25|Beraber duş alalım

23.3K 1.6K 623
                                    

merhabaaaaa

Ben geldim...

Bu kadar gecikmesine rağmen hala doğru düzgün bir bölüm yazamıyordum, ben de ara daha fazla soğumasın diye geçiş bölümü niteliğinde bir bölüm atayım dedim. En son aralarının nasıl olduğunu falan hatırlayın istedim

bu kadar geciktigim icin cok üzgünüm ama inanın isteyerek olmadı. Elimde olmadan gelişen bir ton sebep yüzünden kendime vakit ayıramadım. İlk kez özel hayatım bu kadar yogun ilerliyor :(

bölümde ufaktan bi smut var bari kitabın ilk smutunu yazayım dedim ama çok da iyi olmadı her smut bölümüm gibi

*

Büyük karnımı gizlemek için seçtiğim bosbol tişörtüm, tişörtümün altında kaybolan mavi şortum ve tombullaşmış yanaklarımı süsleyen gözyaşlarım...

Dakikalardır izlediğim görüntü bundan ibaretti.

Aynanın karşısındaki pofuduk yastıklardan birine oturmuştum. Karnım artık dizlerimi kendime çekmeme müsade etmediğinden bacaklarımı uzatmış, gözyaşlarım eşliğinde aynadaki yansımamı seyrediyordum.

Aslında...ağlarken çok da fena gözükmüyordum.

Az önce Savaş'tan kocaman bir öpücük almanın etkisiyle dolgunlaşmış dudaklarımı birbirine bastırıp iç geçirdim. Yanımda olmasını söylediğim halde dışarı çıkan kocam sayesinde burada yapayalnız oturuyordum. Üstelik az sonra Umut babamın beni ziyarete geleceğini söyleyip öyle gitmişti evden, Savaş gerçekten kötü bir eşti.

Ağladığım içim pembeleşmiş yanaklarım hoşuma gittiğinden telefonumu alıp birkaç ayna fotoğrafı çektim. Bunu yaparken karnımı okşamış, babasının bu tuhaf ruh halinden etkilenmemesi için bebeğime öpücükler göndermiştim.

Ona hala tam anlamıyla bir isim seçemediğimizden bebeğim demekle yetiniyordum. Aslında, aklımızda güzel seçenekler vardı. Sadece Savaş'la ortak bir noktada buluşamıyorduk.

"En az on kilo doğacak gibisin oğlum." altıncı ayda olmamıza rağmen gözüme fazlasıyla büyük gelen karnımı okşuyordum usul usul. Vücudum fazla kilo almamıştı ama karnımı gizlemek mümkün değildi.

İşittiğim kapı tıklamasıyla burnumu son bir kez çekip gözyaşlarımı elimin tersiyle sildim. İçli içli nefes alıp verirken yatağıma tutunarak kalktım ayağa ve odamdan çıkarak kapıya doğru adımladım.

Aslında hızlı yürüyebilirdim. Karnım beni o kadarda engellemiyordu fakat ilk aylarda yaşadığım sorunlar dolayısıyla hala fevri hareket etmekten korkuyordum. Bu yüzden adımlarımı hızlandırmadan, yavaş yavaş kapıya ulaştım ve açtım.

"Sevgilim?" Savaş, çatık kaşlarıyla beni baştan aşağı süzdükten sonra içeri girip kapıyı ayağıyla kapatmış, bir kolunu belime sararak beni kendine çekmişti. "Neden ağlıyorsun böyle?"

"Çünkü..." belimdeki parmakları yanaklarıma çıkıp gözyaşlarımı narince sildi. Gözlerime birer öpücük alırken yeniden "Çünkü." dedim. "Çünkü beni bırakıp gittin."

"Ekmek almaya gittim." diğer elinde tuttuğu poşeti kaldırdı havaya. "Babam gelecek, evde yiyecek bir şey yok çabuk gidip ekmek al dedin?"

Bebeğimiz İçin • [b×b]Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin