3

2K 129 26
                                    



abin seni okuldan almamı istedi
dersi varmış
ne zaman biter dersin?

jennie
gerek yok
kendim giderim


saçmalama
bu yağmurda otobüs falan bekleyemezsin

jennie
o kadar da yağmıyor


beş dakika önce dolu yağıyordu?
ve zaten size geçicektim yolumun üstüsün

jennie
of iyi
yarım saate biter dersim


aferin

görüldü


okulun hangi çıkışında bekliyim?

jennie
güney kampüsteyim
tamam gördüm arabanı
üf siyah range rover kim görmez|


İçerisi aynı onun gibi kokuyordu mükemmel versace parfümü, kokladığınızda bile cebinizden para eksilten cinsteydi.

"Naber cimcime?" Dedi yanağımı sıkarken. "İyidir, senden?"

"İyiyim. Günün nasıl geçti bakalım?"

"Aynı. Senin?"

"Aynı."

Bir süre sessiz geçen yolculuktan sonra bizim eve sapan sapaktan sapmadığını ilerlediğini gördüğümde ona döndüm.

"Yanlış yerden gittiğinin farkında mısın?"

"Farkındayım güzelim. Yardımına ihtiyacım var."

Güzelin sana kurban olsun.

"Ne gibi bir yardım?" Sinyal verip tek eliyle direksiyonu sağa kırıp ilerledi. Ah o güzel elleri...

"Akşam babamın ortağının kızının doğum günü kutlaması var babam gelmezsen eve de gelme dedi. Bir de hediye almam gerekiyormuş. Senin zevkine güvendiğim için seçmeme yardın ediyorsun tamam mı cimcime?"

Ay benim zevkimi beğendiğini söyledi aşkımdan anlık kalp krizi geçirirken elimi havaya uzatıp tırnaklarıma bakarken böbürlendim.

"Evet, iyi bir zevkim olduğunu söylerler. Seçelim bakalım şımarık kızımızın hediyesini."

Yandan bana gülerken ben de ona bakıp gülümsemiştim ama bir anlık bilincimi kaybeymiştim sanırım ve umarım içine düşücekmiş gibi gözükmemiştim.

Abimle çok zaman geçirdiği için sık sık onu görüyordum ama her gülüşüne böyle oluyordum işte.

Christian Dior mağzasının önünde durduğumuzda cama yapışmamak için kendimi zor tutmuştum. Çok uzun zaman olmuştu alışverişe çıkmayalı.

Ağzımın suyunu silip arabadan inip mağzaya ilerledik görevli biri gelip bize yardımcı olacağını söylemişti. Tae'ye döndüm.

"Ne almayı planlıyorsun?"

"Sanırım çanta takıntısı olduğunu duymuştum, emin değilim ama çanta bakalım."

Çantaların olduğu sütünlarda gözlerimi gezdirirken bir şeye aşık olduğumu hissettim ışık saçan çantanın yanına ilerleyip iyice yaklaştım. Muhtemel benim derimden daha pahalı olan derisine hafifçe dokundum. Onu inciltmek istemiyordum.

İstemsizce ağzımı araladım. "Bebeğim gibisin." Arkadan yaklaşan Tae'ye aldırmadan güzel bebeğimi biraz daha sevdim.

"Nasıl? Bunu mu almalıyım sence?"

Gözlerimi tamamen açarak ona baktım. Beni bebeğimden ayıracak mıydı yani? Buna asla izin veremezdim. Ona döndüm ve görevlinin bizi duyamayacağı bir şekilde fısıldadım.

"Berbat bir çanta ve aramızda kalsın," Görevli kadın bana gülümseyince ben de ona gülümsedim ve tekrar Tae'ye döndüm elimi ağzıma kadından tarafa siper edip sessizce konuştum. "Eski sezon."

Anladığını belli eder şekilde bir ses çıkarıp gülümsedi. Rol yaptığımı anlamamıştı umarım çünkü bu bebeğe ben sahip olamıyorsam kimse olamazdı. Ya benimdi ya da kara toprağın.

"Aslında şuna bayıldım, bence buna bakabilirsin." Yanına ilerlediğim Dior'un klasik modellerinden olan mint yeşili bir çantayı gösterdim.

Çok incelemeden kafasını salladı. "Olur sen beğendiysen alalım."

Böyle her istediğimi yapabilseydi keşke. O kasaya ilerlemiş beni de arabaya göndermişti.

Mağzadan çıkmadan son bir kez yavruma bakıp içimden el salladım. Uslu bir kız ol, annecik seni bir gün gelip burdan alacak tamam mı?

Elindekileri bagaja koyup arabaya binen ve az önce servet ödemiş olmasına rağmen mutlu olan abimin en yakın arkadaşına baktım, yüzü kemerini takmak için diğer tarafa döndü.

Ona bakarken bile kalbimin çok hızlı atması hiç normal değildi. Onu gerçekten yakışıklı olduğu için mi istiyordum yoksa ulaşamayacağım bir noktada olduğu için mi bilmiyorum ama istiyordum.

"Ne bakıyorsun kızım bir saatir yüzüme?"

"Saçlarına..." Garip bir ifadeyle bana baktı.

"İçerde servet ödedin ya, saçlarından bir tutamı beyazlamış mı diye bakıyordum."
Ucuz yırtmıştım sanırım. Az kalsın mükemmel saçlarına ağzımın suyunun aktığı öğrenecekti.

"Babamın kartıyla ödedim." Bana göz kırpıp önüne döndü. Göz kırpışına bile erimemeliydim, çok üzülecektim ama ne zaman?


𝒕𝒆𝒂𝒓𝒔 𝒂𝒍𝒘𝒂𝒚𝒔 𝒘𝒊𝒏 °𝒕𝒂𝒆𝒏𝒏𝒊𝒆Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin