4

2.9K 300 331
                                    

Medyayı izlemenizi öneririm. Bundan sonraki bölümlerde de Soukoku içerikli mmvler ekleyeceğim.

2 Yıl Sonra Bahsi Geçen Gün
Chuuya'dan...

Sabah kalktığımda içimde bir huzursuzluk hüküm sürüyordu. Dün gece mafyadan geç döndüğüm için geç de yatmıştım. Bir kaç gün önce olanlar aklımdan çıkmıyor, bu yüzden de kendimi işe veriyordum.

Ne oldu diye soracak olursanız anlatayım sizlere...

Bir gece o kadar yorulmuştum ki... Dazai'deydi aklım tüm gün. Onu hâlâ ne unutabilmiş ne de nefret edebilmiştim. Bu yüzden Lupin'e (snrm buydu adı) gitmiştim. Oraya giderken aklımdan belki Dazai'yi görme umudu vardı. Gerçi onu görememiştim.

O gece fazlaca içip sızmıştım. Ertesi gün uyandığımda bir not ve üstümde kime ait olduğunu bilmediğim bir palto vardı. Notta şöyle yazıyordu:

Eğer böyle çok içmeye devam edersen kendine zarar verirsin. Bense bunu istemiyorum. Zarar görmeni istemiyorum. Bu yüzden lütfen bu kadar içmeyi bırak sevgilim... Ayrıca çok sarhoş olursan birileri senden faydalanmaya çalışabilir. Gerçi ben onları öldürürüm ama sen bunu unutamaz ve yine kendine zarar verirsin. Lütfen şarabını evde iç olur mu? O zaman kimse senin sarhoşken olan tatlılığını görmez. Yakında seninle tekrar görüşeceğimize inanıyorum. O güne kadar sabırla bekle beni lütfen...

-Sana değer veren biri

Bu notu okuduktan sonra hemen etrafıma bakmış sonra paltoya nedenini bilmediğim bir şekilde daha çok sarılmıştım. Barmeni çağırıp ona dün yanımda birisinin olup olmadığını, eğer varsa kim olduğunu sormuştum ama dut yemiş bülbül gibi ağzını açmıyordu piç herif...

İşte bu günden beri huzursuzdum. Kimdi bana bu notu bırakıp, notta bana "sevgilim" diye seslenen kişi.

Kendime kahvaltı yaparak dışarı çıkmıştım çünkü dolaptaki erzaklarım bitmişti. Onları yenilemem lazımdı.

Öğlene kadar günlük işlerimi hallettikten sonra mafyaya gittim. Geceye doğru görevler olmayınca patron beni eve yollamıştı. Dazai gittiğinden beri patron bana daha çok dikkat ediyordu. Acaba benim de ayrılmamdan mı korkuyordu?

Gece yine kendime şarap açmış ve tam oturup içmeye başlayacaktım ki kapının tekmelenme sesi ile ayağa kalkıp kapıya yöneldim. İlk gözlerime inanamamış, sonra ise çok telaşlı bir hâle bürünmüştüm.

Dazai bana geçmişte yaşadığımız o büyük kesiklerden biri ile gelmişti ama bu seferki diğer hepsinden büyüktü.

Onu hızlıca içeri aldım koltuğa yatırıp ilk yardım uygulamaya başladım.

- Seni bandaj israfı! Lanet olsun! Kanama durmak bilmiyor! Seni hastaneye götürmem lazım!

- Ha...hayır...Ben...has...tane ol...maz...

- Ne demek olmaz ha?! Öleceksin!

- Seninle kollarında ölmek benim için çok güzel bir hediye olur Chuuya~

- Böyle konuşma çılgın kaçık!

Hızlıca ilk yardımı bitirmiş ve kanama bir süre sonra durmuştu. Hemen yarasını dikmeye başladım. Yara ile olan tüm işlerim bitince gidip kanlı ellerimi yıkadım.

- Nasıl oldu bu?

- Ne nasıl oldu???

- Alaya alma beni de cevapla!

- Tamam, tamam. Kızma... Geçen sefer ki neden ile aynı...

- Bana geçen seferki nedeni söylememiştin ki...

- Ah, doğru... Chuuya... Sana bir çok kez suikast düzenlendi. Hepsini durdurdum. Bu seferki zorlu bir rakipti. Ben mafyadan gitmeden önce de bunlar oluyordu. Gerçi artık yapılmaz...

- nE? S-sen... Sen benim için kendini neden riske atıyorsun gerizekalı?! Ben, sen olmazsan...

Bir an duraksadım ve cümlenin devamını getirmedim. Daha doğrusu getiremedim. Korkuyordum, hem de çok... Onu kaybetmekten çok ama çok korkuyorum.

- Dazai sen neden gittin?* Neden buraktın beni?*

- Böyle yapmam gerekiyordu çünkü.

- Ne sikim seni böyle yapmaya itebilir ki ha?! B-ben o gün... Sana...

- Üzgünüm, çok özür dilerim... Seni öyle bırakamazdım.

- Ben o gün sana seni sev-

- Hayır! Söyleme! Yoksa kendimi tutamam!

- Dazai, o gün bara gelen sendin değil mi? Çünkü buna cüret edebilecek tek sen varsın ve öyle olacaksın...

- Evet, bendim. Cüret eden beni karşısında bulur malûm...

- Dazai ben... seni çok sev-

- Sana söyleme demedim mi?!

- Sen bana karşı öyle hissetmiyor musun yoksa?

- Chuuya ben... Mafyadan kurtuldum ama sen hâlâ o çöp yuvasındasın... Ayrıca Mori-san'a çok yakınsın. Anla beni... Bize hayır, sana bunu yapamam.

- Kuralları siktir et Dazai!

- İşte o kadar kolay siktir edilmiyor! Kolay bir şekilde siktir edebilseydim çoktan yapmış olurdum!

- Ben kolayca siktir ederim ama... Tek yapman gereken bana beni sevd-

- Olmaz! Anla!

O koltukta uzanmış, ben ise başucunda elini ellerimin içine almış ona sevgiye aç gözler ile bakıyordum.

Sonra ise onun gülümsemesini görmüş fakat göz kapaklarıma inen ağırlık ile uzun süre bakamamış ve uyumuştum onun göğsünde.

Ertesi gün kalktığımda ise yatağımdaydım ve evi ne kadar aramama rağmen onu bulamadım.

O gitmişti...

Hem de arkasına bile bakmadan...

Oy sınırı : 8

Secret Love | SoukokuHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin