31|Endişe

16.4K 1.3K 510
                                    

Dunku bolumu atlamayin..

ve arkadaslar bu oy sayisi SAKA MİDİR

hak ettim bu dususu biliyorum ama🥲

*

Belime sıkıca sarılmış parmaklar tenimde iz bırakacağına emin olduğum bir sertlikteyken Savaş'ın içimde gidip geldiği her an bedenim öne doğru savruluyor, belimdeki dokunuşu sayesinde daha derine girmek ister gibi beni kendine bastırıyordu.

Hareketleri yavaş fakat sertti. Kendini belli bir yere kadar geri çekip içime öylesine büyük bir sertlikle tekrardan itiyordu ki bedenim her seferinde savruluyordu. Alt dudağımı dişlerimin arasına alıp başımı yastığa bastırmış, hissettiğim zevkle derince inlemeye başlamıştım.

"Çıldıracağım."

Hırıltılı sesinin hemen ardından bir elini belimden ayırarak yatağa yasladı ve bedenlerimiz arasındaki mesafeyi sıfıra indirdi. Şimdi göğsü göğsüme bitişik bir haldeydi. Koca cüssesi altında resmen eziliyordum fakat bu beni daha çok yükseltmekten öteye gitmiyordu.

Bu durum Savaş'ın da hoşuna gidiyor olacak ki altındaki bedenime bakarak ukalaca sırıtmış, ardından zevk noktama yaptığı vuruşla beni çığlık çığlığa bırakmıştı.

Kaç saattir bu durumda olduğumuzu bilmiyordum.

Tek bildiğim, aradan geçen iki haftanın sonunda dikişlerim iyileştiğinden beri Savaş'la neredeyse her gece seviştiğimizdi. Nerede olduğumuzun ya da saatin kaç olduğunun bir önemi yoktu. Savaş bana asla doyamadığını söylüyordu ve ben bir şekilde kendimi onun altında buluyordum.

Şikayetçi değildim. Kocamı gerçekten çok özlemiştim.

İçimde serileşen hareketleri artık belli bir tempoya bağlarken yine kendimi tutamayıp büyük bir inleme bıraktığımda "Şşh." diye fısıldadı. "Bebeğimizi uyandıracaksın."

"Savaş!"

Bulut'un uyanmasından deli gibi korksam da kendimi engelleyemiyordum. İçimdeki o noktayı bulup öylesine tatlı tatlı eziyordu ki kıvranarak adını inlemekten başka çarem kalmıyordu.

"Hmm, yavrum?"

Karizmatik ses tonuyla hiç beklemeden dudaklarına atıldım. Dudaklarımı anında kabul ederken saatlerdir öpüşmekten şişmiş alt dudağımı büyük bir iştahla içine çekti. Islak öpüşü çeneme kadar taşıyor, sonra bir şekilde toparlayarak yeniden dudaklarıma dönüyordu.

Dudaklarımdan ayrılıp boynuma yöneldiği sırada yavaşça içimden çıktı. Daha rahatlayamadan çıkmış olmasına karşı kaşlarımı çatıp "Aşkım..." diye sızlandım. İhtiyaç dolu bakışlarım keyifle sırıtmasına sebep olurken beni tek hamlesiyle kucağına çekti.

Ne olduğunu anlayamadan yataktan kalktığımızda kendimi Savaş'la duvar arasında bulmuştum. İstekle kasılıp gevşeyen deliğimden içeri girdiği gibi beni kucağına zıplatmaya başlarken dişleri boynumu bulmuş, sertçe ısırmıştı.

"Ahh...Savaş!"

"Bağırma." bacağıma attığı şaplakla dişlerimi sıkarak başımı terli boynuna yasladım. "Söz dinle."

"Ama...of!"

Bu halime sırıttı sadece. Gülmesine rağmen gözleri öylesine karanlıktı ki sevişirken içinden çıkan bu baskın tarafa yükselmeden edemiyordum.  Dudaklarımızı birleştirdi hızlıca. Bu sırada içimdeki hareketleri  yavaşlamaya başlamıştı.

Bebeğimiz İçin • [b×b]Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin