Outlaw // Minsung

On Bir

Korsanların verdiği mektuptaki konuma vardıklarında güneş batmak üzereydi.

" Söylediğim gibi, kılıçlarınız hazır olsun. Hep tetikte olacağız. Planın dışına çıkmayın ve son kural. " dedi Changbin fısıldayarak. " Bir arada olacağız, dağılmak yok. "

Minho ve Jisung başını sallayarak hareketlendiler. Korsanlar onları bir ormanın içine çağırmıştı, bariz bir tuzaktı.

" Tamam. " dedi Changbin son kez gözlerini etrafta gezdirip kontrol ederek. " Hazır mısınız? "

" Evet. " dedi Minho şapkasını düzelterek.

Jisung da hızlıca başını salladı.
" Hazırım."

" Güzel. Ormana giriş yapıyoruz. "

Hep birlikte temkinli bir şekilde ilerlemeye başladılar. Minho arkayı kollarken Changbin önde, Jisung ise yanlardaydı.

Jisung ağaçlardan birinde gördüğü parlaklıkla gözlerini kıstı. Minho'nun ona önceden söylediği şey aklında belirdi.

" Bizden güzellikle haritayı isteyeceklerini düşünme, öldürmeden bırakmazlar. Bir de bizimle mi uğraşacaklar? Arkalarından gelmememiz için bizi bitirmeleri gerek. Yani, dikkatli olmalısın. Olmalıyız. Her an bir yerden saldırıya uğrayabiliriz."

Jisung parlaklığın bir oktan geldiğini anladığında gözleri okun sahibini gördü.

Ağacın üzerinde bir okçu vardı.

Jisung hızla bağırdı.

" Kaçın, ağaçta biri var! "

Jisung'un bağırmasıyla hızla bulundukları yerden koşmaya başladılar. Jisung'un az önce gördüğü ok arkalarından yere saplandı.

Arkalarından fırlatılan okların sayısı arttı. Onlar hızlıca koşmaya devam ettiler.

" Kaç kişiler tanrı aşkına? " dedi Changbin tıslayarak.

Minho gözleriyle ilerideki ağaçların tepesini kontrol etti, kimsenin olmadığını fark edince ağaçları gösterdi.

" Şurdaki ağaçların tepesi boş, oraya sığının. "

Her biri bir ağaçın arkasına geçecek şekilde yaslandıklarında soluk soluğa birbirlerine baktılar.

" Çok hızlı oldu. " dedi Jisung nefes nefese.

" Sikik herifler. " diye mırıldandı Changbin yaslandığı yerden başını çıkarıp etrafı kollarken.

" Muhtemelen ormanın çıkışına adamlarını dizmiştir bile, kapana kısıldık." dedi Jisung sıkıntılı bir şekilde.

" Bombalar yanında, değil mi Changbin?" dedi Minho düşünceli bir şekilde.

Changbin çantasından hızlıca sis bombalarını çıkardı.

Minho bombaları aldı kapaklarını açmaya çalışırken onlara baktı.

" Beni kollayın. "

" Ne yapacaksın? " dedi Jisung endişeyle.

" Ağaçtakileri indirmem lazım, sadece bana olası tehlikeleri söyleseniz yeter. "

" Tamam. " dedi Changbin başını hızlıca sallayarak.

" Ben de geliyorum. " dedi Jisung kılıcını sağlam bir şekilde tutarak.

" Ben halledeceğim, geride dur. " dedi Minho, kaşlarını çattı.