Ertesi sabah Minho gözlerini araladığında Changbin tam karşı koltukta çayını içiyordu.
" Beni korkuttun. " dedi yerinde gerinerek.
" Özür dilerim, sadece erken kalkmaya alıştım. "
" Sorun değil. " dedi ve yan tarafındaki yatağa döndü. Yatak boştu.
" O nerede? "
" Jisung mu? Ah, sabahları evde olmaz pek. Birazdan gelir. "
" Ne halt yediğini bilmiyor musun? "
" Ben onun patronu değilim Minho. Bir iş için bir araya geldik ve her şeyini sorgulayamam. "
" Her zaman böyle anlayışlı mıydın? " diye mırıldandı kendi kendine Minho yatakta dikleşirken.
" Duyamadım? "
" Boşver, ben senin gibi değilim. Onunla konuşacağım. "
Changbin sofrayı kurarken Minho üzerini giyindi. Jisung çok geçmeden eve gelmişti.
" Neredeydin? " diye sordu Minho çok da ilgili değilmişçesine.
Jisung şaşkınlıkla kaşlarını kaldırdı. Koltuğa oturmadan önce Changbin'e bakarak sordu.
" İşe mi koyulacaktık da beni beklediniz?"
" Ah, hayır. Aslında şimdi kahvaltı yapacağız. " dedi Changbin de.
" O zaman sorun yok. " dedi Jisung omuz silkerek.
" Hayır var. " dedi Minho gözlerinin direkt içine bakarak. " Hiçbir şey söylemeden her sabah çekip gitmen mantıklı değil. Ortaksak sana güvenmeliyim. Gizli gizli ortadan kaybolmanı göze alamam. "
" Buna niye bu kadar takıldın ki? Güvenini kırmış bir adama yeniden güvenebiliyorsan yeni tanıdığın birine güvenmekte problem çekmemelisin. " dedi Jisung ağzına bir lokma atarak. Changbin lafın kendine geldiğini fark ettiğinde Jisung'a kötü bir bakış attı.
" Israrla söylememen şaşırtıcı sadece. "
" Israr etmene sinir oluyorum ve hayır, sana hiçbir şey açıklamak zorunda değilim."
" Çocuklar, kavga etmeyin lütfen. "
Minho yemeğine dönerken laf söylemeden edemedi.
" Nereden bulduysan bunu da..." dedi Changbin'e bakarak.
Jisung ona öldürecek gibi bakıyordu ve aradaki gerilimi almak için Changbin yiyecekleri ağızlarına tıkıştırdı.
" Ben yaptım. Nasıl, güzel mi? "
" Eh işte. " dedi Minho Jisung'un gözlerinin içine bakarak.
Jisung nefes verdi, mücadeleyse mücadeleydi.
" Mükemmel olmuş. " dedi gözlerini Minho'dan çekmeden. Sonra Changbin'e sevimli bir gülümseme verdi.
" Teşekkürler. " dedi Changbin lokmasını yutarak." Yemekten sonra plan hakkında konuşmalıyız. "
" İyi olur. " dedi Minho.
Yemeklerini bitirdikten sonra Jisung tabağını mutfağa bıraktı. Arkasını döndüğünde Changbin ile yüz yüze gelmişti. Korkuyla geri çekildi.
" Senin amacın ne? " dedi Changbin.
" Neymiş benim amacım? "
" Minho'yu zar zor ikna ettim ve sen onu soğutmaya çalışıyor gibisin. " dedi.
" Lütfen işi benim için daha da zorlaştırma."
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Outlaw // Minsung
FanfictionLee Minho adını temizlemeye çalışan bir kanun kaçağıydı. #Minsung dipnot: bolca minbin arkadaşlığı içerir.