17|Otel

27.2K 1.8K 892
                                    

Arkadaslar Anıl için birini bulmusum var yaa ÜÜFFFF

bolum sonuna koydum

Keyifli okumalar <3

*

Sabahtan beri yataktan kalkamıyordum.

Aslında, dün gecemiz çok güzel geçmişti. Savaş'la gölden çıktıktan sonra beni kucağından indirmeden banyoya kadar getirmişti. - Kendi işini halledince- köpüklerle doldurduğu küvetin içerisine ikimizde girmiş, tamamen ısınıp rahatlayıncaya kadar çıkmamıştık.

Saçlarımla oynamıştı. Bedenimin her yerine ufak ufak masajlar yapmıştı ve durmadan boynumu öpmüştü. Odaya geçtiğimizde de üzerimi giymeme yardım etmiş, saçlarımı büyük bir sabırla kurutmuştu. En sonunda da suyun bizi acıktırdığını fark ederek mutfağa inmiştik.

Birlikte bir şeyler hazırlamayalı uzun zaman oluyordu. Bu yüzden ilk başta yadırgasam da sonrasında utangaçlığımı üzerimden atmıştım. Elimizdeki malzemelerle koca birer kase salata yapmış, yanına aldığımız içeceklerle birlikte şöminenin yanına yerleşmiştik. Hatta Savaş salatasını bitirir bitirmez dizlerime yatmıştı, saçlarını okşamıştım ben de.

Uykumuz gelmesine rağmen uzun bir süre şöminenin başından ayrılmadan sohbet etmiştik. Şu sıralar sürekli eskilerden bahsediyorduk. Lise yıllarımız, ayrı geçirmek zorunda kaldığımız yaz tatilleri ve üniversite senesi derken düğün günümüze kadar her şeyi konuşmuştuk.

Sonra Savaş, güzel ve rahatlatıcı bir müzik açmış, iki kadeh getirmişti. Karşımda keyifli keyifli kırmızı şarabını yudumlarken ben kadehime doldurduğum meyve sularıyla idare etmek zorunda kalmıştım. Biraz üzülmüştüm açıkçası, onunla böyle sakin bir ortamda şarap içmek isterdim.

Hatta bir ara şarabını yudumlamayı bırakıp beni ayağa kaldırmış, güçlü kollarıyla belimi sararak "Dans edelim." demişti. Normalde ayak uyduramayacağım şeyler o an o kadar tatlı gelmişti ki gözüme, ruhumuzu dinlendiren müzik eşliğinde kocamın omzuna yaslanmış, dans teklifini reddetmemiştim.

En sonunda da beni yeniden kucağına alarak yatak odasına çıkarmıştı. Yatağa girdiğimizde ikimizin de yüzü gülüyordu çünkü Tanrı aşkına, o kadar uzun zamandır böyle şeyler yaşamıyorduk ki...Savaş gibi romantik bir adamdan tatlı sözler işitmeyeli de, tatlı anılarla şımartılmayalı da uzun süre olmuştu. Tüm gece boyunca harika hissetmiştim.

Uyumadan önce ikimiz de yorulmuş bir halde olduğumuzdan çok konuşamamıştık. Sadece gözlerim kapanmaya başladığı halde dudaklarımı öpen dudaklarını hatırlıyordum. Saçlarımı uzun uzun okşamış, muhtemelen ben uyuyana kadar da dudaklarımı öpmeyi kesmemişti.

Biz resmen hasret gidermiştik.

Şimdi ise, sabahın ilk saatlerinde başlayan karın ağrısı yüzünden yataktan çıkamıyordum. Arada midemin bulantısı da eklenip beni mahvediyordu. Halsizdim, gözlerimi açamıyordum bile.

Savaş sürekli hastaneye gitmeyi teklif etse de en sonunda Özkan'la konuşunca içi rahatlamıştı. Defalarca kez söylendiği gibi, bunlar normaldi. Üstelik stresli bir dönem yaşadığımdan daha yorucu bir hamilelik dönemi geçirebilirmişim, Özkan aynen bunu söylemişti.

Birkaç dakikadır tek başıma yatıyordum odada. Şimdi ise Savaş'ın geldiğini anlayabiliyordum. Yatağın boş olan tarafındaki ağırlıktan belliydi bu. Yavaşça bana doğru yaklaşıp kolunu başımın altından geçirerek bedenimi göğsüne çekti. Uyuduğumu sanıyor ve güya beni rahatsız etmeden sarılmaya çalışıyordu...

Bebeğimiz İçin • [b×b]Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin