13

1.7K 145 49
                                    

Alaz:
Güzellik
Şirin şey
Minik bebek
Agu bugu bebeğim
Yazıyor...
Görüldü

İkra:
Efendimm

Alaz:
Güzelliğim nasılsın

İkra:
İyiyim sen nasılsın

Alaz:
İyiyim ben de yarim olacak hanım
Ne yapıyorsun bugün

İkra:
Pek bir şey değil sanırım
Ders çalışacaktım

Alaz:
Bebeğim bugün yılbaşı

İkra:
Ne olmuş yılbaşı ise

Alaz:
Yılbaşı işte
Gününü güzel geçirmen gerekir
Sevdiklerinle dışarıda ya da içeride farketmez ama
Güzel geçir yani

İkra:
Hava soğuk çıkmayı planlamıyorum pek

Alaz:
Aşk bahçem
Saat altıyı geçti
Yedi gibi seni alacağım
Hazır ol
Tamam mı
İtiraz kabul etmiyorum
Ailenden izin al gece bire kadar

İkra:
Yuh
Pardon da bire kadwr izin alma şansım dünya da yok benim
Ayrıca belki kabul etmeyeceğim
Ne biliyorsun

Alaz:
Edeceksin
Sekiz de hazır ol evinde bekle geleceğim
Görüldü

Alaz:
:)

.

Üçüncü kişi.

İkra gergindi. Az sonra ondan hoşlanan kişi gelecekti ama o hala hazır değildi. Kıyafetlerinde sıkıntı yaşayan ya da kıyafet bulmakta zorlanan birisi asla olmamıştı ama bugün giydiği hiçbir şeyde rahat hissetmiyordu.

En sonunda sinirlenip eline ne geçerse giymişti. Aslına bakılırsa oldukça da şirin olmuştu. Kot, bol pantolonu ve pembe montu oldukça sevimli duruyordu üzerinde.

Ceplerine gerekli şeylerini alıp beklemeye başladı. Camdan bakarak onu kontrol ediyordu. Sokağın başından görünüyordu Alaz. İkra onu farkettiği an gözlerini ona dikti. Yine oldukça koyu renklerle donatmıştı üzerini. Kırmızı saçları genele bakılırsa en dikkat çekici şeydi üzerindeki.

Adımları yavaşlamaya başlamıştı Alaz'ın. İkra anlamaya çalıştı. Çöp kutusuna yaklaştı ve dibinde durdu. Yüzü İkra'ya dönüktü. Sol elindeki sigaradan bir nefes çekişini görmüştü. Ardından çöpün üzerinde söndürüp içine attı. Elini saçlarından geçirdi. Cebinden sakız paketini çıkarıp içinden aldı bir tane. Bir bileğinde saat diğerinde bileklikler vardı yine.

Ceketinin önünü açıp elini son kez saçlarından geçirdi ve İkra'nın evine doğru ilerledi. İkra yaklaştığını farkedip dışarı çıktı odasından. Kapı çalındı. Aceleci bir tavırla kapıyı açtı ve karşısında çatık kaşları birden düzelen alaz'ı gördü. Gülümsüyordu şimdi.

"merhaba aşk bahçem. Bugün yine çok güzelsin." kısık sesiyle konuşuyordu. Bu hali ikra'yı gülümsetti.

"teşekkür ederim. " utandığını hissetmişti.

"hazırsan çıkalım. Umarım bire kadar izin almışsındır?" soru sorar bir halde cevap bekliyordu alaz.

"alamadım. Alamayacağımı söylemiştim." alaz düz bir ifade ile konuştu tekrar.

d.i.a.o (gxg) Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin