Yorum atın🔪
Bakugou'nun anlatımıyla:
Tek bir bulutun olmadığı ve yıldızların pırıl pırıl parladığı gecede sessiz sakin eve giderken bugün yaşananları düşünüyordum.Rüzgarın suratıma esmesiyle havanın soğuduğunu anladım ve ellerimi cebime götürdüm.
Elimi cebime soktuğumda elime bir şey takılmasıyla ne olduğuna bakmak için elimi tekrar dışarı çıkardım. Elime baktığımda ince bir karton parçası gördüm. Kartvizite benziyordu fakat üzerinde değişik bir çizim dışında (medya) hiçbir şey yoktu. Bu benim cebime nasıl gelmişti? Birkaç saniye kartı inceledikten sonra kartı geri cebime koyup yoluma devam ettim.
Cho Callie'nin anlatımıyla:
"Cho-san özgünlüğünü biraz anlatır mısın?"
"Cho-chan okuldan sonra kız kıza alışveriş yapmaya ne dersin!?"
Sıkıntıdan öleceğim. Gerçekten öleceğim. Sözde öğretmen olacak Aizawa şu an önümde tırtıl gibi serdi götünü uyuyor. Ayrıca başıma bir sürü insan toplandı.
Sıraya kafamı gömmüş guruldayan karnımın sesini dinliyordum ki birden zil çaldı.
"Sonunda!"
Hızla sıramdan kalkıp kantine doğru ilerlemeye başladım. Peşimden ise Mina geliyordu.
"Cho-chan okul çıkışı Bakusquad'la yemeğe gideceğiz. Sen de gelir misin?"
"Bakusquad?"
"Sero, Denki, Kirishima, Bakugou ve ben yani Bakusquad!"
Sırada beklerken biraz düşündüm. Bakugou da gidecekti dolayısıyla gitmesem bile onları takip etmek zorunda kalacaktım. Onları gizli gizli takip etmektense çenelerine katlanıp güzel bir yemek yemek daha mantıklı geliyordu.
"Tamam, geliyorum."
"Oley!"
Sıra bana gelmişti ve tostumu alıp Mina'ya dönmemle köşemdeki masada oturmuş beni dikizleyen birini gördüm. Ona bir bakış attım ve merdivenlere doğru yol aldım.
•••
"İlk ders uyuduğunuz yetti. Bu ders güç testi yapacağız. Hepiniz özgünlüğünüzü kullanmadan şuradaki makineye vuracaksınız ve belli bir skor elde edeceksiniz." Dedi kendi de ilk ders uyumamış gibi konuşan sözde öğretmen Aizawa.
Herkes sırayla makineye vurup düşük skorlar etmeye başladı fakat surat ifadelerine bakılırsa onlara göre skorları düşük değildi.
"Bakugou sıra sende."
Aizawa'nın Bakugou'yu çağırmasıyla dikkatimi Bakugou'ya verdim. Kaç skor yapacağını merak ediyordum. Kaşlarını çatmış makineye doğru ilerliyordu.
"İşte geliyor, makineyi kırıp geçecek kişi geliyor! Ooo Bakugou!"
Denki yine bir şeyler saçmalarken Bakugou onu artık takmamaya başlamıştı. Yumruğunu sıkıp pozisyonunu aldı.
"Kolunun duruş açısı yanlış." Diye mırıldandım kendi kendime. Tüm bakışların bana döndüğünü hissedebiliyordum. Bakugou da beni duymuş olacak ki bana sert bir bakış attı ve yumruğunu daha çok sıktı. Sonra bütün sinirini dışa vururmuş gibi makineye vurdu.
"30.879"
"Uuu işte bu en yüksek skor! Ben demiştim!" Dedi Denki.
Bakugou onu duymamış gibi bana doğru yürümeye başladı. Yanımdan geçerken ise kulağıma doğru eğilip:
"Daha iyisini yapsana sıkıyorsa." Diye mırıldandı. Sonra ise yanımdan geçip gitti.
"Sıradaki! Cho gel!"
Makineye doğru kendimden emin adımlarla ilerlemeye başladım. Makinenin önüne geldiğimde pozisyonumu aldım ve sol tarafımda beni izleyen Bakugou'ya döndüm.
"Meydan okuma kabul edildi Bakugou Katsuki." Dedim ve hızla önüme dönüp makineye vurdum.
"51.657..." dedi Aizawa şaşırdığı belli bir ses tonuyla.
Herkes bana şaşkın bir yüz ifadesiyle bakarken Bakugou'ya döndüğümde ise çatık kaşlarını daha çok çattığını ve beni pataklamak ister gibi baktığını gördüm.
Bu sefer ben ona doğru yürümeye başladım ve yanına gelince kulağına doğru eğilip:
"Kolumun duruş açısı doğruydu." Dedim. Yanından geçip gidecekken kolumdan tutup:
"Seni geberteceğim." Dedi patlamak üzere olan bir yanar dağ gibi.
Ona döndüm ve kolunu kendi kolumdan sakince ayırdım. Bütün sınıf bizi izliyordu. Sırıtarak kulağına yaklaştım ve fısıldadım.
"Bakıyorum da hemen düşman belledin beni. İstersen bir gün antrenman yaparız ha?"
ŞİMDİ OKUDUĞUN
JINX (Bakugou x Reader)
FanfictionTakip etmekle görevlendirildiğiniz bir oğlana aşık olacağınızı kim bilebilirdi ki?