"Gözlerden uzak durmanı söylemiştim!"diyerek sana yaklaştı Natasha.
Ağzının kenarındaki kanı silerek ayağa kalktın.
"Benim suçum değildi!"
"Bunu daha sonra konuşuruz.Şimdi yürü! Polisler birazdan burada olur.""Gücünü ortalıkta öylece kullanamazsın Y/N.Bunu daha önce de konuşmuştuk."
"Ne yapsaydım? O pisliklerin insanları öldürmesine öylece izin mi verseydim?"
"POLİSİ ARAYABİLİRDİN!" diyerek bağırdı. Bu ani çıkışı yüzünden bir adım geriledin.Natasha sesini fazla yükselttiğini anladı.
"Üzgünüm.Sadece-" gözlerini kaçırdı. "Sadece senin için endişeleniyoruz."
Alaycı bir şekilde güldün.
"Bu çok belli."
"Ne demek istiyorsun?"
"Hadi ama! Daha 2 gün önce magazinde partilerken gözüküyordunuz.Buna inanmamı mı bekliyorsunuz?"
"Sen bizi mi kıskandın?"
Sana böyle bir cevap vermesini beklemiyordun.
"Ne?!"
"Bilmem,bizi kıskanıyor gibisin.""Elbette sizi kıskanmıyorum,-" diyerek Natasha'nın üstüne yürüdün.Aranızdaki mesafe çok daralmıştı.Natasha nefesi tutmuş ve senden gelecek hareketi bekliyordu.
"Seni kıskanıyorum." diyerek cümleni bitirdin.
Natasha'nın yüzünde küçük bir sırıtış oldu ama bu fazla uzun sürmedi.Çünkü hemen dudaklarına yapıştı.Birbirinizi özlemle birkaç dakika öptünüz.
Ayrıldığınızda alınlarınızı birbirine yasladınız.
"Seni özledim."