İsterseniz arka planı siyah yapabilirsiniz.Hikayede ki atmosfere uygun olur.İyi okumalar.
Çimenlerin üzerileri karpa kaplı tepeden aşağı son hızıyla elinde mızrağıyla birlikte koşarken Weyt,Alaska köpekleri ise aslan tarafından saldırıya uğrayan kişinin yanına neredeyse varmışlardı.Bir anda Weyt'in evinin kapısı sertçe açıldı.Kapı açılınca evin içerisindeki ışık dışarıya,tam da yerde aslanla boğuşan kişinin üzerine ve yerde yatanı parçalamaya uğraşan aslana altın sarısı ışık huzmeleri vuruyordu.Alacakaranlıkta her şey bu ışık sayesinde daha da netleşti.Bu saldırı olmadan önce boğuşulan yerde bembeyaz kar vardı,şimdi ise sıcak,taze kan gölcüğü oluşmuştu.Yerde ağır,derin kesikler ve kanlar içinde yatan biraz yaşlıca bir kadın kanlar içinde yatıyordu.
Weyt'in evinin kapısı açılır açılmaz,elindeki tüfeği aslana doğru nişan alarak Weyt'in babası Hugh kapıdan çıkıverdi.Zaman kaybetmeden iki kez tetiği çekti.İrice mermilerle vurulmuş hayvan kadının üzerinden yana doğru devrildi.
Weyt'in köpekleri Buffy ve Cazz,Hugh ile şimdiye kadar onlarca kez kuş,tavşan,yaban domuzu,bahçelerine ya da kümeslerine giren gizli misafirleri avlamaya çıkmışlardı.Hugh ile onun mükemmel siyah,kahverengi tüfeğini çok iyi tanıyorlardı.
Köpekler tüfeğin sesini duyar duymaz hiç durmadan hırlayarak aslanın devrilirken cansız bedeninin üstüne atladılar.Hugh tüfeğini yere bırakarak yerde hareketsizce yatan kadının yanına diz çöktü.''Bayan Mercy! Sakin olun,sadece ufak bir yara aldınız,iyileşeceksiniz.Lütfen bana bakın''dedi inandırıcı bir şekilde söylemeye gayret ederek.Halbuki ufak bir yarası yoktu.Hatta kadının kesikleri kandan ve alacakaranlıktan gözükmüyordu.Hugh Bayan Mercy'i kucakladı.Bayan Mercy'nin gözleri kapalıydı.Ya baygındı ya da çoktan ışığa doğru ilerlemişti.Hugh ellerinde kanlar içinde Bayan Mercy ile evin kapısından geçerken arkasından ''Annem mi baba? Yoksa annem öldü mü ?'' dedi Weyt nefes nefese ve hüzünle.
''Hayır Weyt.Komşumuz Bayan Mercy ağır şekilde yaralandı,galiba öldü.''dedi babası Hugh Bayan Mercy'ye bakarak.Bir an Mercy'nin kendisini duyduğunu sandı.Eğer uyanıksa ona moral vermesi gerekiyordu.Weyt annesi olmadığını duyunca rahatladı ama yıllardır komşusu olan Bayan Mercy'nin durumuna üzüldü.Weyt mızrağın kapının köşesine bıraktı ve içeri girdi.Geride kalan köpekleri ise aslanın işine bakıyorlardı.
Ahşapdan yapılmış evin içi onlarca mum ile aydınlatılıyordu.Babası Bayan Mercy'yi bir yatağa dikkatlice yatırıyordu.Bu yatak misafir yatağıydı.Weyt'in annesi Lizziy'de mutfak kapısından ellerinde ilkyardım malzemeleriyle hızlıca Bayan Mercy'nin yanına geldi.Mutfaklarında küçük bir ilkyardım rafı vardı.Raf tahtadan yapılmış,duvara montelenmişti.Köy de hayvanlarla ya da kesici aletler ile uğraşırken başınıza bir şeyler gelebilirdi.Weyt Bayan Mercy'ye baktı.Annesi temiz bezlerle vücudundaki kanları silerken boğazında bir kesik ortaya çıktı.Ama daha çok boğuşurken kollarına darbeler almıştı.Weyt'in aklına birsürü soralar vardı.''Tamam kahramanlar sizin artık burada yardım edebileceğiniz başka bir şey kalmadı.Artık gidebilirsiniz.''dedi bir eline dikiş iğnesini,diğer elinede makası alan Lizzy.Weyt daha sorularını sormadan babası ilk soruyu sordu.''Sürüyü ne yaptın Weyt ?''dedi.Bunun cevabını aslında biliyordu.Weyt sürüyü tamamen unutmuştu.O çıldırmış sürü.Weyt tedirginlikle ''Baba sürü birbirini öldürdü'' dedi kelimeleri ağır ağır söyleyerek.Öldürdü kelimesini daha baskılı söylemişti.''Peki sana bir şey oldumu?''.Weyt bacağını tutarak '' Biraz ayağım ağırıyor o kadar '' dedi.Babası Hugh ellerini yıkamak için tuvalete yöneldi.Üstündeki kapalı kahverengi kazağı da kana bulanmıştı.Üstünü çıkardı.Yıllardır yaşayan ağaçları,ağır baltasıyla keserken vücudunda oluşmuş kaslar ve kolundaki pansuman gözüktü.Weyt pansumanı görür görmez ''Koluna ne oldu baba ?''
Weyt'e sırtı dönük olan Hugh durdu ve kolundaki pansumanına dokunarak ''Ya ağaçlardaki evlerini yıktığımdan ya da tarlalarda buğday,yiyecek bulamadıklarından dolayı kargalar bana saldırdı.Küçük yaramaz,etçil,ölü kargalar'' dedi Hugh.Cümlesini bitirirken hafif bir tebessüm yayıldı ağızına.Ama Weyt bu tebessümü görmedi.Bu kargaların saldırması ilk defa başlarına geldiği için Weyt şaşırmıştı.Aslanın köye inmesine de şaşırmıştı.Sürünün birbirlerine saldırmasınada şaşırmıştı.Gündüz olduğu halde havanın alacakaranlık olmasınada.Garip bir gündü.Olağanüstü garipti.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
30 Gün Gece
AdventureAlaska da Nolan köyünde yaşayan 17 yaşındaki Weyt,kendi ailesinin tarlasında çalışır,çoğu zamanda Nolan köyündeki insanların koyunlarını ve keçilerini gütmeye dağlara,dere kenarlarına götürürdü.Yine bir sabah, güneş doğmadan hayvanları Alaska'nın so...