Hâlâ ağlarken kapı çaldı. Charli gelmişti kesin. Hızlıca gözyaşlarımı silip aşağı indim. Açtığım gibi karşıma çıkan manzarayla şok oldum. Ama içimden. Yüzüm ifadesiz, ölü gibiydi. Tahmin ettiğiniz kişi Vinnie'ydi. Kapıyı tam Vinnei'nin yüzüne kaptacaktım ki kapıyı tuttu ve içer girdi. Allahım.
Jessica; Bak yüzünü dahi görmek istemiyorum evimden git!
Vinnie; Her şey planlıydı!
Jessica; YA BUNUN NEYİ PLANLIYDI AMK!
Vinnie; JONES MIDIR NEDİR ONUNLA PLAN KURUP BİZİ AYIRACAKLARDI!
Hafif bi tebessüm ettim. Ve çok kısık ve sakin bir tonla;
Jessica; başarılı oldularda.
Vinnie'nin gözler dolmuştu.
Jessica; AYRICA SENİN NAİYE KARŞILIK VERMENİ NASIL AÇIKLAYACAKSIN! YA DA NEDEN ONUNLA DIAŞRI ÇIKTIĞINI!?
Vinnie; BEN ONU ÖPMEDİM! O BENİ ÖPTÜ! Ayrıca oraya gitmemin sebebide 'çok önemli bir şey oldu Jessica'yla ilgili' dedi. Bende sana bir şey oldu korkusuyla gittim!
İnanmalı mıydım?
Jessica; ONA İNANAN SENSİN! BENİ NE KADAR SEVMEDİĞİNİ BİLİYORSUN ON ARAĞMEN GİTTİN!
Vinnie sustu. Ama bu benim haklı olduğumu gösteren bir susma değildi. Gözler daha çok dolmuştu. Onun gözlernin doldupunu görğnce gözlerimden yaşlar akmaya başaçdı yavaşça. Aslında Vinnie'nin gözlrrnin dolması yüzünden ağlamıyordum. Aldatmış olma düşüncesi beni bitiriyordu.
Vinnie; Peki. Seni aldatmış olma ihtimalimi düşün dur, tamam mı? Olmayan bir şeyi düşünmeninde bir manası yok. Demek ki ikimizde bir birimize güvemiyormuşuz. Görüşürüz Jessica...
Kapıdan çıkarken sadece arkasından bakmakla yetindim... Kapı kapnmıştı ama ben bala kapının arkasından bakıyordum. Aradan bi kaç dakika geçt ve kapıdan içeri Charli girdi.
Charli; Jessica! Ne oldu? Neden ağlıyorsun!?
Ağladığımın farkında bile değildim. Charli'ye her şeyi anlattım.
Charli; Bana bak daha ağlamaya devam edersen çalarım ağzının ortasına! Gül gibi kızı o kaybetmiş amk. Bugün senin doğum günün yürü Chase'lere gidiyoruz.
Kafamı toparlamam lazımdı. Charli haklıydı. İkimizde birbirimizi kaybetmiştik. Üstümü değiştirdim.👇🏻
Aşağı indim ve evden çıktık.
Vinnie'ye inanmak istiyordum ama bir yandan da inanamıyordum. Giderken telefonum çaldı. Bilmediğim bir numara arıyordu.
Jessica; bu kim ya?
Charli; aç bak.
Telefonu açtım.
0******
Jessica; alo?
Gizli; merhaba. Betty Andrew'in kızı Jessica Andrew değil mi?
Jessica; Evet?
Gizli; Biz *** Hastanesinden arıyoruz. Anneniz bir uçak kazası sonucu ağır yaralandı. Buraya gelme ihtimaliniz var mı?
Durdum. Bir şey diyemedim. Daha babamın yokluğuna alışamamışken.. ölemezdi.
Jessica; B-ben hemen geliyorum.
Telefonu kapattım. Ve hızlıca Charli'ye döndüm.
Jessica; Charli! A-annem... Ağır yaralanmış. *** hastanesinde. Taksiyle gidebiliriz buraya yakın.
Charli; sakin ol ben hemen arıyorum.
Charli taksiyi aradı. Hâlâ olanların şokundaydım. Annem ağır yaralıydı... Ve o giderse vunu kaldıramam. Taksi gelmişti. Hızlıca binip Hastaneye vardık. Koşarak hastaneye girdim. Ve annemin ismini arattırdım. Ameliyattaymış... Hılzıcs ameliyathanenin önündeki koltuklara oturup beklemeye başladık.
Charli; Bak kurtulacak tamam mı? Gel bakayım buraya.
Charlş bana sarıldı. Bu daha çok ağlamam sebep oldu. Darmadağın olmuştum. Hiç bir şeye dayanacak gücüm kalmamıştı.
Jughead tüm havasıyla koridara girdi.
Jughead; Hey o iyi mi?
Charli; bilmiyoruz!
İçerden doktor çıktı. Tam o anfa Vinnie Chase Dixi ve Noah geldi.
Doktor; hastanın yakını?
Jessica; Evet?
Doktor; üzgünüm hastayı kaybettik.
Doktor bir şey demeden yanımdan geçip gitti. Yere yığıldım. Ve tüm gücümle bağırarak ağlamaya başladım. Vinnie gelip bana sarıldı. Sonra Charli sonra Dixi derken hepsi sarıldı. Hâlâ çığlık çığlığa ağlıyordum. Ama biliyordum ki bu çığlıklar bu haykırışlar bi işe yaramayacak. Artık yapayanlızdım...