'I love you'

609 20 32
                                    

MEDYA DPDÖXPSÖXLSÖDLSÖMS

Charli; Kavga ederseniz ciddiyim şu kaydırağın tepesinden kendimi atarım. Orangutan taklidi yapmayın!

Vinnie cidden niye böyle aq?

Vinnie; öff tamam be!

  Telefon çalmaya başladı. Annem arıyordu.

Jessica; Bekleyin geliyorum.

Ayağa kalkıp çardaktan uzaklaştıktan sonra teşefonu açtım. Sıçmıştık!

Betty

Betty; Nerdesin kızım?

Jessica; Okuldayım anne?

Betty; Dürüst ol bana.

Jessica; Öf okulun ilersindeki parktayız.

Betty; aferin böle dürüst ol. Okuldan arayacaklardı ama okulda olmadığına göre bu şekilde söylemek zorundayım. Hatta gel eve burada söyleyeyim.

Jessica; Söyle gitsin.

Betty; Kızım şimdi benim işim açısından geri Londra'ya taşınmak zorundayız.

Jessica; nE!? Anne dalga mı geçiyorsun benimle? Ben ordaki bütün hayatımı bırakıp senin için buraya geldim! Okulumu , arkadaşlarımı ve en önemlisi babamı!

Gözyaşlarımı tutamıyordum. Ama artık yeter!

Jessica; Buraya tam alışmışken neden bana bunu yapıyorsun. Daha 4 ay bile olmamışken neden '' işyerin'' böyle bir şey istesin?

Betty; Haklısın ama... 1 ay içinde gitmemiz lazım zaten. Ama eğer gelmek istemezsen Jugheat burada olacak onunla kalabilirsin.

Jessica; Ciddi misin sen? Şaka mısın ya?

Betty; kızı-

Telefonu kapattım. Cidden yeter artık. Her seferinde aynısını yapmayı nasılda iyi biliyor. 5 yıl öncede aynısını yapmıştı. Babam ile beraber tüm düzenimizi bozup Kaliforniya'ya taşınmıştık. 6 ay boyunca çok yakın arkadaşlar edinmiştim. Ve bi gün akşam eve gelince bana aynı bu şekilde konuşmuştu. Ama bu sefer farklıydı. 2 hafta sonra reşit oluyordum. Bu nedenle onunla gitmek zorunda değildim değil mi?

Gözlerimdeki gözyaşlarını silip telefonun kamerasını açıp kendime baktım. Çok iyi değildim ama en azından ağladığım çok belli olmuyordu. Çardağ doğru yürüdüm. Ve eski yerime oturdum. Bu taşınma olayını acaba Charli'ye söylesem mi diye düşündüm. Ve evet Charli'ye söyleyecektim ama şuan değil.

Vinnie; Bir şey mi oldu bana bak bakayım.

Hafiften ona döndüm ve göz göze geldik. ALLLAAAHIIMÖ Bİ İNSANIN GÖZÜ BU KADAR MKEMMEL OLAMAZ!

Vinnie; Gelsene sen şöyle şuraya.

Açıkçası uğraşamayacaktım. O yüzden kalktım ve çardaktan uzaklaştık. Ve yürümeye başladık.

Vinnie; Ne olduğunu söyler misin?

Jessica; Hiç bir şey olmadı Vincent.

Vinnie; Jessica bana bu adla seslenme ve... Senin uzulmeni istemiyorum. Ne olduğunu anlat ve birlikte çözelim.

Jessica; Nasıl böyle davranabiliyorsun? Bana sinirlisin. Ama sinirini neden içine atıyorsun?

Vinnie; Sana sinirli değilim. Olmam. Olamamda... Ayrıca bu konu hakkında neden sinirleneyim?

Jessica; Peki bir soru soracağım. Neden bu kadar tepki gösterdin.

Bunun cevabını çok merak ediyordum. Ciddiyim. Nasıl ve neden bu kadar tepki gösterdi?

Vinnie; Çünkü... Bilmiyorum. Sadece bana bile o kadar samimi gülmüyorken ona o şekilde gülmen.. üzdü sanırım.

Jessica; Neden? Niye üzdü seni? Emin ol sana en içten halimle gülüyorum.

Vinnie; Hayır. Samimiliği bırak gülmüyorsun bile bana. Nedenide.. Eğer konunun ne olduğunu söylersen sana nedenini söyleyeceğim.

Jessica; Taşınacağız.

Ve tekrardan gözlerim doldu. Vinnie yürümeyi bıraktı. Ona döndüm. Şok olmuştu.

Vinnie; ne?

Jessica; Asla taşınmak istemiyorum ama annem.. Onu yanlız bırakmak istemiyorum. Ama her seferinde aynısını yapıyor. 5 yıl öncede aynısını yaptı. İş için sadece 6 aylığına bizi kalifornia'ya götürdü. Ve ordada tıpkı sizin gibi çok yakın arkadaşlarım oldu. Hoşlandığım çocuk... hepsini çok özlüyorum. Ve bu sizede olacak diye korkuyorum.

Ve gözlerimden yaşlar boşalmaya başladı. Vinnie bana sarıldı.

Vinnei; taşınacaksan söylwmemin bir anlamı yok. Bu seni daha çok üzer sadece. Ve dediğim gibi üzülmeni istemiyorum güzelim.


Allahim ben bu cocugu hak edicek ne yaptim?

Jessica; Sen söyle? Sence Londra'ya geri gitmeli miyim?

Vinnie; bana kalırsa tabi ki hayır.. Ama anneni yaznlız bırakmak istemiyorsan gitmelisin. Her gün konuşuruz.

Gözlerime bakıp gözuaşlarımı sildi.

Vinnie; Ağlamayacaksın. Üzme kendini...

Jessica; keşke bunu demekle bitse iş...

Vinnie; Seni seviyorum...

NE!? NE NE NE NE NE!? ANANISİKİM. ALLAHIM. ALLAHIM!

Çocuğum yüZüne bakıyorum. Hiç ılmadığım kadar şaşırmıştım.

Jessica; nE!?

Vinnie; Bak beni sevmiyorsan öneml-

Jessica; Vinnie. Sus.

Diyip sarıldım. ( aslında öptürceltim ama olmaz.)

Vinnie; bu ne demek oluyor?

Jessica; Seni seviyorum.

Vinnie bana baktı. Bende ona. Tam onu öpecekken telefonuma mesaj geldi. Hay ben senin amk!

Vinnie; Hay ben senin amk!

BU ÇOCUK CİDDEN AKLIMI OKUYO!

Vinnie HackerHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin