Nightmare

125 9 23
                                    

"Geçen gün bana attığın nude çok nefes kesiciydi güzelim. Şimdi o güzel poponu kaldırıp sınıftan çık ve tuvalete gel seni bekliyorum"

Gördüğüm mesaj beni heyecanlandırmıştı sıradan kalkıp tuvalet için izin aldığımda tuvaletin kapısının önünde buldum kendimi. Kalbim deli gibi atıyordu. İçeri girdiğimde Suga beni duvara yaslanmış bekliyordu. Beni görünce belimden tutup kendine çekti ve duvarla arasına aldı. Gözlerimin içine bakıp alt dudağını yaladı ve boynunu eğip yaklaştı. Gözlerim kendiliğinden kapanırken dudakları dudaklarımla buluşmuştu narin bir şekilde öpüyordu.

Zarar vermek istemiyormuş gibi. Fakat ben fazlası için kuduruyordum. Tek bacağım kaldırıp beline koyduğumda dudakları hafifçe ayrıldı, sırıttı. Tek eli bacağıma tırmanmış eteğimin altından açıkta kalan kalçamı okşuyordu. Islak bir öpücükle ayrıldığında boynuma eğildi sulu öpücükler konduruyor, bense kendimden geçiyordum. Zil kulaklarımı tırmaladığında son bir öpücük kondurup benden ayrılmıştı. Yüzüme öyle bir gülümsedi ki çok nazikti. Eli kapı kuluna gittiğinde geçmem için yer açtı.

Kapıdan çıktığımda, etraftakilerin gözleri bana döndü ve gülmeye başladılar bir anda başıma ilişkilerinde her bir ağızdan bir ses çıkıyordu.

"Taş gibisin be yavrum!"

"Bizede böyle fotolar atsana!"

"Seksi!"

"Bana versene!"

"Fiziğe bak fiziğe!"...

Söyledikleri sözler ilk başta kafamı karıştırsada bana çevirilen telefonlardan Suga'ya attığım fotoğrafımın olduğunu anladım gözlerim doluyordu. Nasıl böyle bir şey yapardı!? Gözlerim kimseye bakmak istemezsen karşıdaki Jimin'i gördüm bana hayal kırıklığıymışım gibi bakıyordu.

"Sana ona güvenmemeni söylemiştim"

Dedi. Daha fazla ağlamaya başladığımda herkesten kaçmak için tuvalete tekrar gireceğim sırada bir bedene çarptım. Kafamı kaldırdığımda Suga bana pis pis sırıtıyordu.

"Ünlü olmuşsun güzelim"

"Nasıl yaparsın!"

Ağlıyordum. Gözlerim onu görmüyordu dolmaktan. Göğsüne vuruyordum sertçe. Ama etkilenmiyordu. Çekilsin istiyordum. Bana açıklama yapsın istiyordum. O kalabalığın içinde yok oluyordum...

"Taehyungie! Uyan! Kabus görüyorsun!"

Zıplayarak yerimden uyandığımda göz yaşları ve ter içinde kalmıştım. Hepsi kabus muydu gerçekten? Ah iyiki kabustu. Tanrım! Çok korktum. Jimin elinde su bardağıyla bana bakıyordu.

"Al biraz su iç. Ne oldu sana? Ne gördün? Çok terlemişsin. Gözlerin kıpkırmızı. Sen ağladın mi? Taehyungie iyi misin? Bir şey söyle korkuyorum!"

"Sadece bir kabustu iyiyim"

"Ne gördün bu kadar ter içinde ve gözlerin kızarık bir şekilde uyanacak kadar?"

"Boşver Jiminie kabustu geçti gitti"

"Pekala, hadi kalk elini yüzünü yıka, bugün hafta sonu. Kahvaltı hazırladım"

"Güzel kokular geliyor"

Gülümsediğinde yataktan kalkıp odadan çıktı. Nasıl bir kabustu o öyle. Lanet olsun! Gerçeklerle ayırt etmesi o kadar zordu ki. Olmadığını biliyordum fakat gelen histerik hareketle telefonumu Suga ile olan mesajlara girdim. Fakat bir fotoğraf atmamıştım hatta bana,

Sorunlu
"Günaydın kaplancık, bugün birşeyler yapmak ister misin?"

Diye bir mesaj göndermişti. Suga artık beni şaşırtmaya başlamıştı. Sevgisi miydi onu bu hale getiren? Mesajına cevap vermeden yataktan kalkıp rutin işimi hallettim ve mutfağa indim.

"Günaydın Jiminie!"

"Günaydın Taehyungie! Kendine gelmişsin"

"Evet, neler hazırladın böyle"

"Sevdiğin şeylerden yaptım"

Masaya oturup yemeğe başladığımızda masadaki sessizliği Jimin bozmuştu.

"Taehyungie bugün birşeyler yapalım mı? Uzun zamandır sinemaya gitmiyorduk mesela? Eğer istemezsen gitmeyizde başka birşeylerde yapabiliriz"

"Hm olabilir. Neler varmış baktın mı?"

"Ah evet! Batman çıkmış ona gidelim lütfen. Tabi sende istersen. Kesinlikle seni zorlamam, istemiyorsan başka filme bakıp ona gidebiliriz?"

"Olur Jiminie ona gidebiliriz"

"Gerçekten mi!? Ah teşekkür ederim! Ama bak kendinde istiyorsun değil mi? Kesinlikle zorlamıyorum çünkü seni?"

"Kendi isteğimle söylüyorum Jiminie"

"Yuppiii!!"

Twins •|Min & Park ikizleri|•Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin