d.i.a.o (gxg)

22

"ben bugün manitayla buluşucam." uzay kafa salladı.

"ben de flörtün yanına gidicem." kağan da Demirhan'a bakıp

"biz de internet kafeye gidelim bari anasını satayım, ne yapalım?" dedi. Demirhan muzip ifadeyle gülüp kağan'a yanaştı.

"sen beni date'e mi çıkarıyorsun yakışıklı şey?" işaret parmağını kolundan dirseğine kadar indirip çıkarıyordu.

Kağan ürkmüş ifadeye bürünüp kolunu çekti ondan.

"oğlum bir kaç kere yatmış olabiliriz ama yani kısmetimi kapatmazsan sevinirim canım." hepsi güldü kağan'ın dediğine.

Son dersin geçmesini bekliyordu hepsi. Neden tarihi sona koyduklarını merak edip, sona koyan hocaya sövüyordu hepsi.

Sonunda zil çalmış hepsi hazır gibi ayaklanmıştı.

Demirhan merdivenin korkuluğundan kayarak iniyordu ve alt dönemlere laf atıyordu yine. Rutiniydi.

"kardeşim hızlı in bak arkanda kaç kişi var ya. Ulan sen de küfür etme küçücük boyun var. Kızım neden çocuğa asılıyorsun düşecek çocuk şimdi." kafasına inen şaplakla dengesini kaybetmesi ile merdivene inmesi bir oldu. Uzay şaplaklayıp kaçmıştı.

Demirhan arkasından kaçan kızı farkettiği an hızlıca inip onu yakalamaya çalıştı.

"bunlar neden büyümüyor anasını satayım ya? O kadar yoruldum ki..." alaz gülüp kolunnu kağan'ın omzuna attı boyu yetişirmiş gibi.

"canım baba olmak bunu gerektirir. Manita yapsan rahatlarsın aslında." kağan iğrenirmiş ifadesine büründü.

"aman aman Allah korusun. Ne manitası amınakoyayım ben size katlanamıyorum. Ona hiç katlanamam." alaz elini omzundan çekip onu cevapladı.

"kanka valla bir yaşasan anasını satayım. O kadar güzel olay ki anlatamam."

"iki yıl ardından aldatılan birine bunu söylemen pek etik değil sanki." alaz yeni aklına gelmiş gibi utandığını farketti.

"oğlum yani. Haklısın bir şey de demek istemiyorum."

"neyse ki çok çabuk unutan biriyim. Yoksa varya bok toparlardınız beni." haklıydı kağan. İki, iki buçuk yıllık ilişkisinde aldatıldığını öğrenmişti. Ve üzerinden çok da geçmemişti. Gerçekten çok fazla önemsemiş olsa onu toparlayamazlardı.

Aşağı indikleri vakit uzay'ı Demirhan'ın omzunda bulmuşlardı. Çocuk resmen can çekişiyordu altta.

"ulan uzay seni bi atayım sikeceğim belanı gerçekten. Orospu çocuğu insene. Ya alın şunu nolur ya." uzay gülüyordu ona bulaşırken.

"aaa Demirhan çok ayıp oğlum. Küfür falan hiç yakışıyor mu ağzına? Ayıp bak abilerin geçiyo-" uzay'ın sesini kesen kendi adını duymasıydı.

"uzay!" uzay şaşkınlıkla okulun kapısına bakıp gelen flörtünü gördü.

Uzay'ın boşluğundan yararlanıp onu omzundan sakince alan Demirhan, açılan yerlerini düzeltip onun yanında okulun kapısına yöneldi. Çocuk ikisine gülerek selam verdi.

"merhaba." Demirhan başıyla selamını alıp elini uzattı çocuğa.

"merhaba kardeşim." çocuk gülümsedi tekrar. Demirhan'ın elini sıktı.

"uzay ile randevum vardı ama siz eğleniyorsanız sonra da buluşabiliriz. Ya da uzay isterse beraber de gidebiliriz." Demirhan gözlerini kısıp çocuğa cevap vermeden arkasını dönüp uzay'a eğildi.