10.

123 6 0
                                    

İşte yeni bölüüüm.
Yeni okumaya başlayan arkadaşlar gördüm bu arada hoşgeldiniz sdjjfjdj
Bol bol yorumlarınızı,oylarınızı bekliyorum arkadaşlar :dd

Multimedia ; Lucia Blacker
Bölüm parçası ; Duman-Rüyanda Görsen İnanma

Kendimi tekrar hissetmeye başladığımda bedenim baştan ayağa yanıyordu sanki.Vucudum erimeye başlamışçasına sızlıyordu.Bense henüz gözlerimi açamıyordum.Kendimi çevirmeye çalıştığımda uyuştuğumu farkettim.Nerede olduğumu anlamak için gözlerimi açılmaya zorladım adeta.Onları aralayabildiğimde bir süre net göremedim.Her şey bulanıktı,sisliydi sanki.Sonra yavaşça netleşti.

Bir banyodaydım.Ve bu banyo kesinlikle benim banyom değildi.Beyaz fon üzerine altın desenli dolaplar,son model klozet tiplerinden falan vardı.Her şey ultra zengin işi duruyordu.

Etrafı izlemeyi bırakıp ıslak ve buruşmuş bedenime bakmayı akıl edebildim sonra.Küvete uzanmış öylece yatıyordum ve sek sıcak su açıktı.Öyle kaynardı ki,tenim erimeye başlamıştı neredeyse.

Kendimi zorlayıp suyu kapatmak için uzandığımda bileklerimin üzerindeki derin kesikleri farkettim.Bu kesikler bütün suyu kana dönüştürmeye başlamıştı bile.Kafamı yana çevirdiğimde mermer zemindeki kanla kaplı jileti farkettim.

Vücudum derin bir korkuyla sarsılırken gözlerim dolmaya başlamıştı.

Kalkabilmek için çırpınmıştım başta,"Yardım edin,kimse yok mu?"diye bağırmıştım.Bu durum,buradan kendi başıma kurtulmanın imkansız olduğunu farkedene kadar devam etti.Bir süre sonra iyice güç kaybettim ve çırpınmayı kestim.Devamlı kan kaybediyordum ve bu hareketlerimi iyice kısıtlar olmuştu.Bilincim de kapanmak için uğraşıyordu resmen.

Kendimi sakinleştirmek istedim sonra,nerede olduğumu bilmemek endişemi arttırıyordu.Sahiden nerede olduğum hakkında hiçbir fikrim yoktu.Bu da mı bir rüya diye düşünmeye başlamıştım hatta.O kadar çok böyle rüyalar görüyordum ki,rüya ile gerçeği ayırt edemez olmuştum.

Bir süre sonra içeriden gelen sese kulak verdim.Kilit sesiydi bu.Biri gelmişti sanırım,beni buradan kurtarabilirdi.Son gücümle bağırmaya çalıştım ona.Onun yerine dudaklarımdan süzülen o garip iniltiden sonra gözlerim kapanmak için pazarlık yaptı benimle.Onları yavaşça yumdum,bilincim ile daha fazla savaşamazdım çünkü.

Baygın olmadığım ufacık o anımdan sadece bunlar vardı hatrımda.Bir süre sonra nabız ölçerin sesi kulaklarımı tırmalamaya başlamıştı.Normalde herkes gibi nefret ettiğim bu sese,çok fazla ihtiyaç duyuyordum şuan.
Yalnızdım çünkü.
Ve bir o kadar da güçlü.

Başıma bir iş gelirse takriben on gün sonra kokmaya başlayan cesetimden bulurlardı beni.Bazen,keşke zorda kalınca koşabildiğim bir ailem olsaydı deyip üzülüyorum.Başımda bekleyen bir annem,babam,belki bir kardesim olsaydı mesela.Bazense tüm bunlara gözümü kulağımı kapatacak kadar umursamaz ve hayat dolu olabiliyorum.Bende böyleyim işte;kafam esince eser gürler,kafam bozulursa oturur ağlarım.Yalnızlık dengemi de bozdu benim.

Düşünüyorum öyleyse uyandım.Gözlerimi açtığımda buranın bir hastane olduğunu farketmem uzun sürmedi.Her ne kadar bakımlı,temiz bir hastane olsa da burası bana kaldığım akıl hastanesini anımsattı ve kendimi garip hissetmeme neden oldu.Hala hemşireye uyuşturucu verdiğim için de pişmanım ayrıca.

Zihnimdeki son görüntüler bileklerimi işaret ediyordu bana.Ne kadar kötü durumda olduğunu bilemediğim bileklerimi içimdeki hafif korkuyla ,odadaki her şey gibi beyaza mahkum olan örtünün altından çıkarttım.Sargıdaydı.Rüya değildi yani.Bildiğin bileklerimi kesmiştim.İyi de ben neden hatırlamıyordum bunu.Yok canım ben kesmedim bileklerimi falan.Daha önce ölmek istediğim oldu,evet.Ama illaki yapacak olsaydım,daha afilli bir yol seçerdim diye düşünüyorum.Bir uçurumdan atardım kendimi mesela,ya da herkesin bildiği bir yüksekliğe çıkardım.

Acalypha #Wattys2015Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin