"Ne demek 28 yanlış var?
"Başladı mesai."
Wooyoung'un konuşması ile Yeosang kahkaha attı. O sırada içeriye Jisung ve Felix girmişti. Yeosang karşısındaki manzara ile kendini yere atıp gülmeye devam etti. Tabiri caizse donlarına kadar ıslanan ikili tüm sınıfı güldürmüştü. Chan klimanın derecesini yükseltirken Felix herkese öldürücü bakışlar atıyordu.
Yeosang'ın beyninde şimşekler çakarken hızla ayağa kalktı.
"Kalk Woo kalk kediler ıslanmıştır şimdi aşağıda."
Yeosang montunu üzerine geçirerek çantasındaki hazır mamadan iki tanesini aldı.
"Islandılarsa mama niye yanına alıyorsun?"
"Gitmişken mama da vereyim."
Kamu spotu: Bimlerde en fazla 4 tl tutarında kedi mamaları var(Köpek maması var mı bilmiyorum) yanınızda bir tane de olsa bulundurun. Eğer ıssız bir yerde bir kedi görürseniz ona verebilirsiniz.
İkili koşar adımlarla dershanelerinin arkasına gitti. Yeosang montunun kapüşonunu örterken Wooyoung elindeki şemsiyeyi kedilerin üzerine tutuyordu ıslanmasınlar diyerekten. Sarışın olan mama kaplarına mamaları bıraktıktan sonra kuru yere oturdu ve kedilerin kulaklarını kaşıdı.
"Sen var ya kesin evde kalıp 30 kedi ile yaşayan neneler gibi olacaksın."
"En azından mutlu olurum."
Wooyoung gülerek kedilerin diğer tarafına attı bedenini.
Onlar kedi severlerken yanlarına gelen bedeni fark etmemişlerdi. Ta ki çocuk dizleri üzerine oturup kedinin birini kucaklayana kadar. İkili irkilerek karşılarındaki ıslanmış çocuğa baktılar. Karşılarında hiç görmedikleri çocuk onları umursamadan kediyi sevmeye devam etti. Onu ilk kez burada görüyorlardı. İki yıldır bu sokaktaki herkesi tanımışlardı ama bu çocuğu yeni görmüşlerdi, belli ki yeniydi burada. Dershaneler sokağında herkes birbirini tanırdı az çok.
Siyah saçlarının aksine kakülünün sol kısmının bir parçası açılmıştı. Gözlerinin altına çektiği siyah kalem çok güzel duruyordu.
"Hey sen! Sırılsıklam olmuşsun hasta olacaksın şimdi."
Wooyoung karşısındaki çocuğa hitaben konuştuğunda diğeri sonunda kafasını kaldırıp ikiliye bakmıştı.
"Sorun değil birazdan dersim var sınıfta sıcak orada ısınırım zaten."
"Ah...anladım."
Yeosang alttan alttan sırıtarak ikiliye baktı, ardından yüzüne masum bir gülümseme yerleştirdi.
"Ben Yeosang bu da en yakın arkadaşım Wooyoung, senin adın ne?"
"San. Choi San."
"Memnun oldum. Seni ilk kez görüyorum burada, yeni misin? Ay böyle de mafya gibi oldu..."
San gülerek cevap verdi sarışının dediklerine.
"Gyeongsang'dan geldim bir kaç gün önce. Artık burada yaşayacağız ve internette de bu sokaktaki dershanelerin iyi olduğunu okuyunca en çok yıldız alan dershaneye yazıldım."
"Seula çok uzak değil mi orası?"
"Evet gerçekten çok uzun bir yolculuktu..."
"Öyleyse hoş geldin."
İki arkadaş içten bir şekilde gülümserken birisinin bağırdığını işittiler. Yan dershaneden camdan kafasını uzatmış kızıl kafa ile sarışın olan afallamıştı.
"San! Hoca geldi gel ar-"
Uzun olan sarı saçlının gözleri ve kendi gözleri buluşunca yutkundu. Islak saçları ve kucağındaki siyah kedi ile saatlerce sevmek isteyeceği bir manzara sunuyordu uzun olana. Sarışın olan göz temasını kesince sonunda gözleri San'ı bulmuştu.
"Geliyorum!"
Diğerlerine dönerek gülümsedi.
"Görüşürüz. Tanıştığıma memnun oldum."
"Bizde..."
San gittikten ve Mingi de camdan kaybolduktan sonra ikili birbirine dönüp dudağını dişledi.
"Sıçtık değil mi?"
"Hem de fena."
![](https://img.wattpad.com/cover/296431298-288-k784716.jpg)
YOU ARE READING
Enemy 》 MinSang
FanfictionBirbirine düşman olan iki farklı dersanenin öğrencileri sürekli çatışma içindelerken onları bekleyen şeylerden bi' haberlerdi.