"Her birimizin farklı hikayeleri vardı ama bir ortak nokta bizi birleştirmişti. Hepimiz kaybedendik..."
*Tamamlandı*
#1 : lovesong
Txt - Loser=Lover ve 0X1=Lovesong şarkılarından kurgulanmış her üyenin sahnelerini anlatan kısa hikayelerden oluşur...
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
" Önce Re sonra Mi sonra üç Sol... Hmm? Bir şey kulağa yanlış geliyor. Baştan. Re, Mi, Sol Sol Sol...Ryu?"
Nota kağıtlarımda yazan harflere şaşkın gözlerle baktım.
Of ya...
Yine aynı şey oluyordu. Bir şeyler bestelerken aklım dağılırsa aralara bu hece giriyordu işte. Ne zaman kurulacaktım acaba?
İç geçirerek başımı iki yana sallarken umutsuz vaka olduğum fikriyle gitarımı yere bırakıp tek kişilik duvara bitişik yatağıma uzandım. Parmak uçlarım yastığım altındaki fotoğraf makineme kaydı. Şöyle bir çekildiklerimizde göz gezdirdim. Ayrı ayrı çekimlerimiz ve apartman önündeki toplu fotoğraflara geldi sıra.
Ryuna'yla hiç beklemediği bir anda selfie çekindiğimizde verdiği tepki sıralı fotoğraflara yansımıştı. Tepkisel olarak sesli güldüm. Onu böyle şaşırtmayı seviyordum. Fotoğraflar bittiğinde makineyi kapattım.
Ellerimi karnıma yerleştirip en sevdiğim aktiviteye odaklandım. Tavanı izlemek. Tavanımdaki fosforlu yıldız stickerlarına bakarken hayal kurmak her zaman çok kolaydı. Gözlerimi kapattığımda gece yıldızların altında uzanan bedenimi hayal edebiliyordum.
Dudaklarım yukarı kıvrıldı ve hayali rüzgarı saçlarım arasında hissettim. Sonra başımı sağıma çevirdim. Gözlerim hala kapalıydı ama onu görüyordum. İkimiz baş başa yıldızları izliyorduk.
O neşeli neşeli izlediği bir filmi anlatırken kıkırtıları kulağıma doluyordu. Siyah düz saçları yüzünü örselemişti.
Çok güzeldi.
Adını bir kez fısıldadım.
"Ryuna?"
Bana merakla baktı. Dudağının kenarında belli belirsiz ortaya çıkan gamzesi dikkatimi dağıttı. Kalbimin çarpan ritmi gökyüzüne çıkabilirdi. Benimkine çevirdiği bedeni heyecanlanmama sebep oldu bir kez daha ve neredeyse cilveli bir haylazlıkla konuştu.
" Çıkar bakalım ağzındaki baklayı."
İçinde birçok anlam içeren bu cümleye farklı senaryolarla cevap verdim.
" Bugün hava çok güzel değil mi?" " Yeni bir beste yaptım." " Senin için şarkı besteledim." " Bana ilham veriyorsun." " Keşke elini tutan ben olsam..."
Gözlerimi sıkıca bastırıp aniden açtım. Yatakta hışımla doğruldum ve başımı ellerim arasına aldım. Kendime sesli bir telkinde bulundum.
" Kendine gel Beomgyu! Şarkıya odaklan, bırak şimdi boş hayalleri."
Başta bu telkine karşı motiveydim fakat birkaç saniye içinde durgunlaştım.
