4. Bölüm Hediye⭐

22 3 0
                                    

Alina elindeki kupadan bir yudum daha alarak yağan yağmuru izlemeye devam etti. Kupayı masaya bırakıp  ayracı çıkartarak kitabını okumaya başladı. İçine gelen hafif bir ürperti ile dizlerindeki örtüye iyice sarındı. Tam kitabı okumaya başlayacakken dün olanlar geldi aklına. Dün Celil'in teklifinden sonra düşüneceğim diyerek ayrılmıştı oradan.

Kafası aşırı   karışıktı. Öyle ki tek izin gününde bile teyzesini görüp gelmiş öylece oturup düşünüyordu. Telefonu çalarken açıp kulağına götürdü.

" Efendim Banu?"

" Kuzu burada bir beyefendi var seni soruyor."

" Beni mi?"

Diyerek şaşkınca yanıtladı.

" Evet, yanında da bir bayan  var."

" Telefona versene bir."

" Tamam."

" Alo"

" Alina,abicim?"

" Buğra abi?"

" Evet  güzelim benim. Konum atabilir misin,oraya geliyoruz."

Ablasını evinde istemiyordu. Onun aşağılayıcı sözlerinden nefret ediyordu çünkü.

" Ben oraya geleyim bir kafede oturur konuşuruz. "

" Tamam abicim biz üst kata çıkıp bekliyoruz. "

***

Karşıdaki ikiliye baktı. Bazen kendi ablası ile değil de onun eşi olan Buğra abisiyle kardeş olmayı o kadar istiyordu ki...İkili kendisini fark  ettiğinde Buğra abisi  hemen ayağa kalktı. Onunla sarıldıktan sonra ablası  ile de sarıldı. Ufak bir hal hatır faslından sonra Buğra abisi konuya girdi.

" Güzelim ablanla  mesajlaşmalarınızı gördüm. Ben  ne yapılacaksa yapmaya hazırım."

Gülümsedi. Bu sırada ablası da sohbete girdi.

" Buğra ben acıktım gidip menü alır  mısın?"

Buğra karısına baktı.

" Aşkım şimdi sırası mı? Önce bu işi konuşalım."

" Buğra lütfen. Önce yemek yiyelim sonra konuşuruz. Sen aç mısın?"

Ablasının küçümseyici bakışları ile elleri  dizleri üzerinde yumruk oldu.

" Yok ben aç değilim."

Buğra menü almak için uzaklaşırken ablasının sesi ile ona döndü.

" Maalesef  yazışmaları okudu. Ne yaptıysam vazgeçiremedim Türkiye'ye geldik. Ama sakın Alina. İhtiyacımız yok diyeceksin. "

Alina alayla gülümsedi.

" Kurduğun saltanatın bozulmasından korkuyorsun değil mi?"

" Düzgün konuş benimle. "

Ablasının huysuzlanmasına  aldırmadan devam etti.

" Yalan mı abla? Senin kocan senden çok düşünüyor aileni. Böyle güzel bir adamın yanında parası için duracak kadar hırs bürümüş senin gözünü. Sen ne ara bu kadar paragöz oldun inan anlamıyorum."

" Seni ilgilendirmez. "

" Seni de. Bundan sonra benimle ya da teyzemle ilgili hiç bir şey hakkında tek kelime etmeyeceksin. Bir daha ne ara ne sor!"

Diyerek ayağa kalktı. Bu sırada masaya dönen Buğra şaşkınca ikiliye baktı.

" Kızlar noluyor?"

CELİLHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin