"Sen kendini ne zannediyorsun ya?" dedi aramızda ki mesafeyi kapatarak. Yaklaşmasıyla aniden ciğerlerime dolan kokusu nefesimin kesilmesine neden oldu. Güneş ışığı sayesinde parıldayan gözleri grileşti. "Yeni büyümeye başlayan küçük bir kız çocuğu gibisin aslında." Baş parmağı dudaklarım üzerinde gezinirken işaret parmağı ise çenemde şekiller oluşturuyordu. Çenesi kasılmıştı,bense donuk gözlerle ona bakıyordum. "Ben maviyim. Denizin rengi yokken bile onu mavileştiren güzelliğim ama ben aynı zamanda geceyim.Karanlık,yalnız. Sokakta ki yardıma muhtaç çocukların yalnızlığı ve çaresizliği. Ben kötü biriyim. Ben Siyahım. " dedim buğulu gözlerlerle.Artık donuk bakamıyordum. Tanıştığımızdan beri sakladığım tüm acım, geçmişim adeta ben burdayım der gibi gözümdeki yaşlar dışarıya çıkmak için savaşıyorlardı. Gözlerimin buğusu onu yumuşatmıştı. Vücudu rahatlamıştı. İki elini yanaklarıma koyup "Sen kendine siyah diyorsun ama benim yanımda anca gri olursun." diyip dudaklarıma minik bir öpücük kondurdu.
--
Bölümler düzenleniyor. Yeni bölümler yolda. Vote vermeyi ve yorumlarınızı eksik etmeyin lütfen.

ŞİMDİ OKUDUĞUN
GRİ #Wattsy2020
Ficção AdolescenteAşkın ne çok yüzü var değil mi? Bazısı karanlık önünü göremezsin. Kimiside Gri İyi hissettiriyor ama elde edilmesi zor. Birde beyaz var. Bembeyaz gibi gözükür ama çabuk kirlenir. Uzun sürmez. Bence en iyisi GRİ. Gece kadar karanlık genç bir adam...