Things I Can yayında ve bu final bölümü, bir epilog değilde ekstra bir bölüm yazabilirim buraya, iyi okumalar!
Onu sabaha kadar kollarımda tuttum.
''Böyle bitmek zorunda değil. Daha çok erken.'' göz yaşlarım derisine akarken parmaklarımı öptü ve gülümsedi.
''Şimdi iyi.'' Birlikte camdan dışarıyı izledik ama yıldız denilen plazmadan eser yoktu. Hayal ettik, yapabileceğimizin en iyisini yaparak, bana sağdan ikinci yıldızı gösterirken yüzünde çocuksu bir heyecan vardı.
''Geri dönüyorum Wendy.'' o gülerken ben ağladım. Daha çok, yapabildiğimden daha fazla. ''Sonsuza kadar genç kalacağımı hep biliyordum.''
''Ben yaşlı olacağım. Her yerim kırışacak.'' kaşlarını çatıp yüzüme baktığında dudaklarını öptüm, gözyaşlarımın tadını solgun dudaklarından çektim. Ve tanrıda onu çekti, bu gece saat 3'te.
''Seni zamanın sonuna kadar seveceğim Wendy. İkinci yıldıza gelmeni bekleyeceğim, seninle tekrar tanışmayı bekleyeceğim sevgilim.'' Dudaklarımı son kez öperken gülümsedi. Sonraysa gözleri yavaşça kapandı, gülümsemesi orada kalmaya devam etti. Elleri soğudu ama doktorlar bizi bulana kadar onu kucağımda tutmaya devam ettim. Ruhunun her bir parçası yukarı çıkarken onu son kez öptüm ve beyaz örtü üzerine çekilirken kokusunu son kez içime çektim.
''Hastalığı-''
Duymak istemedim.
Son işlemler halledilirken sadece orada durdum.
Ve gök gürlerken ikinci yıldızımın havaya uçarak tüm dünyayı aydınlatmasını izledim.
Louis Tomlinson ve ben bugün öldük, tek farkla. O evine geri döndü.
Bense evimize geri döndüm.
-Harry Styles