19.

875 69 4
                                    

Hi

Okulda tek kız kaldım. Üç kişiydik okula giden kafama tüküreyim. Hoca kaçın dedi gelmeyin dedi. Bende üşendim kaçmaya. Bir insan kaçmaya nasıl üşeniyor diyorsanız inanın bende bilmiyorum.

Benim muhasebe sınavından 100 aldığımı 9. Sınıflar gelip söylemişti. Çok mutlu olmuştum. Bugünde hoca 90 üzeri alana hediye verecekti. Bir ben aldım bu yüzden bana tek hediye verildi. Karısı seçmiş güzel bir hatıra defteri almış bana! İlk kitap sandım cok üzüldüm. Hocaya şey demiştim. Hocam Allah sizi inandırsın bana kitap almayın hkwhdksjsm bende böyle biriyim.

Amma boş yaptım

Bye



Gözlerimi açtığımda yatağımın başında Jin hyung vardı. Yanımda ellerimi tutan Taehyung. Karşımda da ağlayarak kafasını Yoongi'nin göğsüne koyan Jimin vardı. İki kişi eksikti. Azıcık kafamı oynatınca balkonda sigara içen Hoseok ve Namjoon hyungu da gördüm.

Neden bayıldığımı hatırlayınca tekrar ağlamaya başladım. Jin hyung ve Hoseok hyung olayları biraz biliyordu. Jimin ise sadece takıntılı bir sapığım olduğunu biliyordu. "Kookie merak etme belki o sapık değildir?" Endişeyle konuşan Jimin bu dediklerine kendini dahi inandıramamıştı.

"Jimin hyung! B-Bu o! Bana söz vermişti. 'Peşini asla bırakmayacağım. Senin önce bekaretini sonra canını alacağım' demişti." Taehyung ellerimi daha sıkı kavramıştı. "Gguk? Bahsettiğin kişi kim? Yani tam olarak sana ne yaptı?" Taehyung bana meraklı ve endişeli bir soru sormuştu.

Anlat kookie en fazla ne kaybedersin ki? Seni anlarlar! Senin bir suçun yok! Sen masumun! İç sesim beni rahatlatmaya çalışıyordu. Derin bir iç çektim. Kimse olayları tam olarak bilmiyordu. Korktuğum için de bir şey anlatmamıştım.

"Lütfen sözümü bölmeyin! B-bu ilk ve son anlatışım olacak." Hespi kafasını salladı. "4 yıl önce ben 15 yaşındayken olmuştu. Jin hyung beni bırakıp gitmek zorunda kalmıştı. Lisedeydim o zamanlar. Jin hyungun işi çıkınca bende mecburen tek yürümek zorunda kalmıştım. Ben yürürken kulaklıklarımı takıp müzik dinlemeyi severdim. Bir anda arkamda bir gölge gördüm. Kulaklığın tekini çıkardım. Benden büyük duran adama baktım. Yapılıydı. 1.80 boylarında bir adamdı. 30 yaşında vardı. Beni takip ediyordu. İlk başlarda hırsız sandım. Günler geçtikçe Jin hyung olmadığı her zaman beni takip ediyordu. Korktuğum için Jin hyunga da söyleyemiyordum." Taehyung ellerimi sıktığı için durmak zorunda kalmıştım.

"Artık hergün gördüğüm için yanımda biber gazı taşıyordum. Bir gün beni bir köpek kovaladı. Köpekten kaçmak için ara sokağa sığındım. Ara sokak çıkmaz sokakmış. Köpek gitti ama daha beter bir şey geldi. Adam bana yaklaşıyordu. 'Merhaba canım? Bir sorun mu var?' Dedi. Bir şey demedim. Bana yaklaştı. E-elleri beni t-tutmuştu. 'Sevgilim neden ağlıyorsun?' Dedi. Bende 'senin sevgilin değilim ahjussi! Şimdi beni bırakın ve evime gideyim! Bir daha beni takip etmeyin!' Ona bağırmak bir işe yaramadı." Küçük hıçkırıklarım yüzünden durmak zorunda kaldım.

"B-bana ya-aklaştı. B-ben ç-çok korktum. Bana dokunmaya çalıştı. O zamanlar tekvando öğrendiğim için ona saldırdım. B-benden güçlüydü. Kollarımdan tuttu ve duvara sert bir şekilde vurdu. Yüzü iğrenç kokuyordu. Alkol almıştı. 'Benim bebeğimsin!' Bana bu kelimeleri bağırdı. Sonra bende bağırdım. 'İmdat yardım edin! Lütfen biri beni kurtarsın!' Dilini yüzümde gezdiriyordu. Saçlarımı yolarcasına çekiyordu. Koparmak üzereydi." Küçük bir nefes daha verdim. Gözlerimi tişörtümü sildim.

"Bağırışlarımı duyan bir ahjussi polisi aramıştı. Polis onu gelip benim üstümden aldı. 'Seni bırakmayacağım yemin ederim ki seni bulup işimi bitireceğim! Önce bekaretini sonra canını alacağım!' Bana en son bunları söyledi. Mahkemede 5 yıl hapis cezası aldığını duymuştum. S-sanırım iki seçenek var. Birincisi ya hapishaneden kaçmış olduğu! İkincisi de toplu afla dışarı çıktığı." Konuşmam bittiğinde herkesin yüzü solmuştu.

Kimse bunları anlatacağımı beklemiyordu. Aslında bazı kısımlar yine de söylemedim. Ellerinin vücudum da gezdirdiği, aletimi elleriyle neredeyse koparmak üzere olduğunu ya da beni öpmeye çalıştığını anlatmamıştım.

Aniden kırılan cam ile hepimiz oraya dönmüştük. Bir taş vardı. Kağıda sarılıydı. Jin hyung yerden alıp yüksek sesle okumaya başladı. "Seni bırakmayacağım söyledim sevgilim. Evindeki bütün erkekleri gönder yoksa hepsini öldürürüm." Dediği şey ile ağzım açık kalmıştı.





Heycan istiyorum! Polis kovalamacası, silah sıkmalar, adam dövmeler ama bu öyle bir fic değil ne yazık ki.

Doğum günüme az kaldı çok mutluyum. Bu doğum günümü de tek geçireceğim. 26 doğum günüm.

Kendinize iyi bakın sonra görüşürüz

Bb

ERKEK GÜZELİ/TAEKOOKHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin