Twins •|Min & Park ikizleri|•

Fear of being caught

Filmi neredeyse yarılamıştık Jimin bu tür şeyleri çok severken ben biraz sıkılmıştım. Birden sesini açık unuttuğum telefonuma bildirim geldi.

Savage Cat & Nice ass

Savage Cat
"Sen hep film izlerken somurtur musun?"

"Ne diyorsun sen?"

Savege Cat
"Tuvalete gelmeni bekliyorum"

Anlamaz bakışlarımı mesajdan çekip tuvalete gitmek için kalktım. Burda olamazdı herhalde? Jimin beni farketmemişti bile. Adımlarım tuvalette durduğunda, bir ıslık sesi eşlik etti ve tuvaletlerde birinin arkasından Suga çıktı. Siktir!

(Arkadaşın tuvalet fetişi var herhalde bende anlamadım xkdbdjbdjdjdjd)

"Beni beklemiyordun anlaşılan yavru ceylan? Adem elmasının beni her gördüğünde yerinden oynamasına bayıldığımı söylemiş miydim?"

"Burada ne işin var?"

"Hadi ama wattpad kızları gibi yapma kendini. İkimizde ikizlerimiz yüzünden burada olduğumuzu biliyoruz. Ve sende benim ne istediğimi.. Bana öyle bakmayı kes"

Büyük ama yavaş adımlarla dibime kadar gelmişti. Belimde hissettiğim sıcak elleri beni kendine yaslamıştı. Eğilip dudaklarımı ısırdı.

"Mmmh.. kiraz? Görmeyeli daha güzelleşmiş bu dudaklar"

Parmakları sırtımda gezinmeye başladı istemsiz bir şekilde ellerim ensesine yerleştiğinde davetten istifade dudaklarımızı birleştirdi. Yumuşak ama saldırgan tavrı ona teslim olmama neden oluyordu. Belime tekrar yerleşen parmakları beni kaldırıp mermere oturttu, yakası geniş tişörtümden açıkta kalan tenimi, köprücük kemiklerimi teslim almıştı. Elim pantalonunun üstüne, penisine indiğinde duraksayıp inledi. Düğmesini açıp fermuarlı indirdim. Bunu bekliyormuş gibi beni hızla kucağına aldı ve tuvaletlerden birine girdi. Kapağı kapalı soğuk klozete oturduğumda neye uğradığımı şaşırdım.

Eli yanağıma uzandı, dudağıma küçük bir öpücük kondurup hafif geri çekildiğinde dudaklarıma fısıldadı.

"Sana ihtiyacım var, seninde bana"

Sırtını dikleştirdi ve yanağımdaki eli saçlarımı çekiştirdiğinde boxerını indirip penisini elime aldım. Tanrım! Bende özlemiştim onu. Penisi ağzımı doldururken ikimizde kısık kısık inliyorduk. O çok güzeldi, tadı mmh...

Çeneme inen parmakları geri çekilmemi sağladı beni ayağa kaldırıp dudaklarımı yaladı ufak ufak öpücükler kondururken pantolonumu çözmüştü. Gerçekten burda yapmayacaktı değil mi? Yerlerimizi değiştirdi ve bu sefer oturan o iken kalçalarımdan tutup kucağına oturmamı sağladı. Baskıyla yüksek bir çığlık atarken onun gülümsemesi artmıştı. O kalçalarımı sıkarken sürtünmeye başlamıştım. İkimizde zevkle inlerken anons yapıldı. Filme ara verilmişti. Ben duraksamış, insanların geleceğinden korkup öylece ne yapacağımı bilemezken, Suga hâlâ zevki peşinde kafası geride gülümsüyordu.

Gözlerim direk kapı kilidine baktığımda kilitli olduğunu gördüm. Ben kucağında kalkmaya çalışırken Suga bir anda beni çekip dudaklarıma yapıştı.

"Gerçekten böyle bitecek olması kötü, ama bunun acısını çıkaracağım"

Sert bir baskıyla dudaklarımdan ayrılırken içeri biri girdi. Ben hızlıca Suga'nın kucağından kalkıp pantalonumu giyerken,

"Taehyungie! Burada mısın??"

"A-ah evet Jimin"

Lanet olsun ellerim titrerken fermuarı çekmek o kadar zordu ki. Suga oturduğu yerden uzanıp fermuarımı çektiğinde bile telaş yapmıştım. Ellerimi tutup gözünü kırptı ve çıkmam için beni kapıya itekledi. Nefes verip çıktığımda bir kaç kişinin daha gelmiş olduğunu ve Jimin'in tam kapınin önünde dikildiğini gördüm.

"Çıkabildin sonunda! Bende gireceğim. Kolayı fazla tüketmişim sanırım seninkinide bitirdim özür dilerim"

"Aa şey önemli değil ama oraya giremezsin!"

"Neden? Taehyungie çıkar mısın lütfen. Gerçekten çok sıkıştım"

"Bozukmuş burası ondan sifon çalışmıyor"

"Taehyungie senden utanmıyorum biz ikiziz unuttun mu? Şimdi çıkar mısın lütfen"

"Hayır! Hayır, ben galiba midemi üşütmüşum kustum da"

"Ah anladım, istersen hastaneye gidelim ben çıktıktan sonra? Çok kötü müsün? Saçların dağılmış sanki"

"Yo hayır iyiyim o kadar kötü değil sen burdaki tuvalete gir birazdan iyileşirim"

Fazlasıyla mantıksız konuşmaya başlamıştım. Ve Tanrım! Saçlarım gerçekten dağılmıştı. Ellerimle düzeltirken Jimin yan taraftaki tuvalate girdi ve o sırada kimse yokken Suga tuvaletten çıktı. Beni öldürecekti, ya Jimin görseydi? Ne kadar da rahattı. Baş parmağıyla dudağımı sildirdi ve hızlıca oradan ayrıldı.

Bugün kalpten gitmeme ramak kalmıştı...