On birinci adım.

22 4 0
                                    

"Hiç belirti vermeden 4. evreye gelmesine bizde şaşırdık." Doktorun bu cümleyi kurmasının üzerine göz göze geldiğim abimden gözlerimi kaçırdım. O sırada abim lafa girdi: "Aslında bir anda kilo vermeye başladı, ama bize diyet yaptığını söylediği için hiçbirimiz umursamadık. Çünkü her sene en az bir dönem saçma sapan diyet işlerine bulaşıp duruyordu." Cümlesini bitirmesiyle doktor benimle göz göze gelip, "bize söylemediğin başka belirtilerin yoktu değil mi Eflal?" Yine gözlerimi kaçırdım. Doktorun arkasından abim de aynı şekilde soruyu yineleyince cevap vermek zorunda kaldım: "Aslında..." kelimeleri beynimde toparlamaya çalıştım. "Uzun süredir öksürük krizine giriyordum ve bazen öksürürken kan geliyordu o kadar." Cümlemi bitirmemle ikisinin de kaşlarını çatması bir oldu. Panikle devam ettim: "Ama yemin ederim öksürüğün astımdan dolayı olduğunu düşünüyordum." Abimin bana kızacağını anladığı için lafı değiştirdi doktor: "Eskiyi tartışamayız. Ki zaten akciğer kanserine yakalanan çoğu kişi Eflal gibi son evredeyken fark ediyor. Bunun için Eflali suçlayamayız." Duraksadı. "Şu an dördüncü aşamadayız ve metastaz akciğer dışındaki organlara, hatta beyine bile yayılmaya başlamış." Doktor bununla beraber bir sürü şey söylemişti, fakat dinlememiştim. Hissediyordum, her şey yavaş yavaş bitiyordu. Doktor ölümümü anlatıyordu ve hiçbirimizin elinden bir şey gelmiyordu. Durduramayacaklarını biliyordum. Gözlerimi duvardan açık cama çevirdim. Gözlerim gökyüzüyle buluşunca, 'Unutulmak en büyük korkumken şimdi en çok beni unutsunlar istiyorum. Hiç varolmamış gibi bu dünyadan gitmeyi ne çok isterdim. Ama sadece istedim. Hiçbir zaman gerçekleşmeyecek bir şeyi istedim. O sırada abimin bana seslendiğini duydum. Gözlerimi ona çevirince bir anda gözüm kaymaya, dünya etrafımdan silinmeye başladı. Bana seslendiklerini duyuyordum. Aynı şekilde onlara karşılık vermeye çalışıyordum ama beceremedim. Etrafımda ki sesler daha çok boğuklaşırken birinin beni kucakladığını hissettim. Zamanın akışı yavaşladı, düşüncelerim birbirine karıştı ve hafifledim. Bir kuş gibi. Belki de ölüm buydu. Bilincim tam olarak kapanmadan önce yine aynı şeyleri diledim.
Lütfen unutulayım...

Bize unutmayı anlat Eflal.

Senden BanaHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin