14

2.3K 146 237
                                    

Chuuya'dan
- Parmaklarını istemiyorum Da- ngh! B-ben seni i-istiy- agh! yorum.

Aptal piç hâlâ parmakları ile beni genişletiyordu. Pardon millet, düzeltiyorum: sorduğu sorunun cevabını alana kadar benimle uğraşmayı amaçlıyordu.

Cevabı o kadar utanç vericiydi ki benim için... Gerçi böyle devam ederse parmakları ve dokunuşları ile geleceğim. Bu daha fazla utanç verici.

İçimdeki parmakları gel gite ve makas hareketine devam ederken dördüncü parmağı da sokmuştu pezevenk. Ben aldığım zevk ve acıdan inliyor ve cevabı söylememek için diretiyordum.

Sonunda kısık bir gülme sesi duydum ve aletimde bir şey hissettim. Hızlıca gözlerimi muhattabımın olduğu yere çevirince Dazai'nin aletime bir kumaş bağladığını gördüm. Gelmemi engelleyerek beni delirtmeyi amaçlıyordu anlaşılan.

- Dazai yapma! Ngh! Parmaklarını da çıkar! Agh! T-tamam aah! Söyleyeceğim, yeter ki d-dur agh!

- Neden önceden söylemedin Chuuya~?

Parmaklarını çıkarıp kumaşı bağlamadan bıraktıktan sonra bana baktı. Cevabı bekliyordu.

- B-ben... Um... Aaahhh! Seninle seks yaptığım bir rüya gördüm, tamam mı?! S-sen de uzun z-zamandır yoktun. Ben de...

- Hmmm? Bak bu güzel bir sebep~ Chuuya?

- Ne var Dazai?

- O rüyayı gerçekleştirmemi ister misin acaba?~

Dediği şey ile gözlerim fal taşı gibi açılmış ve kalbim küt küt atmaya başlamıştı. Yüzümün sıcaklığından daha da kızardığımı anlayabiliyordum. İçten içe bunu yapmasını çok istiyordum. Bunu düşünmek bile...

- B-ben... İ-isterim...

- Emrinize amadeyim sevgilim~

÷÷÷÷÷÷÷÷÷÷÷÷÷

Yazar-sama'dan
Geçtikleri gece çiftimiz güzel ve aşırı ateşli bir gece yaşamıştı. Dazai, Chuuya'yı zevkten dört köşe etmiş ve defalarca içine gelmişti. Chuuya artık gelemeyecek hâle geldiğinde sabahın ilk ışıkları ile odaları aydınlanıyordu.

Dazai her ne kadar devam etmek istese de, Chuuya'nın artık devam edemeyeceğini bildiğinden yarı baygın olan sevgilisini kucaklamış ve küvete doğru götürmüştü.

İkisi de temizlendikten sonra Dazai çarşafı değiştirerek Chuuya'yı yatağa yatırmıştı. Kendisi de yanında ona sarılarak yerini alınca üzerlerine yorganı örtmüştü.

Chuuya'nın alnından öpüp ona iyi uykular dilemiş ve kendisi de uykuya dalmıştı.

÷÷÷÷÷÷÷÷÷÷÷÷÷÷÷

- Sen deli misin Dazai?!

- Ha? Neden?!

- Beni bayıltana kadar becermek de ne demek oluyor ha?! Durmak bilmez misin sen?!

- Sadece seni uzun zamandır arzuluyorum diyeyim?

- Seni...

Dazai ve Chuuya kahvaltı yaparken, Dazai karşısındaki şahsı sinirlendirmek amacı ile dün geceki o güzel inlemelerini ve ifadelerini anlatıyordu. Chuuya ise saçları ile aynı renge gelmiş yüzü ile ona bağırıp çağırıyordu. Gerçi bunlar normal şeylerdi. Onların iletişim temeli böyleydi ne de olsa.

Kahvaltı bittikten sonra Chuuya oturmaya devam etmiş, Dazai ise bulaşıkları topluyordu. Kahverengi saçlı işini bitirince sevgilisini almak için sandalyeye dönüp ilerlemişti.

Chuuya'nın yanına geldikten sonra onu kucağına almış ve oturma odasına götürmüştü. Chuuya dün geceden dolayı yürüyemiyordu çünkü. Peki şikâyetçi miydi? Tabiki
de hayır! Çünkü dün gece çok güzel bir gece olmuştu. Ayrıca Dazai'nin bir hizmetçi gibi çalıştığını görmek onu aşırı mutlu ediyordu ki bunu kelimelerle anlatamazdı.

- Hey, Dazai?

Chuuya dizlerinde yattığı sevgilisine bakışlarını çevirmişti. Dazai ona doğru bakınca -aşağı bakmış olmasından- saç tutamları yüzüne gelmişti hep. Chuuya o güzel kahverengi saçları eli ile nazikçe kulak arkasına itmiş ve gülümsemişti. Dazai sevdiği kızıl saçları okşarken ona gülümsemiş ve geri cevap vermişti.

- Efendim Chuuya?

- Seninle ilk karşılaştığımız zamanı hatırlıyor musun?

- Tabiki de. Ne de olsa bana güzel ve ateşli bir tekme atmıştın. Ayrıca ben seni o gün lanetlemiştim.

- Lanet? Bu arada tekmeyi nasıl ateşli buldun anlamadım ama?

- Orasını boşver. Lanete gelecek olursak, bana 'On beş yaşındayım, hâlâ büyüyorum!' demiştin.

- Oh, evet. Hatırladım şimdi. Peki bunun lanet ile ne alakası var?

- Ben de sana şöyle demiştim, 'Fufufu... Seni lanetliyorum. Ben de
on beş yaşındayım. Ben büyümeye devam edeceğim ve sen böyle kalacaksın. Fufufu...' hatırladın mı?

- Evet?

- İşte o lanet tuttu. Bak kendine... Ben uzadım ama sen hâlâ 1.60 kaldın.

- Senin bedduanı sikeyim Dazai?!

- Gerçi memnunum çünkü sen uzun olsaydın fiziksel güç farkı ile durmadan sen üstte olurdun. Ayrıca başının göğsüme geliyor oluşu çok hoş ve tatlı.

- Bir dahaki sevişmemizde ben üste olacağım, görürsün?!

- Tamam... Sabırsızlıkla bekliyorum... Gerçi o küçücük aletle nasıl üstte olacaksın acaba?

- Seni pislik bandaj israfı...?!

Chuuya derin bir iç çektikten sonra konuşmasına devam etmişti.

- Dazai? Tachihara hakkında ne düşünüyorsun?

Dazai, Chuuya'nın sorusu üzerine afallamıştı. Neden sorduğunu merak etmesine rağmen hiç bozuntuya vermeden cevapladı canından çok sevdiği kişinin sorusunu.

- Ciddi ve mafyaya aşırı sadık biri diyebilirim sanırım?

- Peki Dazai Av Köpekleri'nin beşinci ve gizemli olan üyesi hakkında ne düşünüyorsun?

- Neden bunları soruyorsun Chuuya?

Dazai'nin soruya soru ile cevap vermesi üzerine Chuuya, biraz gergin bir yüz ifade takınmıştı.

- O zaman cevap olarak sana teorimi açıklayayım...

Oy Sınırı: 10

Secret Love | SoukokuHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin