AÇIĞA ÇIKMAYI BEKLEYEN SIRLAR
Berke'nin ve Mete'nin ellerinden tutup, zorla odaya götürdüm. Eğer odasına girip hesap sorsaydık, bize zarar verebilirdi. Mete sinirle elini çekti. “Kaçmak yerine onunla yüzleşmek istiyorum!”dedi. Zaten oda silahı çıkarıp vurmaz, yüzleşirdi değil mi?
“Salak mısın, yoksa salak rolü mü yapıyorsun?”dedim sesimin olabildiğince kısık olmasına, dikkat ederek. Erdem serefsizi bizi duyabilirdi. “Berke'yi zehirlemiş lan, ona bunu ödetecem.”dedi Mete tekrar gitmeye çalışarak. Kolunu tutmam ile durdu.
“Onu kurtarmaya çalışmak, daha mantıklı geliyor.”dedim dişlerimi sıkarak. Sinirlerimi iyice bozuyordu, Berke'yi kurtarmak istiyorsak, burada kalamazdık daha fazla.
“Sizle kavga ettik diye yemedim ben. O adama ayıp olmasın diye yemeği tencereye döktüm gizli.”dedi Berke hissizce. İyi görünmüyordu, ama bunun sebebi zehir değildi; Erdem'e güveniyordu. Kısaca bu hâyal kırıklığıydı...
“Lan umarım biz yememişizdir.”diyen Mete'ye döndüm şokla. Bize getirilen yemek, Berke tabağında ki yemeği tencereye dökmeden önce yediğimiz yemektir umarım. Berke'nin “Hepimize aynı anda yemek geldi, bence o değildir.”demesiyle rahatladık.
“Kaçalım hadi.”dedim camı açarak. Mete yanıma gelirken, Berke geri adım attı. Yükseklik korkusu vardı, anlıyordum fakat kaçmazsak; kötü şeyler olurdu. “O kadar yüksek değil korkma.”dedim gülümseyerek.
Onun cevap vermesini beklemeden atladım aşağı, bacağım biraz acısada pek önemsemedim. Mete ve Berke camın önüne geldi. Berke korksa bile buna mecburduk.
“Atla tutacam seni.”dedim sessiz olmaya özen göstererek. Onu tutmak için hazırlansam bile tedirgindi, ve atlayacak gibi durmuyordu. Berke içeri kaçacakken, Mete onu kucağına alıp aşağı attı; ve tuttum, kucağıma düşmesi ile boynuma sarıldı.
“Çok kötüsünüz siz.”dedi kekeler gibi çıkmıştı sesi, gülmeden duramadım. Yanağını öpmem ile suratını ekşitti.
“Erkekler yanaktan öpüşür mü ya?”dedi sitemle. Haline gülmem ile kucağımdan indi. “Erkeklerde insan, kişiden kişiye değişir; kardeş niye öpülmesin hem?”dedim gülerken. Suratını astı, onu bunaltmak yerine; Mete'ye baktım.“Tut beni Gecem.”dedi gülerek Mete. Onu dinleyip, tutmak için hazırlandım. Atlaması ile tuttum onuda, onuda indirip yürüdüm; arka bahçeye doğru Mete ve Berke'de peşimden geliyordu. Güvenliği atlatmak, kolay olmayacaktı, ama deneyecektik. Güvenliğin olmadığı kısma gittik.
“Birbirimizin çıkmasına yardım etmeliyiz.”dedim düşünerek. Mete merakla bana döndü. “İlk kim çıkacak?”diye sordu. “Ben çıkacam sonra sen. Sonra ikimiz Berke'yi çekecez yukarı.”demem ile Berke mızmızlandı.
“Ben böyle şeylere gelemiyorum.”dedi gözleri doldu. Berke'nin bu hâli, bizi ne kadar zorlasa bile kardeşimizdi. Mete yine onu tersleyerek konuştu.
“Erdem denen pislik mi, bu duvarı aşıp özgür olmak mı korkak?”dedi sinirle. Tamam başta ben de rahatsız oluyordum korkmasından, ama artık anlıyordum onu.
“Mete korkak deme, haklı iken haksız duruma düşme.”dedim sinirle. Mete sinirle tek başına duvara tırmandı. Oradan elini uzattı.
“Geliyor musunuz, gelmiyor musunuz?”dedi gözlerini devirerek.
Berke geri çekildi, ben ise Mete'nin elini tutup yukarı tırmandım. Sonra Mete ile elimizi Berke'ye uzattık.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
6 KARDEŞ (Ara Verildi)
Teen Fiction6 Kardeş'in gizem dolu hikayesi. Anne ve babaları olmadan büyüdüler. Onlar anne ve baba sevgisinden çok kardeş sevgisi gördüler. Anneleri hayatlarını maafetmişti, onlar yinede yaşamak, bundan sonra mutlu olmak istiyordular. Gerçekler sır gibi sakla...