3.

345 15 3
                                    

Multimedia'da Julie Calenthe var.Bölüm parçası İron Maiden-Rainmaker.İyi okumalar.

+

Deluxe'dan çıktığımda saat baya geç olmuştu.Cody'e bakmayarak hızlı adımlarla eve doğru yürüdüm.Arkamdaki Cody'nin asvalttaki ayak seslerini duymazdan gelerek binanın kapısından içeri girdim. Fazla oyalanmadan merdivenleri çıktım ve kapıyı açtım.İçeri girer girmez kendimi odama -Cody ile odamıza-kilitledim.

"Julie çocukluk etme de aç şu kapıyı."

"Ne çocukluğu üstümü değiştiriyorum."

"Hayırdır,ayrı yerlerde soyunur giyinir olmuşuz."

"Artık böyle."

"Niye?"

"Biz ayrıldık belki o yüzdendir."

"Ayrılmadık lan."

"Ay-rıl-dık."

Kapıya tekme atmaya başlayan Cody'i umursayacak halde değildim. Üstümü değiştirip pembe pijamalarımı giydim.

"Ayrılmadık dediysem ayrılmadık aç şu kapıyı."

"Ya he."

Balkona çıkıp sigaramı yaktım.Sigarayı içerken yoldan geçen insanları izliyordum.Havanın karanlığı ruhumun karanlığıyla yarışır düzeydeydi.Sigaranın külünü aşağı dökmek için eğildiğim anda aklıma gelen fikirle beraber geri içeri girdim.

Odaya döndüğümde Cody kapının önünden ayrılmıştı.İçeriden gelen televizyon sesi bunun kanıtıydı.Ona üzülüyordum.Asıl hasta olan kendisiydi ve bana bu kadar takıntılı olması gözümü korkutuyordu.Tamam belki uzun yıllar süren bir ilişkimiz olmuştu.Ama ona karşı hissettiğim her şey anlattığım şeylerle dalga geçişiyle bitmişti.Sadece yılların hatrına arkadaş kalabilirdik,eğer bana insan gibi davransaydı.

İhtiyacım olan eşyaları ve Cody'nin cebinden aldığım bir miktar parayı sırt çantama koyup yavaşça kapının kilidini açtım.Ben başımın çaresine bakardım.En fazla ne olabilirdi ki? Yalnız mı kalırdım?Zaten yalnızdım.Etrafım ne kadar kalabalık olsa da ruhum kendi karanlık köşesinde tek başına oturuyordu.Bu zamana kadar bu hep böyleydi.Cody bir süre yanımda olup bana inanmayı bıraktı diye dağılacak değildim ya.Hem herkesin sandığından daha güçlüyüm ben.Bu zamana kadar gelebilmemin tek açıklaması bu.

Sessiz adımlarla odadan çıkıp kafamı salona doğru uzattığımda Cody'i göremedim.Kafamı arkaya atıp arkamı döner dönmez çarptığım sert beden canımı yakmıştı.

"Beni mi arıyordun ?Hayırdır yolculuk nereye?"

Yüzündeki alaycı gülüş bütün sinirlerime tek tek dokunurken arkamı döndüm ve gitmeye çalıştım.

"Sana nereye gidiyorsun dedim benden kurtulabileceğini mi sandın?"

"Manyak mısın sen ya?"

Kolumdan tutup beni yere doğru fırlattı.Acıyan yerlerimi ovuştururken yüzüne baktım.Gözleri alev alevdi.Resmen ruhundaki sadist ortaya çıkmıştı.

Kendini saklayamayı beceremeyen duygularım minik bir hıçkırık kaçırdı dudaklarımdan.Bir iki damla göz yaşımı kurban edip tekrar çıktığım odaya girdim ve bütün eşyaları yıkıp dökmeye başladım.

Duvardaki çevçeveleri yere indirdikten sonra masanın üzerindekileri yere attım.Gözüme çarpan Cody'nin gitarını elime alıp kapıya vurdum ve sinirimi alana kadar buna devam ettim.Yorulunca Cody'nin kapının arkasında özür dileyişlerini umursamayarak yatağa yattım.Göz kapaklarım ağırlaşırken yavaşça gözlerimi kapattım ve uykuya geçiş yaptım.
*

Acalypha #Wattys2015Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin