Outlaw // Minsung

On İki

Vanessa Minho'yu öyle üzgün gördüğü için şaşkın olsa da hızla ayaklandı.

" Sakin olalım, buralarda bir yerlerde olmalı. Arayalım. " diyerek hareketlendi.

Changbin ise öylece durmuş Minho'ya bakıyordu. Şok olmuş gibiydi.

Minho'yu ilk kez böyle görüyordu.

Onun tanıdığı Minho acımasız bir kanun kaçağıydı.

Minho da fark etmiş olacak ki, silkelenerek ilerlemeye başladı.

Vanessa ilerlerken sordu. '' Onu en son nerede gördün? ''

Minho önden ilerleyerek eliyle gösterdi. 

'' Burada beraberdik, o sağ tarafı ben sol tarafı almıştım. Her şey iyi gidiyordu, iletişimdeydik. Sonra ne olduysa ayrı düştük. Benden yardım istedi ama sözü kesildi..''

Vanessa anlayışla başını sallarken Changbin kendi kendine söylendi.

'' Hep bir bahanen olur zaten. '' diyerek yanından geçti. '' Her neyse, HAN JISUNG! NEREDESİN? ''

Changbin ormanın içini ararken Vanessa elini Minho'nun omzuna yaslandı.

'' Onu boşver, Jisung'u bulacağız. Merak etme. ''

Minho minik bir gülümseme verdi ve Jisung'u aramaya başladılar.

Changbin gittiği yoldan geri döndü.

'' Burada hiçbir şey yok. '' 

Minho koşarak başka yerleri aradı. Tek gördüğü ağaçlar, yerdeki cesetler ve tekrar ağaçlardı.

'' Eğer Jisung kurtulamamışsa. '' dedi Changbin Minho'ya sesini duyurmaya çalışarak. '' Bu bir korsanın hala buralarda, hayatta olduğunu gösterir. ''

Minho onaylarcasına başını salladı. Bu dikkatli olun demenin başka bir haliydi.

'' Ben kaçırıldığımda da bu kadar endişeli miydin? '' dedi Vanessa kollarını kavuşturarak.

Um, hayır. Uzaktan yakından alakası yok.

'' Senin nerede olduğunu biliyordum, seni kurtaracağımızı da. '' dedi Minho kısık sesle.

 '' Şimdi ise sadece bilinmezlik var elimde.''

Vanessa onaylarcasına başını salladı.
'' Haklısın. '' 

Minho cesetlerin yüzüne baka baka ilerledi.

'' Peki. '' dedi Vanessa, Minho'nun arkasından ilerliyordu. '' Sadece bu kadar mı? ''

Minho başını salladı. '' Evet. '' dedi şüphesiz bir tonda.

Bir süre sessizce bakıştılar. Duydukları çığlık ile bakışmaları bölündü. 

Çığlık, Changbin'indi.

Aynı Minho'nun onu köprü üzerinde bıraktığı günkü gibiydi sesi.

Çaresiz bir çığlık.

Minho'nun başı döndü, geriye sendeledi.

'' Changbin! '' Vanessa hızla sesin geldiği yöne doğru koşmaya başladı. 

Minho transa girmiş gibi olan bedenini sarsttı. Bugün kaçıncı oluyordu bu bilmiyordu.

Vanessa'nın arkasından koştu, gördüğü manzara ile beyninden vurulmuşa döndü.

Changbin yerdeydi, üzerinde iri yarı bir adam vardı. Üstü yırtılmıştı.