Secret Love | Soukoku

15

Yazar-sama'dan
Kızıl saçlı sevgilisinin kucağında yatmaya devam ederken aynı zamanda Beşinci Av Köpeği hakkında olan teorisini de anlatıyordu.

Dazai, kucağında yatan minik kızılının teorisini dinlemeye devam ettikçe daha da gerginleşiyor ve teni de soluyordu. Gittikçe bir öncekinden daha düşünceli bir hâl alıyordu. Tavırları da bu saydıklarımıza eşlik ediyordu.

Chuuya sonunda bitirdiğinde Dazai'ye bakmıştı ama o karşısında bulunan televizyona gözlerini dikmiş ve düşüncelere dalmıştı. Bir anda omzuna vurulması ile kendine gelince elinin altındaki kızıl saçlara,sonra da onların sahibine bakmıştı. Ne olduğunun farkına varınca da yüzüne bir gülümseme takılmış ve kızıl saçları okşarken konuşmuştu.

- Efendim?

- Dazai, sence... Bu teori gerçek olabilir mi?

- Mümkün olabilir. Chuuya...

Dazai ciddi bir yüz ve hâl takınınca Chuuya ister istemez yutkunmuştu. Ne de olsa Dazai'nin ciddi olması çok sık görülmüyordu. Görüldü mü de kesinlikle tehlikeli bir hâl alıyordu.

- Chuuya, senden bir kaç gün Mafya'ya gitmeni istemiyorum.

- Ne?! Neden? Patron ne diyecek peki?

- Chuuya, ben gidip Mori-san'a olan ilişkimizi anlatacağım ve merak etme, sana zarar gelmesini kesinlikle engelleyeceğim.

- Dazai! Sen oradan nasıl canlı çıkacaksın?! Olmaz, gidemezsin!

- Chuuchuuu~ Şunu söyleyeyim; Mori-san beni öldüremez, unuttun mu? Yoksa Mafya ile ilgili bilgiler ve sırlar açığa çıkar. Bunun aynısını Ango ile konuşarak senin için de geçerli kılacağım. Başka çaresi olmayacak çünkü kabul etmediği takdirde bilgileri paylaşacağım.

- Ama bu...

- Tabii o kabul ettikten hemen sonra ilişkimizi söyleyeceğim. Bunu Ajans'a da söyleyeceğim. Ayrıca... Mori-san'a teorini söyleyeceğim. Bizim sırrımızı bilirse ancak bu teori hakkında düşünür. Kabul mü?

- Ben... Bilemiyorum... Ne demeliyim? İzin almak ve Mafya'ya bir kaç gün gitmemek için ne yapmalıyım?

- Hiçbir şey deme; tek diyeceğin, Mori-san'a direkt bir mesaj atarak bir kaç gün gelmeyeceğini yazmak o kadar. Gerisi bende, tamam mı?

Kızıl saçlı sevgilisinin kucağından kalkmış ve onun boynuna kollarını sarmıştı kucağında oturarak.

- Eğer sağ salim döneceğine söz verirsen kabul edeceğim Dazai.

Dazai de Chuuya'nın sözleri üzerine ellerini beline sıkıca sarmış ve başını kızıl saçların yığılı olduğu boyna gömmüştü. Ardından biraz boğuk, biraz yüksek bir sesle konuşmuştu.

- O zaman sana söz veriyorum.

Sonra gülümsemiş ve kafasını kaldırmıştı. Okyanusu andıran mavi gözler ve kanı andıran kırmızı fakat bunu belli etmemek için kahverengi gibi duran gözler birbirlerine kilitlenmişti.

Dazai kucağında oturan kızıl saçlının yüzüne koymuştu ellerini. Sonra ise gözlerini onun gözlerinden ayırarak dudaklarına bakmıştı. Chuuya mesajı aldığında gülümsemiş ve bu sefer ilk o öpmüştü şeftali rengi dudakları.

Dazai çok geçmeden işin içine dilini de katınca ortam ateşli ve iniltili anlar yaşıyordu. Chuuya'nın her inlemesinde Dazai kendini tutamıyor, daha fazla bastırıyordu kendini o dudaklara. Kızıl saçlı gencin yüzü saçları ile aynı renk olmuştu çoktan. Gözünü utançtan açamıyor çünkü açarsa kendisini öpen sevgilisi ile karşı karşıya geleceğini biliyordu.

Tişörtünün eteklerinde ve kalçasında el hissetmesi ile irkilmişti. Kalçasının sıkılması ise son damla olmuştu ve şeftali rengi dudaklara inlemişti.

Nefessiz kalıp ayrıldıklarında Dazai durmuyor; bir eli ile Chuuya'nın kalçasını okşuyor ve sıkıyor, diğer eli ileyse tişörtten giriş arıyordu.

Sonunda bulduğunda elini içeri atmış ve Chuuya'nın sırtını okşamaya başlamıştı. Chuuya ise sıcak tenine değen soğuk parmaklar ile irkilmiş ve ellerini kahverengi saçlı gencin omzuna atıp başını da oraya gömmüştü. Dazai bu harekete sırıtmış ve kızıl saçlının başını kaldırmıştı. Uyarılma ile gözleri kızaran bir Chuuya vardı karşısında.

Ellerini geri çekmiş ve tişörtün ucunu alıp Chuuya'nın ağzına götürmüştü. Chuuya hiç istemese de tişörtü ağzıyla tutmuştu. Dazai ise gülümsemiş ve dün geceden dolayı biraz şişmiş olan göğüs uçlarına yönelmişti.

Birisini ağzına alıp emmeye ve yalamaya başladığında Chuuya inlemiş ve kahverengi saçları tutup kendine daha çok bastırmıştı. Dazai ilk şaşırmış sonra ise omuz silkerek yaptığı işe devam etmişti. Bir eli ile boşta kalan göğüs ucunu sıkınca Chuuya biraz acı ve biraz zevkle inleyip dudaklarını ısırmıştı.

Kalktığını hissettiğinde bir lanet savurmuş ve Dazai'yi itmişti kendinden. Kahverengi saçlı genç şaşkınlık içinde bakarken Chuuya onu cevaplamıştı.

- Devam edemem Dazai. Hâlâ kalçam ve belim ağrıyor.

- Ama kalkmışsın. Hmm?

- B-ben...

- Ben de kalktım. Ne yapsak acaba?

Ortam sessizce devam ederken Dazai'nin gür ve neşeli sesi ile bozulmuştu bu sessizlik.

- Tamam, buldum! Chuuya altını komple çıkarır mısın? Merak etme seks yapmayacağız.

- İnansam mı?

- İnan inan.

- Pekâlâ.

Chuuya, Dazai'nin kucağından inmiş ve yatarak altını çıkarmıştı. Bir baksırı vardı zaten. Geri döndüğünde Dazai'yi de altı çıplak bulmuştu. Kızarmaya devam ederken gidip onun kucağına oturmuştu.

- Şimdi ne olacak?

Dazai arkasından kayganlaştırıcı çıkarmış ve Chuuya'yı kendine biraz daha çekip aletlerinin birbirine değmesini sağlamıştı. Sonra jeli dökmüş ve ikisini birden çekmeye başlamıştı. Chuuya bunu kızararak izlerken Dazai'nin onu öpmesi ile dikkati o yöne gitmişti.

Bir kaç dakikanın ardından Dazai konuşmuştu.

- Hadi, sen de dokun Chuuya~

Chuuya kızarmaya devam ederken dokunmuş ve şaşırdığını belli etmişti. Kesinlikle bu şeyi ilk kez yapıyordu.

Bir kaç dakikanın ardından ilk Chuuya sonra da onu takip eden Dazai gelmiş ve Dazai Chuuya'yı kucağına alıp banyonun yolunu tutmuştu.

Oy Sınırı : 10