Ömer biraz daha sakinleşince arabasına doğru yönelmişti.
Miraç Ömere arabada beklemesini söyleyip, Serkanların yanına gitti.Miraç masadan ömerin ceketini ve diğer eşyalarını alırken kavganın olduğu tarafa baktı ve yerde duran saatini gördü, muhtemelen Ömeri ayırmaya çalışırken düşmüştü.
Berk ve Emir hâla kavganın olduğu yerde ayakta dikilmiş bir şeyler konuşuyorken onlara yaklaştı.
Yanlarına gidip yerden saatini aldı, tam gidecekken, Berk konuşacaktı ki Emir ondan önce davrandı."Ömere teşekkür ettiğimi söyler misin? Çok sinirliydi o yüzden söyleyemedim, içimde kalmasın." Miraç kafasını salladı ve samimi bir şekilde gülümsedi.
Bakışlarını Berke çevirdi, çevirdiği an yüzünü düzeltti zaten onun da samimiyetle bakmadığının farkındaydı."Bunun altında da bir şey vardır kesin, amacı ne arkadaşının?" dedi Berk. Gayet sakin konuşuyordu ama bakışları rahatsız ediciydi.
"Ne amacı olacak kardeşim? Ömer senin gibi mi her şeyde bir planı olacak? Boş konuşmayı bırak Emiri koruduğu için teşekkür et. İnsanlık öğren biraz."
'Kardeşim?' Berk bile neye uğradığını şaşırmışken bir yandan da sinirlenmişti çünkü hâla bu işin altında bir şey arıyordu.
Her ne kadar Berk'e bunları dediği için pişman olacağını bilsede doğruları birinin söylemesi gerekiyordu. Hem, belkide pişman olmazdı.Berk şaşkın ve iddialı bir bakış atınca Miraç Emire döndü, az öncekinin aksine samimi bir gülüş attı tekrardan, ve ortamdan ayrılıp arabaya yöneldi. Arkasında ona bakan iki adamı bıraktığının farkındaydı ama pek umurunda değildi.
Arabaya vardığında Ömer camını açmış sürücü koltuğunda sigarasını içiyordu.Miraç arabaya binip ceketini arkaya fırlattığında Ömere döndü.
Stresli olduğu bacağını sallamasından belli oluyordu, deli gibi sallıyordu."Emir sana teşekkür ettiğini söylememi istedi. Sinirlisin diye kendisi gelip söyleyememiş."
Ömer hemen Miraça döndü, yüzüne istemedende olsa güzel bir gülüş yerleşti, saniyeler sonra boğazını temizleyip eski ciddiyetine döndü."Ömer benim yanımdayken gülüşünü saklamana gerek yok kardeşim, alnımda enayi mi yazıyor?"
"Belki, biraz." Dedi Ömer.
Miraç koluna yaklaşıp ısırdı ve arabanın içinde bi bağırış bir de kahkaha sesi koptu.
Ömer acı dolu sesinden sonra kahkaha atmaya baslamıştı.
İlk defa birinin yanında bu kadar rahat gülebiliyordu sanırım.
Ne kadar belli etmek istemesede belkide kardeşim diyebilecek gerçek bir insan sonunda çıkmıştı karşısına, ondandı bu sevinci.
Daha tanışmış oldukları süre çok az olmasına rağmen onu herkesten korumak istiyordu."Nereye gidiyoruz?" diye sordu Miraç.
ama Ömer kafasını olumsuz anlamda salladı."Hiç bir yere gidemeyiz. Evet kavga oldu ama, Onur bir daha gelmez diye düşünüyorum askere gidicek olan kişi de eskilerden yakın arkadaşım, bırakıp gidersem çok ayıp olur şöyle birazcık görünelim ortalıkta sonra döneriz."
Miraç kafa salladı, arabada bir saat kadar sohbet edip oyalandılar. Tekrardan arabadan indiklerinde yine aynı ortama yürüdüler.
Bu sefer bir önceki hallerine göre daha stresli olmaları gerekirken çok rahat duruyorlardı. Berk ve Emir kendi arkadaşlarıyla farklı masadayken onlarda çapraz masaya Ömerin arkadaşlarının yanına oturmuştu.
Emir ve Ömer göz göze gelince Emir gülümsedi ve Ömerde samimi ama sınırı aşmayacak derecede bir gülüş atıp önüne döndü. Miraç ve Berk birbirlerine bakmamak için kırk takla atıyordu.
O sırada Ömerlerin oturduğu masaya doğru gelen birini görünce masadaki herkesten bir bağırış sesi yükseldi."VAY KARDEŞİM BENİM KARİZMAYA BAK!" Serkan bağırınca hepsi kahkaha attı ve sırayla sarıldılar. Miraça sıra gelince onunlada tanışıp tokalaştılar.
Askere gidecek kişinin bu olduğunu her yerinde olan Türk bayraklarından anladı."Ömerim!" diye bir ses arkadan gelince Emir de o tarafa dönmüştü ve gelen Selimi gördü.
Hiç sevmiyordu bu çocuğu, gördüğü gibi çocuğa iğrenç bir yaratıkmışcasına bakış attı.Ömerin çevresi epey bir genişti ama kimseyle takılmayı sevmiyordu sadece ortamdan ortama denk geliyordu herkesle ve o yüzden çok özlüyorlardı. Böyle zamanlar harici çok ısrar edince görüşüyorlardı.
Selimde bu yüzden kimseyi görmeden ilk Ömere sarıldı sıkı sıkı.Miraç Emir'e döndü ve Emirin nefret dolu bakışlarını görünce hafif sırıttı. Yanlış anlaşılmaktan korktuğu için söylemiyordu Ömere. Her şeyin bir zamanı vardı.
Herkese sarıldıktan sonra Miraçada sarılmıştı. Hemen kaynaşıp samimi olmayı seven bir insandı Selim.
Kolunu Miraçın omzuna atıp konuşunca, Berkin duruşu dikleşti."Yeni arkadaşımız bu mu? Ben hemen ısındım da, sana nasıl oldu lan o?" diyince Serkan güldü ve konuştu.
"Gerizekalı, sen herkese zaten hemen ısınıyorsun ki." dediğinde Miraç dahil herkeste bir kahkaha koptu.
Selimin kolu hâla Miraçtayken Berkin bakışları ordaydı. Miraç Berkin odadaki davranışından sonra hiç zannetmiyordu kıskanacağını o yüzden takmamaya çalıştı ve düşüncelerini bir kenara atarak sohbete dahil oldu. Belki de fazla kafasında kuruyordu.