En sonunda Can ile birlikte bir cafeye gitmeye karar verdik. Ben zor olsada olayın şokunu atlatmıştım. Bir masaya oturup sipariş verdik. Olaydan sonra Burak'ı hiç görmemiştim. Acaba o kıza ne yapmıştı?. Bir anda gözümün önünde biri elini sallayınca irkildim. Can
"Nerelere daldın öyle" dedi ve sırıtışı tüm yüzüne yayıldı. Tam ağzımı açmış konuşacaktım ki. Biri bize seslendi. Tanıdık bir sesti. Hemen dönüp sesin sahibine baktım.
Allah kahretsin! Bunun ne işi vardı burda?Gelen kişi Egeydi. İzin bile istemeden masaya bir sandalye çekip oturdu. Hemen ardından söze girdi.
"Ee gençler Burak nerede? Yağmur'u yanlız bırakmıyor sanıyordum "dedi ve pis pis sırıttı. İçimden ona saydırıyordum. Bok kafalı. Ne sanıyordu ki bu kendini. Pis egoist. Sonunda cevap vermek aklıma geldi ve söze başladım.
"Niye ki o benim sahibim değil ayrıcada yavşaklara karşı kendimi koruyobiliyorum"dedim ve sinsice sırıttım. Tam Ege cevap verecektiki Can'ın telefonu çaldı. Can cevapladı.
"Efendim"biraz karşı tarafı dinledi"Tamam. Bir saniye "dedi ve sadece dudaklarını oynatarak ben dışardayım dedi. Masada sadece Ege ve ben kalmıştık. Ege derin bir nefes aldı ve sonra masanın üstünden bana eğilerek kulağıma fısıldadı.
"Hani sert kızmış gibi davranıyosun ya işte o halin çok hoşuma gidiyor ve beni tahrik ediyor"dedi. Arkasına yaslanarak sapık sapık gülmeye başladı. Bense hayla söylediklerinin şokundaydım. Piç! Bana nasıl böyle şeyler söyleyebilmişti. Sonunda telefonumu aldım ve hışımla masadan kalktım. Masanın biraz uzağına gelince durdum ve Burak'ı aradım. Çaldı. Çaldı. Ve en sonunda biri telefonu açtı.
"Efendim"dedi soluk soluğa kalmıştı. Ama bu bir kız sesiydi. Hemde üstüme saldıran kızın sesi . En sonunda kekeleyerek.
"Bu-Burak nerde?"diye sordum. Kız küçük bir kahkaha attı ve cevap verdi.
"Burak duşta canım ya" dedi. Bir an idrak edemedim ve.
"Ni-Niye ki?" dedim kekeleyerek . Kız sinirlenmiş gibiydi telefonda biraz homurdandı ve en sonunda.
"Sana ne kızım! Manyak mısın nesin!"biraz ürktüm ama daha sonra edepsiz bir kahkaha attı ve devam etti."Biraz eğlendik. Nasıl eğlendiğimizi anlatmamı ister misin?"dedi ve yine edepsiz bir kahkaha attı. Ardından hemen telefonu kapattım. Birkaç saniye sonra Can içeri geldi."Benim acil gitmem lazım Ege sen Yağmur'u eve sen bırakır mısın ?"dedi. Ege'de gülümsedi ve kafasını onaylarcasına salladı. Can çıkışa doğru yürüdü ve birkaç dakika sonra gözden kayboldu. Ege bana bakıyordu. Ege'ye döndüm ve
"Kalksak olur mu?"dedim. Ege ilk önce bir şey anlamak istercesine yüzüme baktı ama yine o ifadesizlil maskemi takınmıştım. Kafasını olumlu anlamda salladı ve kalktık. Ege'nin arabasının yanına geldiğimizde Ege benim için kapıyı açtı. Bende ona tebessüm ettim. Eve gelene kadar hiç konuşmadık. Tam evin önüne geldiğimizde Ege konuşmaya başladı.
"Canın sıkkın gibi. Sana numaramı vereyim dertleşecek olursan ararsın"dedi. Hafifçe gülümsedim. "Ama bir şartla sen de bana numaranı vereceksin"dedi ve gülümsedi. Aslında Ege fena çocuk değildi ve gülümsediğinde çok tatlı olmuştu. Gülümsedim. Ardından elimdeki telefonu aldı ve bir numara girdi. Ardından kendi telefonunu bana uzattı. Bende kendi numaramı tuşladım. Telefonunu almak için bana doğru eğildi. Daha sonra fısıldadı"Eğer dertleşmek istersen burdayım"dedi. Ben geri çekilecek sanarken o birde yanağımdan öpmüştü. Bu hafif kızarmama sebep olmuştu. Daha sonra hafifçe gülümsedim ve apar topar arabadan indim. Kendimi suçlu hissetmiştim. Burak orada başka kızlarla eğlenirken ben niye küçücük bir öpücük yüzünden suçlu hissediyordum ki? Burak'tan bir şekilde intikam almalıydım. Ama nasıl?
Bir dakika buldum! Tabi yaa!
Multimedya Ege:)