Bölüm 3 | Oğlumla Tanışmak

993 43 31
                                    

Başlangıç Tarihi
28.12.2021

*******
James

       "Sana bu kadar benzemesine şaşmamalı, Çatalak." dedi Patiayak beni dürterek. Gözlerim hala karşımdaki Harry'nin yüzündeydi.

       Lily, Harry ve bana bakış attı, ikimize de gülümsedi, sonunda transtan çıktım ve sırıttım. Gülümseme değil ama eşsiz bir sırıtış. O göz temasını kesene kadar yarım dakika boyunca birbirimizin gözlerinin içine baktık, kızardı ve bakışlarını ayaklarına dikti. 'Benden hoşlanabilir mi?' diye düşündüm kendi kendime. 'Hayır' Her ne kadar yardım edemesem de neden utandığını merak ettim.

       "Harryyy, bağıranın kim olduğunu buldun mu?" dedi parlak kızıl saçlı ve mavi gözlü bir çocuk merdivenlerden inerken. Her sabah okula yorgun kalkan Sirius'a benziyordu.

       "Bekle, siz de kimsiniz?" Olduğu yerde durdu ve baktı.

       "Onlar Ilvermorny'den transfer öğrenciler, Lily Williams, James Brown, Daniel Black ve Marcus Lupin."

       "Ron, Harry, sessiz olun! Yatakhanedeki kızlar bu kadar erken uyandıkları için sinirliler, onları daha fazla sinirlendirmeseniz iyi olacak!" dedi gür kahverengi saçlı ve çikolata renkli gözlü bir kız araya girerek. 'Hogwarts'ta Bir Tarih' kitabından başını kaldırdı ve nefesini tuttu.

       "Onlar da kim?" diye ciyakladı.

       "Sakin ol Mione, onlar yeni öğrenciler, Lily, James, Daniel ve Marcus." dedi konuşurken her birimize atıfta bulunarak.

       "Tanrım Harry, bu ikisi," dedi Ron, Lily ve beni işaret ederken. "Ebeveynlerin yerine geçebilir, aynı isimlere bile sahipler!" Gülümsemem fazlasıyla genişledi, hayatımda bu kadar mutlu olabileceğimi hiç düşünmezdim! Lily Evans'la evleniyorum!! Mutlu son olacak, Potter! Bir gün cazibeme boyun eğmek zorunda kalacağını biliyordum!

       Lily'e sırıttım, donmuştu. Bence gür saçlı kız bir şeylerden şüphelenmeye başlamıştı, bakışları dikkatlice üstümüzdeydi.

       Tüm mutluluğum Lily'nin "Pek iyi hissetmiyorum..." demesiyle bitmişti, dizlerinin üstüne çökerken kekeledi.

       Ona doğru koştum, bedenimi onunla zemin arasına kaydırdım. Bana çarptı, sanki ben toprakmışım gibi, kendinden geçmişti.

       Vücudunu benimkine karşı tuttum ve acilen, "Patiayak, Aylak, onu hemen hastane kanadına götürmeliyiz!" dedim. İsimlerini söylememle hatamı fark ettim ama kabul etmekten endişelendim.

       Onu kucağıma aldım ve eğilerek başını göğsüme yasladım. O sırada Sirius ve Remus, Poppy'i uyarmak için önden koştular. (Madam Pomfrey) Biz de geliyorduk. Harry, Ron ve Hermione de Lily ve benle geldi, oraya güvenlice ulaştığımızdan emin oldular.

       "Lily, lütfen iyi ol. Sensiz yaşayamam, lütfen." Gözyaşlarım gözlerimden onun muhteşem yüzüne akarken sessizce mırıldandım. Sadece bayıldığını biliyordum, ama ya asla bir daha uyanmazsa? Ya bana bir daha tekrar bağıramazsa? Ya ona bir daha asla onu sevdiğimi söyleyemezsem?

       "O iyi olacak James, Harry hala burada ve henüz ortadan kaybolmadı." diye fısıldadı kız, ona korkuyla baktım, sırrımızı biliyordu, Lily beni öldürecek. "Doğru, biliyorum. Endişelenme, söylemeyeceğim. Bu arada ben Hermione." göz kırptı, Harry ve Ron'a geri dönerken sırtımı okşadı.

       Sonunda hastane kanadına ulaştık, Poppy ağlamış gibi görünüyordu.

       "Hızlı bir şekilde, onu bana ver." dedi onu kollarımdan havaya yükseltirken. Lily hastane yatağında huzurla yatıyordu, kızıl saçları etrafına yayılmıştı, bir melek gibi görünüyordu.

       "Lily'i tekrar kaybedemeyiz, yap şunu Poppy." diye mırıldandı kendi kendine, onu doğru duyduğumu düşünmememe rağmen, 'tekrar' dedi.

       "Herkes dışarı! Dinlenmeye ihtiyacı var!"

       "Hayır, kalmalıyım." dedik Harry ve ben aynı anda. Homurdandı.

       "Peki, en ufak bir ses duyduğumu düşünürsem hepiniz dışarı çıkarsınız!" dışarı fırlarken belirtti. Patiayak, Aylak, Hermione ve Ron da ayrıldı. Sadece Harry ve ben kaldık.

       "Yani biliyorsun?" Yavaşça başını salladı. Kendimizi aynı anda Lily'nin yatağının yanındaki iki sandalyeye attık. Lily'nin elini tuttum, avuçlarımın arasına aldım. Eli benimkilerin arasında sıcak ve yumuşaktı. Sağımdan hafif bir horlama sesi duydum, gelecekteki oğlumu gördüm, yataktaki gelecekteki karımın yanında yatıyordu, ben düşünürken hareket etmiş olmalıydı. İkisi de çok huzurlu görünüyordu, bu da beni uykuya daldırdı.

A Time Turner Tale - The Marauders ✔️ [Türkçe Çeviri] // TAMAMLANDIHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin