Yaklaşık bir kaç gün geçtiğinde elime geçen parayla bir otel odası tutmama gerektiğini düşünüp durmuştum.
Böyle sanki onlara yük oluyor gibi hissediyordum.
Melis'in yanına, salona geçip koltuğa oturduktan sonra sanki diceğim şeyi biliyormuş gibi kafasını okuduğu kitaptan kaldırmayarak detone bir sesle;
"Aklından bile geçirme." demekle yetindi.
"Bir dinleseydin önce."
"Konu tartışmaya açık bile değil."
"Melis böyle yük oluyorum sanki size."
"Ne alaka? Sen iyi misin Sara? Hatırlatırım Bora'yla senelerce ayrı kaldığımda sana sığınmıştım. Çok yük olduğunu düşünüyorsan sana birbis bulalım."
"Ne işi?"
"Sen moda tasarımcılığı okumadın mı? Bora'nın ortağının bir şirketi varmış git orda çalış Bora konuşur zaten Baran'la."
"Çok iyi olur. Parada kazanmış olurum böylece başka bir eve taşınmışta olurum."
"Taşınma için acele etme de." Kafasını kaldırıp bıkkınca bir bakış atarak demişti bu söylediğini.
Kafamı sallayıp okuduğu kitabı bir kenara çekip kocaman sarılmıştım ona.
"İyi ki varsın."
Oda bana aynı yumuşaklıkla karşılık verince abla sevgisini yeniden tüm samimiyetiyle hissetmiştim.
Salona Bora abinin girmesiyle Melis'den ayrıldım.
Bora çatık kaşlarıyla;
"İyi alıştın sen karıma sarılmaya ben bu kadar samimi değilim yani hayırdır kızım sen?"
"Yedik sanki karını."
"Benim olanı yiyebileceğini sanmam zaten cadı."
"Dedi büyük patron." dedim gıcıklık verircesine.
Bana uyuz olmuş olacaktı ki sinirle soluyup salondan çıkacakken Melis seslendi.
"Bora."
"Efendim?"
"Senin ortağın vardı bir tane moda tasarımıyla ilgilenen neydi adı? He evet Baran . Ona söylesene şirketine Sara'yi alsın."
"Aslında az önceki hareketinden sonra yapmazdım ama bilmiyorum."
Melis gülmemek için çalışırken Bora abiye kızar gibi baktı.
"Bora."
Bora abi gülerek;
"Tamam güzel karım sen istersinde yapmaz mıyım?"
İçimden hanım köylü diye geçirirken köprüyü geçene kadar ayıya dayı demeye devam ettim.
"Bora abicim sen bu işi hallet yemin ederim senin o beğendiğin tatlıyı yapacağım."
"Karıcığım yaparsa yerim sana isim düşerse kullanırım seni şimdilik köşede kal."
Nefes alıp verişim hızlanırken derin bir nefes bıraktım.
"Boş yer varsa alır Baran, ama önce staj ile başlar ondan sonra kademe kademe işinde iyi olursa terfi alır zaten."
Heyecandan yerimde duramazken kocaman bir gülümseme olmuştu suratımda.
Biran önce çalışıp para kazanmam gerekti.
Hayatım belki rayından çıkmıştı son günlerde ama o raya sokmak benim elimdeydi..
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Karanlığımdaki Sara
RomanceAslında ay ve güneş birbirlerini seviyorlar... Güneş, ayı sevdiği için onunla ışığını paylaşıyor, ay güneşi sevdiği için onun arkasında duruyor ona öncelik tanıyor... Ama... İkiside imkansız derecede kavuşamıyor..... Kavuşamayacaklrını bildikleri ha...