Gece geç saatte yatağınızda Arctic Monkeys-505 şarkısını dinlerken okumanızı öneririm. Umarım bölümü seversiniz yazdığım en uzun bölüm oldu. Beğenirseniz oylamayı unutmayın.
••
"Bakugou?"
Ellerimin arasında çırpınıp öksüren kişinin Bakugou olduğunu fark etmemle şaşkınlıkla ellerimi gevşettim.
Hala öksürüyordu ve yüzü kıpkırmızı olmuştu. Hızla üstünden kalktım ve kolunu omzumun üstüne atıp onunda kalkmasına yardım ettim.
Birkaç saniye ayakta ellerini dizlerinin üzerine koymuş soluklandıktan sonra kızgın bir surat ifadesiyle bana baktı.
"Ne yapıyorsun kızım sen, aklını mı kaçırdın!"
"Asıl sen bu saatte peşimde ne yapıyorsun? Ayyaş mısın, sapık mısın belli değil."
"Değilim ama olabilirdim. Ne işin var bu saatte dışarıda? Yurtta olman gerekiyor."
"Hadi canım cidden mi? Aynı şey senin için de geçerli. Hadi yürü, yurda dönelim."
Konuşacakmış gibi birkaç saniye yüzüme boş boş baktı fakat bunun kötü bir fikir olduğunu anlamış olacak ki hiçbir şey demeden yanıma gelip benimle yürümeye başladı.
••
Yurt görüş alanımıza girene kadar ikimizin de ağzını bıçak açmadı. Babamla olan buluşma planım mahvolmuştu. Keşke babamdan konuşup yurttan izin almasını isteseydim. Büyük ihtimal Felix babama çoktan neden gelemediğimiz konusunda bilgi vermişti. Sinirle yumruğumu sıktım ve solumda yürüyen Bakugou'nun, çıkardığı kapüşonuna uzanıp sertçe kafasına geçirdim.
"N'oluyor be?"
"Yurt kameraları." Dedim buz kadar soğuk sesimle.
Sinirlenir gibi bana döndü fakat yaptığı şeyler ve gecenin bir yarısı yurdun önünde olduğumuz aklına gelmiş olacak ki tekrar önüne döndü. Beklemediğim bir şekilde sakin bir surat ifadesi vardı ve bu kapüşonlu ve maskeli yan profilinden bile belli oluyordu. "Tıpkı benim gibi sakin davranıyor." Diye geçirdim içimden.
Yurdun önüne geldiğimizde kameranın kör noktasından avluya yaklaştım ve tırmanmaya başladım. Arkamdan ise Bakugou tırmanıyordu.
Tam Bakugou'nun balkonunu geçip odama gidecekken arkamdan yüksek sesle fısıldayan Bakugou'nun sesi geldi.
"Hey!"
"Ne var!" Bende ona fısıldayarak cevap verdim.
"Benim balkonuma gel."
"Neden? Beni yatağına atmayı mı düşünüyorsun?" Dedim alaycı bir sesle.
"Şu durumdayken nasıl böyle konuşabiliyorsun, sadece gel işte!"
Birkaç saniye ona bakıp düşündükten sonra onun balkonuna atladım. Kapüşonumu ve maskemi çıkardıktan sonra balkonun korkuluğuna yaslandım. Bakugou ise balkona atladıktan sonra benim gibi kapüşonunu ve maskesini çıkardı. Ardından ellerini korkuluklara koydu ve başını yukarı kaldırdı.
Birkaç saniye sessizlikten sonra bende ellerimi korkuluklara koyup başımı yukarı kaldırdım ve yıldızlara bakmaya başladım.
"Beni neden buraya çağı-"
"Yıldızlar... çok güzel değil mi?"
Sözümü kesip sorduğu sorunun alakasızlığıyla birkaç saniye afalladım ve bir şey demedim. Bu sürede yıldızlara daha da dikkatli baktım.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
JINX (Bakugou x Reader)
FanfictionTakip etmekle görevlendirildiğiniz bir oğlana aşık olacağınızı kim bilebilirdi ki?