Yine mi?

725 35 1
                                    

Hay anasının ya. İlkokul arkadaşlarım kuzenlerim çıktı. Ben böyle işi taa... neyse. Gecenin ilk 2 saatini şaşırarak geçirdik. Daha sonra ilkokulda ki insancıkları çekiştirdik. Daha sonra da uyuduk. Ama uyanmam gerek artık çok geç oldu. 

Yavaş yavaş gözümü açtım fakat daha sonra hemen kapattım. Bu ne güneştir kardeşim. Aa... Hemen tekrar gözümü açtım ve karşılaştığım manzara ile büyük bir şok geçirdim. Daha sonra ailemin de benim gibi deli olduğu aklıma gelince kendime kızdım. Şuan ki durumumuz berbat. Arda'nın kafası benim kolumda, Meriç'in kafası karnımda, benim kafam Furkan'ın karnında, Ediz'in kafası benim boynumda ve sevgili Gediz hepimizin birden üstüne uzanmış kolları ise bana sarılıydı. 

Fakat ben aralarından kalkamıyordum. LAN! Ege aşkım yerde yatıyor. Köpekler yere atmışlar. En iyisi uyumaya devam etmekte. Her yerim ağrıyor bu hayvanlar yüzünden. En iyisi Edizaşkıma seslenmek. En iyi o anlar beni. Kimse uyanmasın diye sessizce ikizaşkıma seslendim. Gece geç saatte uyuduk. Uykuları vardır, uyusun garibanlar. 

- Ediz, Ediz, Ediz, Ediz uyansana be.

- Uykum var Şirinem uyu sende lütfen, diye mırıldandı kafasını boynumdan kaldırmadan.

- Ama İkizaşkım uyuyamıyorum ki hepiniz üstümdesiniz, hadi bak beni çıkar bu aradan sonra odama gidip beraber tekrar uyuruz be lütfen Ediz .

- Vallaha mı? dedi bu sefer kafasını kaldırarak.

- Vallaha Ediz hadi çıkar beni buradan. 

- Tamam bekle. Ediz ayağa kalkmakta biraz zorlansa da bunu başarmış ve beni kollarımdan tutup aralarından çıkarmıştı. Fakat Gediz biraz huysuzlanmış ama tekrar uyumuştu. Hemen Ediz ile benim odama girip uyumuştuk. Tabi boyun fetiş Ediz yine kafasını boyun girintime koymuştu. Bende kollarımı ona sarıp uyumuştum. 

-------------

Şuan masada oturmuş yemek yiyorduk. Ama salak Ferit'in yeme şekli midemi bulandırıyordu. Aptal çocuk şapırdatıyordu. İğrenç. Daha fazla dayanamayıp yanımda ki tuzluğu ona fırlattım. Tuzluğu havada yakalamıştı.

- Ne yapıyorsun kızım.

- Düzgün yesene olm yiyemiyorum senin yüzünden. 

- He tamam ya.

Ferit düzgünce yemeğini yemeye devam etti. Ben ise yemeğimle oynuyordum. Hiç iştahım yoktu. Dün gece ne güzel yemiştim mis gibi yemeğimi şimdi neden böyle oldu anlamadım. Neyse acıkırım birazdan. Masada oturmaktan sıkılıp ayağa kalktım. Ayağa kalkmamla gözler bana dönmüştü. Normal olarak. Ama bir şey demeden önlerine döndüler. Ediz, Gediz ve Ege hariç. 

- Nereye gidiyorsun bebeğim, diye sordu Gediz.

- Bahçeye çıkıyorum balım, cevap vermemle Gediz gülümsedi ve başını salladı. Daha sonra da tekrar yemeğine döndü. 

- Ya abla bekle ben de doydum seninle geleceğim.

- Tamamdır bücürüm gel hadi. 

- Geldim. Ben bahçeye doğru adımlarken Ege'de peşimden gelmişti. Bücürüm ya. Bahçeye çıktım ve hemen çimenlere uzandım. Ege de hemen yanıma gelmişti. Fakat uzanırken başımın altına koyduğum ellerimi çekip onun yerine minik bir yastık koydu ve hemen kolumu açık şekilde yere bıraktı. Ben ne yaptığını anlamazken o hemen başını omzuma koydu ve kolumu da kendi beline attı. Ben bu haline gülümserken o da bana daha da sokuldu. Biraz öyle uzandıktan sonra Ege konuşarak sessizliği bozdu.

- Abla,

- Efendim bebeğim.

- Eğer kaçırılmasaydın bizden gider miydin? O anları hatırlayınca tekrar gerildim fakat sorduğu soruyla daha fazla gerildim. Ama ona belli etmedim. 

- Evet gidecektim ama yine de sizinle görüşmeye devam edecektim. 

- Bizi çok mu sevmiştin?

- Emin ol ki o kısa zamanda sizi çok sevmiştim, özellikle de seni. Cümlemi bitirdiğimde saçları arasına küçük bir öpücük bıraktım. 

- Oha be hemen satılmışım. Arkadan Ediz'in sesini duymuştum ve 2 saniye sonra diğer omzuma da Ediz uzanmıştı. 

- Omzum çürümez umarım. Bu sözümle ikisi de kahkaha atmıştı. Bende onlara katılıp gülmüştüm. Fakat karnımda ki sancıyla yarıda kesilmişti. 

- Ne, ne oldu? Gülüşüm yarıda kesildiği için Ediz hemen kafasını kaldırmıştı.

- Yok bir şey ya, şey çimler ayağıma battı sanki önemli değil.

- Kalksana o zaman kızım ayağın acıyacak.

- Bence de abla hadi kalk. Ege de Ediz'e destek çıkınca mecbur hep beraber kalkmıştık. Ama kalkmam ile başım dönmüştü. Ediz ve Ege hemen beni tutmuşlardı.

- Abla, abla iyi misin?

- İkizim ne oldu korkutuyorsun beni. Biraz bekleyip kendime geldikten sonra daha fazla korkmasınlar diye hemen konuştum. 

- Yok bir şey başım döndü sadece.

- Kahvaltı da yapmadın ondandır. Kalk hadi bir şeyler ye.

Ediz'in beni içeriye yönlendirmesiyle beraber içeriye geçtik. Diğerleri her bir yana dağılmış bir şeylerle uğraşırken Ege ve Ediz beni koltuğa oturtumuştu.

- Burada Ege ile bekle ben yemen için bir şeyler getirip hemen geliyorum. Ediz hemen mutfağa gitti ben ve Ege de oturup onu beklemeye başladık.

- Abla daha iyisin değil mi?

- Evet de burası çok bunaltıcı bir havaya sahip camı açalım da biraz hava alalım.

- Tamamdır. Ege ile kalkıp camı açtık. Yerimize giderken birden gözümün kararmasıyla olduğum yerde kaldım. Fakat hemen sonra dizlerimin beni taşıyamayacağını anlayınca yere yığıldım. En son duyduğum seste Gediz'in ismimi bağırmasıydı.

- MİRA...

*******************

İşte bu kadar. Nasılsınız? 

Bölüm hakkında düşünceleriniz neler? 

Edizaşkım büyüktür be

Abilerim miii!!????!!Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin