Berk az önce yaşananlardan biraz etkilensede iyi bir tepki vermemesi gerektiğini düşünüyordu. Veremezdi çünkü hem kendine yediremezdi, hem de daha sonrasına açıklaması yoktu.
Karşısındaki çocuk tam bir şey söyleyecekken yüzüne yumruk yaptığı elini indirdi ve saniyeler içinde çocuğun dengesi sarsıldı.
Berk nefret dolu bakışlar atarken çocuk hiç bir şey yapmadı, Berke vurmak içinden gelmiyordu. Bu sefer istemiyordu.Berk iğreniyormuş gibi evin kapısına doğru ilerledi ve sert bir tavırla kapıyı çarparak çıktı, Beklenilen bir tepkiydi, hatta daha fazlasını da beklerdi.
Çocuk ne düşünmesi gerektiğini bilmiyordu ama bir anlık Berkin onu sevebileceğini düşünmüştü.
Sanki onun duvarlarını ben yıkabilirim demişti içinden. Belkide bu düşünceleri yanlıştı ve saçmaydı zaten kendide ne yaptığını bilmiyordu.Bu mahalleyi koruyan, abilik yapan, kardeşlik yapan bir insanın bir erkeği sevebilmesi mümkün olamazdı.
Asla kaldıramayacağı damgalar yerdi ve artık hiç bir anlamı kalmazdı bu mahallede. Mahalleyi geç kendi kendini yer bitirirdi.Düşünceleri onu yiyip bitirirken zil çaldı ve çocuk kendine gelmeye çalışarak kapıya doğru hızlı adımlarla gitti.
Kapıyı yavaşca açtığında karşısında hiç tanımadığı bir adam vardı. Çocuk buyrun dercesine kafasını salladı ve karşısındaki adam konuşmaya başladı."Merhaba, mahalleye yeni taşınan kişi sen misin? Haberler çabuk yayıldı herkes seni konuşuyor." diyerek hemen konuya girdi.
"Evet benim." dedi. Adamın hâla ne için geldiğini anlayamamıştı.
"Ben tanışmak için geldim aslında, nasıl biri olduğunu merak ettim. Çoğu kişi ön yargılı sana karşı." Adam baya dobra çıktı buda sevindirdi onu aslında..
Çocuk alaycı bir şekilde gülümsedi sadece.
"Yanlış bir zamanda mı geldim?" dedi adam.
Çocuk o sırada adamın yüzünü iyice inceledi. Ela gözlüydü ve teni çok hoş görünüyordu çoğu kişinin aşık olabileceği tiplerdendi. Esmer ve ayrıca uzun boyluydu. Tarzıda gayet normaldi.
"Yok, biraz dalgınım, çok fazla işim var sabahtan beri onlarla uğraşıyordum kusura bakma.." dedi ve devam etti.
"Adın ne?" diye sordu. Aslında şu an hiç sırası değildi böyle bir tanışmanın ama düşüncelerden kurtulmak için vakit harcıyordu, bir de ayıp olmaması için.
"Ömer." dedi. Çocuk o sırada ayıp oluyormuş gibi hissettiği için içeri davet etti ama umarım çok oturmaz diye içinden geçiriyordu, uyumak ve kurtulmak istiyordu.
Ömer koltuğa oturduğunda Çocukta karşısına oturmuştu.
Ömerle iyi anlaşabileceğini düşündü aslında çünkü oda biraz kendisine benziyordu. Bol giyinmişti, dövmeleride vardı. Bu mahallede kimse sevmezdi böylelerini. Ne garip böyle yargılamak.."Senin adın ne?" dedi aniden Ömer.
"Miraç."
"Miraç eğer yanlış anlamazsan, bir şey sorabilir miyim?" dedi Ömer ama Miraçın içine kötü bir his geldi aniden.
Oturuşunu düzeltti dikleşti ve kafasını onaylarcasına hareket ettirdi."Buraya gelirken Berki gördüm apartmandan çıkıyordu. Arkadaş mısınız?" diyince Miraç birazda olsa rahatlamıştı nedense biri soru soracağı zaman çok geriliyordu, adıyla hitap edilince gerildiği gibi.
"Arkadaş değiliz, komşuya gelmiş öyle karşılaştık sadece." dedi. Doğruyu söyleseydi bunu açıklayamazlardı, Berkin Miraç gibi bir çocukla kavga harici bir işi olmazdı. Arkadaşız deseler de kimse inanmazdı, zaten bu açıklamasıda doğruydu.
"Anladım. Kendisi pek sevmez çünkü senin gibileri. Yanlış anlama, bizde kavgalıyız onunla insanları dış görünüşüne göre yargılayan bir insan, fazla agresif ve boş biri."
"Kaykay sürüyorum diye kavga çıkaran bir insandan bir şey bekleyemeyiz zaten, öyle değil mi?" dedi biraz sessizce..
Adam gülümsedi ve bu mahalleyle ilgili birkaç anı anlattı. İçinde Berkin de olduğu anılardı bunlar ve anlattığı anılarda Berk hep kavga ediyordu.
Miraç çok şaşırmadı ama merak etmedi değil, bu çocuk neden hiç gülmüyor diye düşündü, neden kimseyle anlaşmak istemiyor?
Berk çok çabuk çözülebilen biri değildi. Bu zaten belliydi.
Kendini insanlara açmıyordu, mahalledekiler çok severdi ama yoldan geçen tanımadıgı biri ona baksa bile kavga çıkartacak derece deliydi, bu da gereksiz bir sinirdi.Neden kendini bu kadar çok koruyordu, Miraç merak ediyordu.
"Berk hiç gülmez mi ya, neden böyle bu?" diye sordu aniden ama adam bu soruyu komik bulduğu için kahkaha attı. Miraç da düşünelerini sesli bir şekilde söylediğinden meraklı gözlerle bakıyordu.
"Güldüğünü sadece Emirle konuşurken görüyorum, birde mahalledeki teyzelerle amcalarla.
Kızlarla bile işi yok, çok seveni de oldu şu zamana kadar ama hepsini tersledi. Nedenini bilmiyoruz bende merak ediyorum aslında." dedi.Miraç Emirden sonrasını duymadı.
"Emir kim?" dedi.
"Emir çocukluk arkadaşı. Çok yakınlar birbirlerinden başka kimseyle yakın olduklarını görmedim."
Miraç onaylarcasına kafasını salladı. Kafasını karıştıran çok fazla soru vardı ama konuşunca sanki biraz daha rahatlamış gibiydi.
Uzun süre sonra sohbet etmek ona iyi gelmişti. Biraz daha konuştular ve en sonunda Ömer kalkması gerektiğini belirtti."Miraç, ister misin bilmiyorum ama bugün mahallede bi arkadaş askere gidiyor onu uğurlamak için herkes orda olacak, eğlenceli de olur. Sende benimle gelir misin?" dedi ama Miraç pek istekli gibi durmuyordu, Ömer anlamıştı.
"Bence gelmelisin, kimseyi tanımadığını biliyorum ama artık beni tanıyorsun. Hem böyle görünmeme bakma benimde çok yoktur arkadaşım. Birlikte takılırız." dedi.
Miraç biraz daha düşündü ve sonra onayladı. Ayakta birkaç bir şey daha konuştular ardından Ömer gitti.
Miraç odasına ilerleyip ne giyeceğini ayarlıyordu. Berk vardı orada bildiği için kabul etti.
Neler olacağını merak ederek hazırlanmaya başladı.
İçinde kötü hisler vardı ama güzel düşünmesi gerekiyordu. Berki çözecekti.