cümlesi dudaklarından.

"Eğer bunu yaşarsak, bir şekilde zorlanırsan ve gitmek istersen-"

"Gitmem." Jimin, sıkıca sarıldı Yoongi'ye. Sınırları vardı, kendisini ifade edişi netti ama Yoongi'nin asıl endişesi buydu, yalnızlık. Hayatına kolayca birini alamadığı gibi aldığı insanlarında onu terk etmesinden korkuyordu. Bu korkuyu bilmese de içindeydi. Jimin'i tanıdıkça, o hayatına daha da dahil oldukça korku büyüdü ve küçük evinde onunla birlikte yaşar oldu. Oysa artık bu korkuya gerek yoktu, onu kovma vaktiydi. Yoongi, teslim olmuştu. Jimin'in dediği gibi o da bunu yaşamak istiyordu. Bir gün gidecek olsa bile, Jimin ile olmak istiyordu. Bu yüzden onun sarılışına karşılık verdi. 

Geri çekilip de Yoongi'nin yaşlanan gözlerini silince, dudaklarına da küçük bir öpücük bıraktı Jimin. Gitmem, derken ciddiydi. İçindeki bu hiç bilmediği hisler varken ondan bir santimetre bile uzak duramazdı artık. 

"Sen beni kovana dek, hiçbir yere gitmeyeceğim. Gerçi kovsan da gitmem ama şimdiden bunu bilmene gerek yok." Yoongi küçük bir tebessümle baktı Jimin'e. Aslında ne kadar ihtiyacı vardı ona, sevgiye. Yalnızca başını salladı. Varlığına alışmışken seni kovmak imkansız olur benim için, diye geçirdi içinden. Ama Jimin'in de dediği gibi, bunu henüz bilmesine gerek yoktu.

temmuz ve bisikletHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin