Twins •|Min & Park ikizleri|•

Moan for me

Ensemde hissettiğim sıcak nefesi ürpermeme neden olurken söylediği söz bir kez daha yutkunmama neden oldu. Elleri belime yerleşirken,

"Odam yukarıda, ayakta kalmak istemezsin herhalde"

Sessiz kalıp itaat edercesine yukarı adımladım. Belimden tutup beni odasına yönlendirdi. Yavaşça kapı kulbunu indirdim. Dikkatimi çeken ilk şey duvara asılı olan elektro gitar olmuştu. Siyah ve mavi karışımı renge bürünmüş geride kalan gri duvarlara iki rengin muazzam bütünlüğünü sunuyordu adeta. Ne ara adım attığımı bile bilmeden kapı kapandı ve sırtım duvarla buluştu. Nefesimi tutmuş, gözlerim pörtlemişti.

"Birazda bana mı bu kadar detaylı baksan acaba, hm?"

Parmak boğumlarıyla yanağımı okşadı.

"Biraz gevşemelisin Tae, ya da ben mi gevşetmeliyim?"

Bir anda gelen cesaretle iki elimle yanaklarından tutup dudaklarımı dudaklarına bastırdım. Hiçbir şaşırma belirtisi göstermezken öpüşüme karşılık verdi. Aralıksız ve neredeyse nefes almadan dudaklarımı kemiriyor ve bu bana zevk veriyordu. Kahretsin o da beni seviyor. Nasıl olabilir? Elleri belimden kalçama indiğinde bacaklarımı kaldırıp beline doladığımda çevik bir şekilde bana eşlik etti. Bedenim yatakla buluşurken nefes almak için ayrılmıştık.

"Bu kadar hızlı olmanı beklemiyordum. Uslu kaplancık"

"Vahşi olmamı sen istemedin mi? Yoksa kedicik çok mu yaşlı?"

"Demek yaşlı ha?"

Elleri kemerine gittiğinde göz temasımızı bozmadı. O an gözlerindeki şehvet dolu harlayan ateşi gördüm. O kemeriyle uğraşırken yattığım yerden doğruldum ve siyah gömleğin düğmelerini açmaya başladım. Belinden kayan pantalonunu kenara fırlatıp düğmelerini açmama engel oldu ve dudaklarıma yapıştı. Boşta kalan ellerimi ensesindeki saçlarına soktum. Kısa bir anlığına dudaklarımı serbest bırakıp üstüne fısıldadı.

"Dudakların, dudaklarıma esir olacak"

Bir eli ensemde bana destek olurken bir eli etekleri açılan gömleğimin içeriden göğsüme tırmandı. Ah Tanrım! Dokunuşları beni çıldırtıyordu. Hiç beklemediği bir anda yerlerimizi değiştirdim ve üste çıktım. Yaptığım şeye şaşırsada ellerini üzerimden çekip başının altında birleştirdi,

"Göster bakalım hünerlerini"

Eğilip çenesinden kulağına kadar dilimle bir yol çizdim. Kulağına fısıltılı bir şekilde,

"Seni zor durumda bırakmak için elimden geleni yapmaya hazırım"

Kısa bir kahkaha atıp, birşey söylemek için araladığı dudaklarını sonra söylemek adına geri kapattı. Kulağının arkasına doğru yüzümü gömdüğümde, gözüme kestirdiğim beyaz tenini dudaklarım arasına alıp emmeye başladım. Biraz orada oyalandıktan sonra yavaşça boynuna indim ve ince deriyi dişlerimde ezip üzerine sulu öpücükler bıraktım.

Haz alır gibi hırlamaya başlamıştı. Kendini bana bırakmış olmasının fırsatıyla düğmelerini açtım. Göğsünden kayarak tırnaklarımla beline kadar inip elimi penisinin üstünde durdurdum. Göz ucuyla yüzüne baktığımda gözleri kapalı keyifli bir şekilde yapacaklarımı bekliyordu. Boxerının üstünden avuçladığım penisini sıkıp bırakıyordum. O sırada beni ufak bir inleme karşıladığında elimi çekip üstüne oturdum. Baskı uygulayarak sürtünmeye başladığımda artık inlemelerine hakim olamıyordu. İstediğim kıvama gelmiş olmasıyla üstünden kalkıp kapıya doğru ilerledim.

"Aishh! İşte burada lafını sana geri tıkarım. Benim evimde, beni bu hâle getiripte hiçbir yere gidemezsin!"

Sırtım duvarla birleşirken, kabaran penisini penisime bastırmasıyla ağzımdan küçük bir inilti çıktı. Dudakları memnuniyetle yana kıvrılırken,

"Şimdi, nerde kalmıştık?"

Elini pantolonumun içine atıp penisimi sıktı. Ağzımdan kaçan inlemelere engel olamamıştım. O kadar yavaşlıkta okşuyordu ki alt dudağımı dişlerken kanattığımı farketmedim.

"Benim için inle kaplancık"

Kavruk kısık sesi beni hem tatmin hem de tahrik ediyor istemsizce ona itaat edip inliyordum.

"Imh benim için ıslanmışsın ha. Ama üzgünüm"

O sırada elini çekti. Hissettiğim soğuk boşluk canımı yakmıştı.

"Bana itaat et ve eğil"