Conan's Diary
8 Aralık
Sevgili aptal günlük,
Son yazmamın üzerinden birkaç gün geçti. Heather'ın gelmesinin üzerinden de birkaç gün geçti yani. Geldiğinden beri Noah'yla yakınlaşmaya çalışıyor. Ve Noah da buna hiç karşı çıkmıyor. Ayrıca fazla girişken biri ve geldiğnden beri kulüpler ve onun gibi şeylerle uğraşıyor. Geçenlerde eni bir kulüp başvurusu bile yaptı. Noah da Heather'dan sonraki ilk üyesi oldu bu kulübün. Bunun gibi bir sürü şey devam ediyor.
Bu gün ise tüm bu olanlardan daha kötüydü. Daha fazla uzatmadan anlatmak istiyorum. Yoksa içimdeki kötü hisler beni bitirecekmiş gibi geliyor. Bu gün cumartesi kurslarında ilk dersimiz boştu. Jess, Eliot ve ben akşam birimizin evinde buluşmayı konuşuyorduk. O sırada ise Heather ve Noah ise daha ön sıralarda sözde kulüp fikirlerinden bahsediyorlardı. Noah'ın ona olan bakışları ve Heather'ın gülümsemesi beni sinir ediyordu. Aslında sinir olmaktan çok asla yaşayamayacağım bir şeyi kıskanıyordum .
Tenefüs zili çaldığında Noah'ın yanına gittim. "Hey, akşam Eliotlarda buluşacağız geliyor musun?" Soruş tarzımın soğuk ve içinde hafifçe bir sinir bulundurduğunu sorduktan sonra fark ettim. Ama bu beni çok da rahatsız etmedi.
Noah ise biraz şaşkın bir ifadeyle "Tabi ki" sedi. O sırada yanındaki Heather ile gözgöze geldik. Bi anda bana bakışı değişti. Ve küçük bir gülümseme takındı. Ne olduğunu anlamadım ama içime bir kurt düştü.
Geriye kalan iki ders sıkıcı geçti. Tabiki Noah ve Heather her zamanki gibi birbirlerine bakıp gülümsemelerine devam ettiler. Gariptir ki Heather'la birkaç kez göz göze geldik. Anlamış olabilir belki diye düşünmedim değil. Ama o kadar belli ediyor muydum ki?
Okul çıkışında Noah yanıma geldi. Beraber yürürüz eve genelde. Ama bu hafta içi şu kulüp şeyleri yüzünden okulda biraz daha uzun kalıyordu. Sonunda yalnız kalabilmemize sevinmiştim.
"Oo birileri kulüp işlerinden vakit bulabilmiş bakıyorum da." dedim alaycı bir tavırla.
"Sen de kulübü büyütmeye çalışıyorsun yalan söyleme." dedi anlamaz bir tavır takınarak.
"Kulübü kastetmediğimi biliyorsun."
İçini çekti.
"Sende bir gariplik var son günlerde. Bana sinirliymişsin gibi..."
Cevap vermedim . Sessizlik içinde biraz yürüdük. Sonra benim evimin önüne vardık. İçeri girmeden "Hiç mi fark etmedin?" diye sordum.
Noah kafası karışmış bi şekilde duruyordu.
"Ney-" Derken onun konuşmasına izin vermeden içeri girdim . Gözyaşlarım istemeden de olsa süzülmeye başladı.
Aradan biraz zaman geçtikten sonra akşamüstüne doğru evden çıktım. Markete uğramaya ve buluşmaya erken gitmeye karar vermiştim. Aksi takdirde düşüncelerim beni daha da kötü hale getiriyordu.
Hava yağmurluydu. Bu beni birazcık daha iyi hissettiriyordu. Yürüken parkın önünden geçiyordum ki Heather ve Noah'ı orda gördüm. Ve öpüştükleri anı.
Kahretsin günlük. Neden neden? Gerçek olduğunda inanmak istemedim ama ordaydılar işte. Ordan kaçmak istedim. Ama yapamadım. Aynı hep düşüncelerimden ve ikisi arasındaki olaylardan kaçamamam gibi. Ben ilk defa ölmek istedim günlük. Akşam Elliotların evindeki buluşmaya gitmedim. Onun yüzünü görmeye katlanabileceğimi sanmıyorum.
Why would you ever kiss me?
I'm not even half as pretty
Heather'ın Günlüğü
8 Aralık
Sevgili Günlük,
Bügun kelebekleri vücudumun her yerinde hisettim. Sanki kelebekler saçlarımın ucundan ayak parmaklarıma kadar bedenimi etkisi altına almıştı. Ah günlük her şey o kadar güzeldi ki!!
Noah.
Beni öpütü.
Biz öpüştük.
Yağmur yağıyordu.
Sırılsıklamdık.
Bana ceketini verdi.
Elimi tuttu.
O an sadece ikimiz vardık. O ve ben. Biz. Bir peri masalından çıkmışcasına...
Hislerimi keşke kelimelerle anlatabilseydim. O anları hatırlamak ve anlatmak gerçekten fazlasıyla zor.
Nutkum o kadar tutulmuş durumda ki...
Beynimizin bazı anıları sildiğini okumuştum. Çok heyecan verici, çok üzgün ya da tramvetik olanları. Belki de bu yüzden açıklamakta zorlanıyorumdur ha.
Ve bir durum daha var. Noah ile ne zaman birlikte olsak Conan'ın bize olan bakışlarını görüyorum. Conan ve Noah'nın arasında daha önce bir şey yaşanmış olma ihtimali kafamda dolanıp duruyor. Ama o kadar mutluyum ki bunu daha sonra düşünme kararı aldım. Aynı kelimeleri onlarca kez söylediğimin farkındaydım. Bugünlük bana ayrılan sürenin sonuna gelmiş bulunmaktayız. Bu gece nasıl uyuyacağımı bilmesem de yakında görüşürüz sevgili günlük.
