Enemy 》 MinSang

Kişisel algılamayın

 "Bence bu kısmı 8 cm, uzun kısmı da 16 cm olacaktı. O zaman sentez doğru oluyor."

"Yeosang haklı. Sentezi tanımlayan sayılar sadece 8 ve 16."

"E o zaman cevap c şıkkı oluyor."

Bir takım genç terasta matematik çözüyordu ta ki teras kapısından içeriye giren çocukları görene kadar.

İki tarafta göz göze geldiğinde ortam vahşi batı filmlerini aratmayacak hale gelmişti. İki ezeli düşman karşı karşıya geldiğinde her zaman bir kavga çıkar ama bu sefer Yeosang büyük bir alışveriş merkezinde olduklarını göz önünde bulundurarak, ve de fanı olduğu youtuberın burada olma ihtimali ile, elit bir şekilde çantasını omzundan geçirerek ayağa kalktı.

"Hadi dershaneye geçelim, çantalarımızı bırakır yemek yemeye geçeriz."

Herkes diğerini onaylayarak ayağa kalktı ve terası terk ettiler. Arkada kalan grup umursamayarak büyük ve boş olan bir masaya oturdular. Kırmızı saçlı olan arkasına baktı ve derin bir nefes verdi. Çantasını sandalyenin herhangi birine koydu ve konuştu.

"Elim yıkayıp geleceğim, siz başlayın."

Terastan çıkarak etrafına baktı ve siyah saçlı olanın takımından herhangi birilerini görmeyi umdu. Bingo! Turuncu saçlı çocuğa içten içe teşekkür ederek ve fark edilmemeyi dileyerek o tarafa doğru ilerledi. Göründüğü kadarı ile Yeosang lavabodaydı ve diğerleri de kapıda onu bekliyordu. Uzun olan hızlı adımlarla tuvalete girdi. Yeosang'ın sürekli giydiği ayakkabıya da içten bir teşekkür ederek diğer kabinlerin dolu olup olmadığına baktı ve hepsinin boş olduğunu görünce bugünün en şanslı gün olduğunu düşündü. Kilit sesinin hemen ardından açılan kapı ile kendisinden küçük bedeni kabinin içine itti ve bağırmaması için ağzını kapattı.

"Şş sakın bağırma girişiminde bulunma. Elimi çekeceğim şimdi ama herhangi bir şekilde sesini yükseltmeyeceksin tamam mı?"

Siyah saçlı olan başıyla onayladıktan sonra uzun olan elini diğerinin ağzından çekti.

"Sen psikopa-"

"Hiçbir şey yapmayacağım. Sadece yanında arkadaşların yokken seninle konuşmak istedim, o kadar."

 "Ne diyeceksen de çabuk."

"Acil bir işin mi var?"

"Açım ve yemek yiyeceğim, bence bundan daha acil hiçbir şey olamaz."

"Ah haklısın. Her neyse. Sadece bir şey sorup çıkacağım buradan."

"Pfft, dinliyorum çabuk ol."

"Neden bizi sevmiyorsunuz?"

"Puhahaha. Kardeşim bunu kişisel algılamayın, bizim sizle değil tüm sayısalcılarla derdimiz var."

"Neden sayısalcıları sevmiyorsunuz?"

"Bir soru demiştin, izninle yemeklerimle aşk yaşamaya gideceğim."

Kısa olan yüzündeki yapmacık bir gülümseme ile kabinden çıktığında uzun olan kaçtığını anlayarak hemen kolunu tutmuştu diğerinin.

"Amına koyayım Mingi kdrama mı çekiyoruz biz burada, bir siktir git."

Uzun olan daha bir kelime bile edemeden kısa çocuk oradan tüymüştü bile...