-5

285 31 6
                                    


Elimle boynumu çitilemeye devam ederken boş lavaboda açılan kapının sesi yankı yaptı. Sertçe açılmanın verdiği şiddetle yüksek sesli bir şekilde beyaz fayanslara vurmuş ve küçük çatlaklar oluşmasına neden olmuştu. İçeri girenler ise şuan derste olmaları gereken büyük sınıflardan bir kaç öğrenciydi. "Tanrım iğrenç kokuyor" gözlerimi anında kaçırdım ve elerimi boynumdan çekerek köşedeki rulodan bir parça kopardım.
"Hey, burayı kokutan sen misin?"
Bana ithafen sorulan soruyla onlara dönmek zorunda kaldım. Ne demeliydim?

"Üzgünüm biraz hastaydım"
Ortada dikilen uzun boylu çocuk gözlerini yavaşça bütün bedenimde gezdirdi ve en son gözlerimde durdu. "Sen şu deku değil misin? Bakugonun uğraştığı." Ne diyeceğimi bilemiyordum, evet ben dekuydum ama- "tanrım ne yapsak ki şimdi? İstersen seni revire kadar götürebiliriz."
İster istemez biraz mutlu oldum, okulda bana kimse yardım etmek istemezdi ve onlar ilkti.
"Gerçekten mi?"

Bir kaç adımla yanıma geldi ve kısa boyum nedeniyle eğilerek kulağıma yaklaştı. Yakınlığından ötürü irkilsemde kaçmadım. "Elbette hayır seni ezik" Yüzüme yediğim yumrukla neye uğradığımı şaşırırken sertçe yere düştüm.
Üstüme gelmeye devam ederlerken buradan ne halde çıkacağımı çok net anlamıştım.

Şu hayatta
Benim de
Bir yerimin olduğuna
İnanmaya çalışmak,
Sağlak doğduğum halde
Sal elle yazmaya
Kalkışmak gibi.

..

Süt ve Bal 'bkdk'Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin