Date

159 14 43
                                    

Zil sesinin duyulmasıyla benden geri çekildi hızlıca tekrar öpücük kondurup alt dudağını yaladı.

"Şimdi çok daha güzeller"

Ben daha kendime gelemeden kilidi açıp çıktı. Başımı iki yana sallayıp bende çıktım. Sınıfa geri dönerken Jimin ve Yoongi'nin gülüşmelerini duydum. Kafamı çevirdiğimde nerdeyse birbirine yapışmış bedenleriyle gülüşüyor olmalarını beklemiyordum. Bir süre onları izlemeye karar verdim. Yoongi Jimin'in önüne düşen saçını geriye atıp, hafifçe burnunu sıktı. Hafif sırıtarak onlardan gözlerimi çektim. Önüme dönüp bir adım atacakken Suga'nın göğsüne çarptım.

"Neden burda dikiliyorsun?"

"Öylesine"

"Çıkışta bir yere kaybolma"

"Gözünün benden ayrıldığını sanmıyorum. Kaybetmen biraz zor olurdu"

Sırıttı. Kenara kayıp sınıfa doğru ilerlemeye başladım. Ardından çok çabuk zil çalmıştı. Siktir! Quiz var! Ve ben doğru dürüst bakmadım bile! Sınıfa girmeden geri Jimin'in yanına koştum.

"Jiminie!"

"Ah özür dilerim Min Yoongi, bir saniye kardeşimle konuşmam lazım. Ama şuan konuşmamızı bölüyorsun Taehyungie, bu yaptığın çok kaba bir şey, neden bu kadar telaşlısın"

"Şimdi quiz var civciv ve ben tekrar yapmadım"

"Akşam o kadar çalıştık yaparsın sen"

"Olmaz! Civcivin nolur bana yardım et. Bu tatlış ikizine kopya ver ne olur?"

"Bu çok yanlış bir hareket ama Taehyungie. Ayrıca, yakalanırsak ikimizde sınavdan kalabiliriz. Ben öyle bir öğrenci değilim"

"Kalmayacağız söz veriyorum. Bana güven, çok dikkatli olucağım nolurr?"

"Benden bakabilirsin"

"Gerçekten mi? Ah çok teşekkür ederim Yoongi"

"Ya yakalanırsanız Yoongichi?"

"Önemli değil Jimincik. Bu sadece quiz, ayrıca yakalanmayacağız söz veriyorum"

"Pekala, dikkatli olun"

_____

Sınav sonunda bitmişti. Beklediğimden daha zordu ama hallettim. Yoongi sağolsun bir metre açtı önünü bana. Sahi, sınavdan önce konuştuğumuzda Jimin Yoongi'ye, Yoongichi dedi ya? Bunlar, ah nasıl? Ne ara anlamadım ki hiçbir şey. Dersler yine sıkıcı şekilde zar zor bittiğinde çıkış saati geldi çattıydı. Siktir! Jungkook beni almaya gelicekti. Fakat benim Suga'yla gitmem gerekiyordu. Hızlıca cebimden telefonumu çıkarız mesaj attım.

Üvey jk & Tete

"Çıkışta beni almaya boşuna gelme"

Üvey jk
"Niye randevun falan mı var kaplancık"

"Senin götünü keserim çocuk"

Üvey jk
"Uuu bide bdsm bayılırım"

"Sabır dileniyorum"

Üvey jk
"Beyni olmayan kişilere vermiyolarmış"

*Tete kişisinden bir sesli mesaj*
"Jungkoooooookkkkkkk"

Sessizliği umursamadan bağırdığımda eş zamanlı ve sanki planlıymış gibi çıkış zili çaldı. Son beş dakika kala tuvalete gitmek için izin almış olmamla kapıdan çıktığımda beni hoş bir sürpriz karşıladı tabiki Suga kapıda bekliyordu. Kenara çekilip sınıfa gideceğim sırada çantamı uzattı.

"Ben aldım. Hadi gidelim"

"N-ne ara?"

"Zilden önce tek dışarı çıkan sen değilsin unuttun sanırım. Gözüm senden ayrılmıyor"

"Ah tabi"

"Çantamı bir omzuma alırken o da kolunu omzuma attı"

"Ee nereye gidiyoruz?"

"Sen sana gideceğimizi söylemiştin?"

"Ah doğru"

"Peki ya Yoongi?"

"Sıkıntı yok onun işi var. Bizim işimiz bitene kadar eve gelmeyecek"

"N-ne işi?"

Eli omzumdan kayıp kalçama indiğinde hafifçe sıktı ve,

"Ah bilemiyorum"

Bu yaptığı sertçe yutkunmama neden oldu. Uzun bir sessiz yolculuğun ardından evlerine gelmiştik. Ben kapıyı açması için yana kayacağım sırada arkamdan yaklaşıp anahtarı yerine yerleştirdi. Yavaşça eliyle iteklediğinde içeri geçmemi beklediğini anladım. Usulca içeri adımladığımda etrafa bakmaya başladım. Öyle güzel bir evdi, hiç beklemiyordum. Suga'nın bu derece zevkli olacağını kahve tonlarıyla kaplı bir salon karşılamıştı beni içeri girer girmez. O kadar özenliydi ki,

"Sadece eve mi kapılıp gideceksin kaplancık?"

Twins •|Min & Park ikizleri|•Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin