Ölüm..
Ne ifade edebilir ki bir insana? Neleri anlatabilir? Neleri kavrayabilir bir insan bu dört harflik kelimenin uçsuz bucaksız anlamında?
Ölüm bazen insanların kurtuluşudur bu hayattan. İnsan mekanizması o kadar bağlıdır ki yaşamaya, hiç ölmeyeceğini hisseder ölümün kıyısında kaldığı anlarda bile. Sonra bırakır kendini uçuruma, sonsuzluğa. Geri dönüşü yok artık bu yolun. Uçurumdan düşerken gözünün önünden geçen onlarca anı, kahkahalar, ağlayışlar, haykırışlar, yakarışlar, başlangıçlar ve bitişler.
Başlangıçlar ve bitişler...
İşte gerçek mesele tam da bu iki kelime arasında canlanıyor.
Gözlerini ilk açtığın zaman döktüğün yaşlardır hayatın bazen çok acımasız olduğunun belirtisi. İlk uykuna gözlerini kapattığın zamandır, hayatın bazen çok masum olduğunun belirtisi. Kendini ilk sevginin kollarına bıraktığın zamandır, hayatın bazen ne kadar şefkatli olduğunun belirtisi. İlk emeklemeye başladığın zaman, ilk yürümeye başladığın zaman, kısacası kendi başına bir şeyleri yapabildiğin zaman ise hayata karşı dik durmayı, boyun eğmemeyi ve azimli olmayı bırakmamayı öğrenirsin.
İşler ters gitmeye başlar sonra. Herşey yolunda gidiyorken bir anda tepetaklak olur bütün dengelerin. Düşersin, kalkmaya çalışırsın ve kalkarsın. Sonra tekrar düşersin ve tekrar kalkarsın. Hayat budur işte. Düşmek çok basittir fakat saplandığın bataklıktan tekrar kalkabilmek zordur. Zoru başarabilirsin evet. Ya da zoru başarmak isterken tamamen dibe batarsın ve geriye yüreklerde dört harften oluşan o kelime çıkar.
Ölüm.
Uçurumun kenarındaki bu insan aslında düştüğünün ve dibe battığının çoktandır farkında bile değil. İşte bu yüzden uçurumu tercih etti. Farkında olmadan düştü ve kalkamadı. Hep kendini çok iyi hissetti, etrafındaki insanları mutlu etmek istedi, üzmek istemedi kimseyi.
Ta ki girdiği bataklıktan kendini uçuruma bırakana kadar.#bizdehepyek
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Kayıp Şiirler
PoetryYazarsam şiir, yazmazsam ölüm olur. Söz sahibinde, göz görebilende güzeldir. Saygı ve sevgilerimle.