30|Bebek

16.8K 1.4K 546
                                    

Arkadaslar kadının kim oldugunu anlamayanlar var, cok acik yazmistim halbuki xşödldödm

*
-Savaş-

Küçük bir bebek...

Bundan sonraki hayatımıza renk katacak, ailemizin yeni üyesi.

Birkaç ay önce baba olacaksın deselerdi buna kesinlikle inanmazdım ama şu an hastaneye geldiğimizden beri bebeğimi göreceğim anın heyecanıyla yanıp tutuşuyordum.

Anıl, kollarıma yığılıp kaldığını anda tarifi imkansız bir telaşla çarpmaya başlamıştı kalbim. Saniyelik olarak elim ayağıma dolanmış, ne yapacağımı bilememiş fakat sebepsizce evimizde bulunan kadının seslenişleriyle kendime gelmiştim.

Güzel eşimin bedenini kucağıma aldığım gibi arabaya koşmuştum ve soluğu hastanede almıştık. Doğum başladığı içinde olsa onu kollarımda baygın halde görmek kalbimde derin bir sızı oluşmasına sebep olmuştu. Anıl benim her şeyimdi, tek dayanağımdı. Ona zarar gelmesine katlanamazdım.

Şimdi ise eşimden sonra hayatımı güzelleştirecek biri daha bizimle olacaktı.

Çok garipti.

Lisede okula gittiğim sıradan bir günde çocuğun tekinden etkilenmiştim ve işler buraya kadar gelmişti.

"Bebeğim, fazla stresli duruyorsun."

Umut babamın omzuma sarılan elleri beni düşüncelerim arasından çekip alırken sesli bir soluk vererek diz çöktüğüm duvarın dibinden doğruldum.

"Canı yanıyor mudur?"  Anıl konusunda fazla korumacıydım ve bunu engelleyemiyordum. "Eğer canını yakıyorsa o bebekle küçük bi hesaplaşmamız olacak çünkü."

"Anıl baygın olacak zaten Savaş. Ne acısından bahsediyorsun?"

Koluma giren babam sakince omzuma yaslandı. Babamın bu hareketlerini hep Anıl'a benzetiyordum. İkisi de ilgi istediği zaman yavaş yavaş yaklaşır, temas etmekten hoşlanırlardı. Kollarımın arasına çekip daha rahat sarılmasını sağladığımda Orhan babamın delici bakışlarının hedefi halindeydim. Eşini kendi oğlundan kıskanması bir tık abartı geliyordu bana.

Babamla birlikte beklerken kapının aniden açılmasıyla hemşire dışarı çıktı. Önünde tuttuğu küçük, küveze benzer yerde bebeğimizin olduğunu anladığımda başına gitmek için büyük bir istek duydum fakat olduğum yerde kalakalmış gibiydim.

Gelmişti.

Oğlumuz gelmişti.

"Gözünüz aydın!"

Kadın güler yüzlü bir ifadeyle bebeğin gayet sağlıklı olduğuna dair şeyler söylerken kapı yeniden açılmış ve beyaz çarşaflar arasında solgunca yatan Anıl çıkmıştı dışarı.

Güzel sevgilim benim.

"Savaş." dedi babam, koluma dokunarak. "Bakmayacak mısın?"

Ağır bir ifadeyle kafamı aşağı yukarı sallarken birkaç büyük adımda yaklaştım yanlarına. Artık oğlumla tanışma vakti gelmişti...

Yumuk yumuk gözleri, pamuksu teni ve büzdüğü minik dudaklarıyla yatan bebek, bizim oğlumuzdu. Küçük ailemizin yeni üyesi, en değerli varlığıydı.

Minicikti.

Çok çok çok minikti.

Anıl'dan bile minikti.

Benim çocuğumdu. Bizim çocuğumuzdu.

Ve ben, gördüğüm ilk saniyede içimde bambaşka duyguların yeşerdiğini hissetmiş, tuhaf bir sorumluluk hissiyle dolmuştum. Daha şimdiden onun incinmemesi için her şeyi yapabilecek gibi hissediyordum ve ilk kez aşık olduğum adam dışındaki birine karşı hissediyordum bunları.

Bebeğimiz İçin • [b×b]Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin