Gökalp, dün ki rüyanın etkisiyle Eflal'i 5 dakikalığına da görebilme umuduyla kapısının önüne gitti.
'Ya Eflal bugün hiç dışarı çıkmazsa'
düşünceleri beynini kemirirken çıkan kapı açılma sesiyle kendine geldi Gökalp.***
Eflal, boynuna taktığı siyah atkısıyla sabahın erken saatlerinde evden çıktı. Gördüğü rüyayı hâlâ atlatamadığı için dalgın bir şekilde yürürken bir anda ayağı takıldı.
Zar zor dengesini sağlayıp düşmeden kurtulduğunda bir anda bedenini izleniyormuş hissi sardı. Etrafına bakındı.
Kimseyi göremeyince umursamayıp gideceği yere hızlıca varabilmek için yürümeye devam etti.
***
Keşke her tökezlediğinde yanında olup,onun düşmesine engel olsam diye düşündü Gökalp, Eflal'i takip ederken. Evet bu yaptığı kötüydü, hemde çok kötüydü ama bunu yapmazsa aklında ki sorulara da cevap alamayacağını çok iyi biliyordu. Hissetmiş gibi Eflal'in etrafına bakmasıyla gülümsedi Gökalp. Sevmezdi Eflal toplu taşıma kullanmayı. Gideceği yer çok uzak olmadığı müddetçe hep yürürdü. Yine aynısını yapmıştı. Yarım saat boyunca arka arkaya yürüdüler. Gökalp, Eflal'in hep 10 adım arkasındaydı.
Ve bu takip Eflal'in hastaneye girmesiyle son buldu.*
**
***
Diğer bölümleri baştan sona
düzeltmem gerekiyor.
Umarım devamı gelir..